Van KESK Şubeler Platformu basın açıklaması yaptı.
Van Kesk Şubeler Platformu Van, Diyarbakır ve Mardin’e kayyum atamasına tepki gösterdi.
KESK adına açıklama yapan KESK dönem sözcüsü ve BES Başkanı Behçet Erçağ: "Siyaset yapan tüm seçilmişleri, sine-i millete dönmeye davet ediyoruz"
Erçağ, “Tek Adam Rejimiyle birlikte demokrasinin temel kurum ve ilkeleri bir bir ortadan kaldırılırken demokratik değerlere yönelik adeta bir inançsızlaştırma operasyonu yürütülmeye başlandı.
Son birkaç yıldır Meclise, adalete, yargıya ve muhalif tüm kuruluşlara karşı vatandaşların inancını yitirmesi için sistematik bir yönelim yaşanıyor. AKP yıllardır planlı olarak kurumları güdümüne sokacak politikalar hayata geçirdi. Güdümüne giren kurumlar ise asıl misyonlarını, var oluş gerekçelerini bir yana bırakarak AKP’nin şubeleri gibi çalıştı, çalışıyor.
Geldiğimiz aşamada uygulanan tekçi ve faşizan politikaların sonucu olarak halkın ezici çoğunluğunun meclise, yargıya, adalete güveni oldukça zayıflamıştır.
Buna paralel olarak yandaş olmayan, muhalif kurumlar ise demokrasinin asgari kuralları dahi rafa kaldırılarak etkisizleştirilmeye, bastırılmaya ve kriminalize edilmeye çalışılıyor. En son TÜRK-İŞ başkanı örneğinde olduğu gibi muhalif ses ve eleştirilere anında “hain, terörist” damgası yapıştırılıyor.
Şimdi de seçimleri anlamsızlaştırmak, ortadan kaldırmak ve böylece umutsuzluğu hâkim hale getirerek tek adam rejimine teslim olmamızı hedefliyorlar.
19 Ağustos’ta, Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Eş başkanlarının görevden alınarak yerlerine valilerin kayyım olarak atanması, meclis üyelerinin gözaltına alınması tam da bu amaçla yapılmaktadır.
Seçilmeleri üzerinden henüz dört ay geçmemişken, daha geçmiş dönemin bilançosunu çıkartmakla uğraşırlar iken, binlerce polisin operasyonuyla görevden alınmalarının hukuki bir dayanağının olmadığı görülüyor. Aynı anda üç büyük şehrin belediye eş başkanlarının görevden alınıp başka bir işleme gerek görülmeden yerlerine kayyım atanması bütünüyle bir siyasi operasyon olduğunun açık bir göstergesidir. Üç büyükşehir belediye başkanının da %50’nin çok üzerinde oy aldığı düşünüldüğünde vahim bir siyasal darbe ile karşı karşıya olduğumuz görülmektedir. KESK Van Şubeler Platformu olarak, her türlü baskının yapıldığı bu ortamda, siyaset yapan tüm seçilmişleri sine-i millete dönmeye davet ediyoruz.
Görevden almalara müteakip basında öne sürülen gerekçeler soyut, temelsiz ve hayal ürünü olup hiçbiri tespit edilmiş, hukuki dayanağı olan gerekçeler değildir. Bu gayri hukuki gerekçeler bir yana, daha seçim yapılmadan hükümet yetkililerinin çıkıp “HDP’lilerin seçilmeleri durumunda gerekirse yine kayyum atayacağız” dediği kamuoyunun bilgisi dahlindedir.
Benzer bir tehdidin İstanbul seçimleri sürecinde de yapıldığını göz önüne aldığımızda kayyım atamalarının Bölgemizdeki diğer illere de genişleyerek devam edeceğini düşünmekteyiz.
Biliyoruz ki, kayyum politikası ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Kimsenin kendini halkın iradesi ve yargının yerine koyma hakkı yoktur. Bu durum rejimin temel bir özelliği haline gelse de demokrasiye yapılan darbeleri kabul etmedik, etmeyeceğiz. Alışmadık, alışmayacağız, alıştıramayacaklar!
Bu hukuksuz, bu antidemokratik zihniyete karşı, tüm kutuplaştırma ve düşmanlaştırma çabalarını aşarak, demokratik bir ülkeyi inşa etme mücadelemizi demokrasiden yana olan tüm kesimlerle yan yana gelerek sürdürmeye devam edeceğiz.” Dedi.
