Van TSO Eski Başkanvekili ve Arfay İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Biner, “Ortak bir akla ihtiyacımız var. Temennim ilimizde ortak kültürün oluşmasıdır. Van Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Otomobilciler Odası, Organize Sanayi Bölgesi, Ticaret Borsası, Küçük Sanayi Sitesi gibi ilimizde bulunan meslek odalarının tamamı birdir. Kimse bizim alanımız farklıdır diyemez” diye konuştu.

“Hepimiz elimizi taşın altına koyacağız”

Van’ın ekonomik olarak iyi yerlere gelmesi için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini söyleyen Biner, “Ekonomik olarak istatistiklere baktığımız zaman ilimiz genel olarak maalesef iyi durumda değil. Alt sıralarda yer alıyoruz. Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük ili olmamıza rağmen ilçeyken, il olan yerlerin bile bize fark attığını görüyoruz. Biz her zaman ilimizi cazibe merkezi olarak nitelendiriyoruz ama cazibe yaratacak bir çalışmayı maalesef kurumlarımız, meslek odalarımız, STK’larımız ve siyasilerimiz başaramadılar. Şuan ekonomik olarak çok sıkıntılı bir durumdayız. Türkiye ortalaması işsizlik oranlarına baktığımız zaman, gayri safi milli hasılaya baktığımızda çok kötü durumdayız. Ülkemizin en genç nüfusuna sahibiz. Türkiye’de yüzde 14’lük işsizlik varken, ilimizde bunun en az iki katından daha fazla işsiz var. Bu ekonomik sorunlarla Van yoksul durumunda. Kentin dinamikleri, kent yönetiminde iddiası olanlar, siyasiler ve sivil toplum örgütlerinin çok ciddi eksiklikleri var. İlimizin iyi yerlere gelmesini istiyorsak hepimiz elimizi taşın altına koyacağız” dedi.

“STK’larda görev alanlar siyasetten umut bekliyor”

Sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin milletvekillerine ve bürokratlara sorunları aktarmak zorunda olduklarını belirten Biner, “Maalesef biz ilimizin tanıtımını yapamıyoruz. Biz şuan kendimizi sadece İran ile sınırlandırdığımız için tekstil, yeme-içme, konaklama sektörlerinin yüzde 20’si batıyor. Şuan bu sektördeki esnaflar kira, vergi, sigorta, elektrik, doğalgaz gibi ödemelerini yapamadığı gibi çalışan sayısında azalmaya gidiyor. Van’da sanki hiçbir sıkıntımız yokmuş gibi bir hava estiriliyor. Birilerinin de zülfüyare dokunması gerekiyor. Sıkıntılarımızı dile getirmek ayıp değil. Eğer sivil toplum örgütüyseniz sivil bir zihniyetle, sivil bir mantıkla siyaseti de enforme edecek şekilde aşmanız lazım. İlimizdeki sivil toplum örgütlerinin çalışmaları maalesef yeterli değil. Herkes üzerine düşeni yapsaydı bugünkü sorunlarımız yüzde 30 civarında olurdu. Bizim en büyük sorunumuz sivil anlayışın bir türlü bütünleşememesidir. Sivil toplum örgütlerinde görev alanlar halen siyasetten umut bekliyor. Bundan dolayı da biz sivil düşünemiyoruz. Madem sivil toplum örgütünü yönetiyorsunuz sizi seçen insanların dertlerini, sıkıntılarını, problemlerini milletvekillerine, bürokratlara aktarmak zorundasınız. İnsanların sorunlarını tespit konusunda da objektif olmanız gerekiyor. Bizim ortak bir akla ihtiyacımız var. Van şuan bir süreçten geçiyor. Temennim ilimizde bu ortak kültürün oluşmasıdır. Hepimizin bilgi ağıyla birbirimize enforme olması gerekmektedir. Van Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Otomobilciler Odası, Organize Sanayi Bölgesi, Ticaret Borsası, Küçük Sanayi Sitesi gibi ilimizde bulunan meslek odaların tamamı birdir. Kimse bizim alanımız farklıdır diyemez. Hepimizin ortak çıkış noktası Van’dır. Bizim bu memleketi daha iyi yerlere getirme gibi bir görevimiz var. Birbirimizin yanlışını söyleyerek eleştirmeliyiz. Birbirimizden fikir almalıyız. Eksiklerimizi birbirimize söylemeliyiz” ifadelerini kullandı.

