Azerbaycanlı futbolcular Avrupa kulüplerinde nadiren geniş çapta tanındı, ancak bu onların hiç var olmadığı anlamına gelmez. Başaranlar — karakterleri, çalışkanlıkları ve performanslarıyla bunu yaptılar. Bazıları üst düzey liglerde, bazıları ise istikrarlı liglerde önemli figürler oldu. Peki, kim gerçekten başarılı sayılır? Bu yazıda birlikte göz atalım!
Vagif Cavadov — Avrupa’da kendini ciddi şekilde gösteren ilk isimlerden biri
"Karabağ" ile geçirdiği başarılı dönemin ardından, Avrupa Ligi'nde attığı gollerle dikkat çeken Vagif, Moskova'nın CSKA takımına transfer oldu. Ana kadroda kalıcı olamasa da bu transfer, Azerbaycanlı bir oyuncunun Şampiyonlar Ligi seviyesindeki bir kulübe ilk kez gitmesi açısından önemli bir adımdı. Onun teknik tarzı, hızı ve oyun zekâsı hem Rusya’da hem de millî takımda övgü aldı.
Daha sonra Hollanda’da Twente forması giydi. Orada da ilk 11 oyuncusu olmasa da bu adım, Azerbaycanlıların üst düzey liglerde rekabet edebileceğini kanıtladı. 2010’da Azerbaycan’da yılın futbolcusu seçildi ve millî takımda hücumun kilit ismi oldu — taraftarlar onu çok seviyordu ve onun olduğu maçlara sıkça İdman mərclərini yapılıyordu. Kariyeri, Avrupa tecrübesinin bir oyuncunun gelişimine nasıl katkı sağlayabileceğini gösteren güzel bir örnektir.
Emil Balayev — İki ülkede seviyesini kanıtlayan kaleci
Emil Balayev, İsviçre'nin Winterthur ve Xamax takımlarında harika sezonlar geçirdi. Bu takımlarda bir numaralı kaleci oldu ve sık sık haftanın karmasına seçildi. İsviçre liginde gösterdiği performansla güven verdi: maç başı ortalama puanı 6.8’in üzerindeydi ve kurtarış yüzdesi %75’i aşıyordu.
Azerbaycan’a döndükten sonra millî takımın birinci kalecisi oldu ve Karabağ ile Avrupa Ligi maçlarında görev yaptı. Avrupa tecrübesi ona farklı bir oyun tarzı kazandırdı — ayakla oyun kurma, duran toplarda aktif olma ve savunmayı yönetme becerileri gelişti. Balayev, bölgeden kaleci olarak Avrupa’ya açılabilmiş ender kaliteli örneklerden biri oldu.
Namig Yusufov — Avusturya ve İsviçre’de istikrarın adı
Orta saha oyuncusu olan Yusufov, Avrupa liglerinde beş yılı aşkın süre geçirdi. Grasshoppers, FC Aarau ve diğer takımlarda forma giydi. Avusturya ve İsviçre’de toplamda 80’den fazla maça çıktı. GPS verilerine göre şampiyonanın en dayanıklı oyuncularından biriydi — maç başına ortalama 11 kilometreden fazla koşuyordu.
Sadece taktik zekâsı değil, çok yönlülüğüyle de değerliydi: hem merkezde hem de kanatta oynayabiliyor, pas isabet oranı %85’in üzerindeydi. Millî takımda her zaman ilk 11 oyuncusu olmasa da kulüplerinde vazgeçilmezdi. Kariyeri, istikrarlı bir Avrupa eğitimiyle nasıl profesyonel bir gelişim yakalanabileceğinin örneğidir.
2016’da futbolu bıraksa da etkisi hâlâ hissediliyor. Bugün uluslararası sahada parlayan genç oyuncular için Yusufov bir yol gösterici oldu. Ve en önemlisi — onların maçlarını takip edebilir, en iyi bahis uygulaması olan https://melbet.org.az/az/mobile ile bahis oynayabilirsiniz. Uygulamayı hemen indirerek bonuslar, yüksek oranlar ve her dakikasında heyecan yaşayabilirsiniz!
Ramil Şeydayev — Almanya’da sıçrama, ardından Doğu Avrupa’da gelişim
Ramil, Almanya’da Hoffenheim altyapısında yetişti ve Schalke 04’ün genç takımlarında oynadı. Bundesliga’da tutunamadı, ama sonrasında Slovakya ve Polonya’da kendini buldu. Ardından “Sabah” takımında önemli bir figür hâline geldi. Millî takımda son on yılın en skorer oyuncularından biri oldu, 10’dan fazla gol attı.
Özellikle Avrupa Şampiyonası elemelerinde Sırbistan’a attığı gol hafızalara kazındı. Şeydayev, her zaman parlamasa da sahada faydalı olan bir forvet. Almanya’daki eğitimi, ona disiplin, tempo ve taktik anlayışı kazandırdı. Bunların hepsini millî takıma taşıyarak hücum hattının kilit oyuncusu oldu.
Hacı Hacıyev — Bir teknik direktörün oyunculara yol açmasının örneği
Her ne kadar Hacı Hacıyev millî takım oyuncusu olmasa da, Azerbaycanlı futbolcuların yurt dışında gelişimine yaptığı katkıdan bahsetmemek olmaz. Azerbaycan kulüplerinde çalışırken, oyuncularını aktif olarak Rus kulüplerine yönlendirdi ve yeni ortamlara uyum sağlamalarına yardım etti. Onun çabaları sayesinde Calilov ve Kuliev gibi futbolcular RPL’de kendilerini gösterme fırsatı buldu.
Oyuncular onun yönetiminde disiplin, taktik ve baskı altında oynama becerisi kazandı. Hacıyev, Azerbaycan futbolu ile Doğu Avrupa arasında bir köprü oldu ve bu sayede onlarca genç oyuncu profesyonel bir ortamda gelişim şansı yakaladı. Onun katkısı — bu yapının temelidir.
Fark edilme şansı: Azerbaycan’ın Avrupa futbolundaki yeri
Başarı her zaman onlarca gol veya kupa demek değildir. Bazen iz bırakan ve başkalarına kapı açan bir yolculuktur. Bu oyuncuların her biri ülke için ileriye doğru atılmış birer adımdır. Gösterdiler ki; çalışırsan, inanırsan ve hazır olursan, her ligde faydalı olabilirsin. Yani, Avrupa sahnesi bir hayal değil — gerçek bir fırsat. Ve artık bu fırsat gerçeğe dönüşmüş durumda.