BİR TEPKİ’DA VANBAROSUNDAN
28 barodan kayyım atamasına tepki
Üç büyükşehirde seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmasına ve yerlerine kayyım atanmasına barolardan da yazılı açıklamayla tepki geldi. 29 baro yaptıkları ortak açıklamada, “Hukuk dışı uygulamaları kabul etmiyoruz” ifadelerine yer verdi.
Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanları’nın görevden alınmasına tepkiler devam ediyor. Aralarında İstanbul, Ankara, İzmir Baroları’nın da yer aldığı 28 baro kayyım atamasına ilişkin yaptıkları yazılı açıklamada, “Seçim ve onun tezahürü olan halk iradesinin, idari bir karar ile ortadan kaldırılması en hafif deyimiyle idari bir darbedir. Halk iradesine karşı gerçekleştirilen bu darbe, Türkiye’nin demokrasisine bir yarar sağlamayacaktır” ifadelerine yer verdi.
‘HUKUK DIŞI UYGULAMALARI KABUL ETMİYORUZ’
Üç büyükşehirin seçilmiş belediye başkanlarının yerine valilerin kayyım olarak atandığı, 418 kişinin ise gözaltına alındığı hatırlatılan baroların açıklamalarının satır başları şu şekilde:
OHAL KALKMIŞ OLMASINA RAĞMEN HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR:
Darbe sonrası yaşadığımız hukuksuzluklar, bir kez daha uygulamaya konulmuştur. Bu utanca ikinci kez tanıklık ediyoruz. 2016 yılında da yine çok sayıda belediye başkanı gözaltına alınmış, aynı şekilde seçilen 96 belediye başkanlarının yerine kayyum atanmıştı. OHAL’in hukuksuz uygulamaları, OHAL kalkmış olmasına rağmen hız kesmeden devam ediyor. Demokrasi, hukuk bir kez daha askıya alındı, yerle bir edildi.
İDARİ YAPININ YANI SIRA YARGI DA AĞIR BİR DARBE ALDI:
31 Mart 2019 seçimleri arifesinde, “seçilirlerse kayyum atarız” tehdidi hayata geçirildi. YSK tarafından adaylıkları onaylanarak seçilen üç belediye başkanının, daha beş ay geçmeden devam eden ve henüz kesinleşmeyen soruşturma ve davalar gerekçe gösterilerek bir “idari karar” ile görevlerinden uzaklaştırılmaları, idarenin yargı üzerindeki vesayetini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu uygulama ile Türkiye’nin idari yapısının yanı sıra, yargısı da ağır bir darbe daha almıştır.
HUKUKA AYKIRILIĞI DAHA DA KATMERLEŞTİRDİ:
Seçim ve onun tezahürü olan halk iradesinin, idari bir karar ile ortadan kaldırılması en hafif deyimiyle idari bir darbedir. Halk iradesine karşı gerçekleştirilen bu darbe, Türkiye’nin demokrasisine bir yarar sağlamayacaktır. Ayrıca daha önce İstanbul ve Ankara ve başka illerde AKP’li belediyelerde uygulandığı üzere; görevden alınan belediye başkanlarının yerine, belediye meclis üyelerinden birinin başkan vekili olarak seçimine olanak vermeden doğrudan kayyum atanması, açıkça bir çifte standarttır, bu hukuka aykırılığı daha da katmerleştirmiştir.
GÖREVLERİNE İADESİNİ TALEP EDİYORUZ:
Bizler, barış içinde bir arada yaşama fikrini, demokratik hukuk devleti idealine olan inancı da tümden ortadan kaldıran bu hukuk dışı uygulamayı kabul etmiyoruz. OHAL uygulamalarının devamı olan bu hukuksuz uygulamadan vazgeçilerek, görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarının derhal görevlerine iadesini talep ediyoruz.
Belediyelere kayyım atamasına tepki gösteren 28 baro şu şekilde:
* Adana Barosu
* Adıyaman Barosu
* Ağrı Barosu
* Ankara Barosu
* Antalya Barosu
* Artvin Barosu
* Batman Barosu
* Bingöl Barosu
* Bitlis Barosu
* Bursa Barosu
* Denizli Barosu
* Diyarbakır Barosu
* Düzce Barosu
* Gaziantep Barosu
* Hakkari Barosu
* Hatay Barosu
* İstanbul Barosu
* İzmir Barosu
* Kars-Ardahan Barosu
* Mardin Barosu
* Mersin Barosu
* Muş Barosu
* Siirt Barosu
* Şanlıurfa Barosu
* Şırnak Barosu
* Tekirdağ Barosu
* Tunceli Barosu
* Van Barosu
* Yalova Barosu