Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak diyor ki "Özel bankaların tutumu bizi üzmüştür "

Şüphesiz hakli.

Böylesi ağır bir süreçte, 83 milyon insanın gücüyle ayakta duran, kârlarına kâr katan özel bankaların fotürsüzce yaklaşımı kabul edilemez.

Lakin kamu bankalarının esnafa karşı tutumu da, özel bankaların ciddiyetsiz yaklaşımından farklı değil.

Sayın bakana çağrınızdır.

Lütfen buyurup Van'a gelin.

Ya da bir milletvekilinizi görevlendirin (gerçi vekilleri de Van'da bulmak mümkün değil ya)

Sizden ricamız, tebdil-i kıyafet edin.

Bir toplu taşım aracına binin ve İŞGEM’de bulunan esnaf sanatkarlar odasına gidin (tabii ki sosyal mesafe prosedürünü hiçe sayarak)

Sonrasında aynı şartlar altında dolmuşa binip çarşı merkezine gelin.

Geldiniz mi?

İyi..

Sonrasında, bağlı bulunduğunuz meslek odasına gidip, harcı yatırdıktan sonra, gerekli evrakları alın.

Aldınız mı?

Güzel.

Her şey tamam mı?

Herhalde 'tamam'!

Yanı artık kendince 'kredi cepte' biliyorsun.

Yok efendim... yok.

Sen hele bi bankaya gir de, hanya’yı, konya'yı orda göreceksin.

25 bin liralık bir kredi alabilmenin umuduyla bankaya gidiyorsun.

Hangi kamu bankası olduğu fark etmez, hepsinin de prosedürü aynı.

Evrakları gişedeki memura uzatıyorsun.

Memur göz ucuyla dosyaya bir göz atıyor ve başını kaldırarak, "Efendi... evraklar eksik. kredi veremeyiz"

İşte o an "zurnanın son deliği " dediği yerdesin.

Benzin soluyor, omuzların çöküyor ve çaresizlik içinde, memurun suratına bakarak "Birader... Evrakları tamamladım ya"

Gişedeki memur kendinden emin bir şekilde.

"Efendi... kefil eksik ipotek yok ve banka sicilin bozuk "

Ve sayın bakan, ya da (bulunmuş ise) sayın vekil, banka memurunun sana vereceği cevap bu.

Buyur buradan yak.

Git derdini marko paşaya anlat.

Sayın Bakan.

Ne bir eksik ne bir fazla söyledim.

Yanı pandemi süreci öncesinde hangi koşullarda kredi veriliyorsa, pandemi sonrasında da aynı şartları öne sürüyorlar.

Hal böyle iken sayın bakan, özel bankalar sizi üzüyor da kamu bankaları sizleri keyiflendiriyor mu?

Bir diğer deyişle, sayın bakan.

Eğer ki esnaf, bu şartlara sahip ise neden gidip bankaya borçlansın.

Böylesi kritik bir süreçte kim gariban esnafa kefil olur?

Banka yetkilisi diyor ki "Eğer ki senin icralık olmuş şu faturan dahi varsa, kredi kullanma şansın yok"

Ya peki sayın bakan, itirazımı bağışlayın lakin, borcu olmayan ya da bir şekilde takibe düşmeyen kaç esnaf var!

Hal böyle iken, yaklaşık 50 gündür dükkanın kapısına kilit vuran esnaf ne yapacak?

Bu darboğazı nasıl atlatacak?

Biriken kira ve faturalarını, vergi borçlarını nasıl ödeyecek?

3 ay sonra ya da 5 ay sonra, günü geldiğinde bu borçlar kendinden istenmeyecek mi?

Efendim...

Anlayacağınız gidişat berkemal değil.

Yarın ki günde Van halkının huzuruna çıkıp oy isteyeceksiniz.

Eğer ki %60’i geçimini küçük esnaf olarak idame eden vatandaş, sırtını size dönerse, alınıp-gocunmayın.

Gidişat onu işaret ediyor

Nacizane sizinle paylaşmak istedim.

Yanı demem o ki, kamu bankaları Van esnafı ile 'ALİ CENGIZ OYUNU ' oynuyor!