“Hepimiz şuan endişeli bir şekilde bekliyoruz”

Taliban’ın Afganistan’a girmesiyle başlayan Afgan göçmenlerin ülkemize faturasının ağır olacağını kaydeden Faruk Biner, “Teknolojik açıdan Türkiye’nin en modern sınır kapılarından birine sahip olduğumuzu her yerde söyledik. Çünkü sınır kapısının önceki derme çatma hali ilimize yakışmıyordu. Şuan ülkemize ve ilimize yakışan bir hale geldi. Biz sınır kapısından kaçakçılığın değil de ithalat ve ihracatın olmasını beklerken, kentsel bir zenginleşmeyle birlikte ulusal anlamda bir faydaya dönüşmesini beklerken, bugün düzensiz göçmenler sınırlarımızdan geçerek istediği yere gidebiliyor. Bakın ilimizde şuan çok ciddi bir güvenlik sorunu var. Hepimiz şuan endişeli ve tedirgin bir şekilde bekliyoruz. Bu tamamen insani bir durumdur ama Afgan göçmenlere bakıyoruz yardıma muhtaç bir insana benzemiyorlar. Hepsi sağlıklı, genç dinamik insanlar. İnsan ölümden, beladan kaçar ama kaçarken önceliği eşi, çocuğu, annesi ve babasına verir. Gelecekte ekonomik olarak bize faturası ağır olacak. Suriyeliler gibi kaydı belli olmayan ciddi bir yığılma olup geri dönüş olmazsa hem sosyo kültürel çatışmaya neden olur hem de ekonomik olarak zarar verir. Vanlı biri olarak ekonomik olarak 78. sıraya kadar gerilemişsek binlerce kişinin ekonomik olarak faturasını karşılamak zorunda değiliz. Önce kendi başımızın çaresine bakmamız gerekiyor. Devlet politikası, kontrolü olmazsa, çok büyük sıkıntılar yaşarız. Birleşmiş Milletlerin içinde olduğu insani bir yardım, sahiplenmeyle kendi ülkeleri sınırları içerisinde kendi yerlerinde güvenlikleri sağlanmalıdır. Göçmenler ülkemizde kalırsa entegrasyon sürecinde çok ciddi toplumsal sorunlar yaşarız. Kesinlikle göçün durdurulması, bir an evvel gelenlerin geri gönderilmesinden yanayız. Bu ülkede yaşayan hiç kimse bu durumdan hoşnut değil, memnun değildir” şeklinde konuştu.

“Van sadece 3-5 isimden ibaret değildir” 

Van TSO seçimleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Biner, “Van TSO seçimleri normalde 2022 yılının Nisan ayında yapılması gerekiyordu ancak alınan bir kararla seçimlerin 6 ay ertelendiğiyle ilgili bir yazı meslek odalarına gönderildi. Bu da 2022 yılının Ekim ayında yapılmasını öngörüyor. Seçimlere şuan 14 ay var. Van gibi kendini derleyip toplaması gereken bir şehir için çok uzun bir süredir. Şimdiden kimsenin Van TSO seçimleriyle esnafları ve halkımızı germeye hakkı yok. Sürekli seçim havasını ilimizde estirmek çok da doğru değil. Şuana kadar Van TSO seçimleri için iki isim adaylığını açıkladı. Erken kalkan yol alır mantığıyla kimse esnafları mahkum etmesin. Van büyük bir kenttir. Biz her ne kadar kendi yoksulluğumuzdan bahsetsek de 1 milyon 200 bin kişinin yaşadığı bir kentten bahsediyoruz. Van sadece 3-5 isimden ibaret değildir. Bu süreç uzundur, belki 6 ay sonra olması gereken çok daha donanımlı, vizyonel biri aday olur. Şimdiden onların da önünü kesmenin anlamı yok. Van TSO’dan ayrıldığımız günden bugüne kendiliğinden gelişen bir misyonu toplum bize biçti. Kendimizi bu işin dışında tutma gibi bir lüksümüz yok. Şuan TSO seçimlerinde kalabalık bir arkadaş ekibiyle hareket ediyorken şahsım olarak burada adayım veya değilim şeklinde açıklama yapmam şık olmaz ama bu yarışın belirleyici taraflarından biriyiz. Asla bu yarışın dışında kalmayacağız. Van TSO seçimlerinde varız. Grupları belirlemeyi, seçim startıyla birlikte üyeleri buna dahil etmek için henüz çok erkendir. Kendi arkadaşlarıma saygımdan hepimizin bir arada buluştuğu uygun bir zamanda kamuoyuna duyuracağız. Kentimizi kimsenin germeye hakkı yok. Sabahtan akşama kadar insanlar Van TSO seçimlerini konuşmamalı. Çünkü ilimizin üretime, desteğe ihtiyacı var. Üretime katkımız ne olur? Herkesin bununla ilgili kafa yorması gerekiyor. Herkes Van’a olan borcunu unutmasın. Burada zenginleşmemiş olabilirsiniz ama ömrünüzü geçirdiniz. Bizim bu topraklara karşı bir sorumluluğumuz var. Birbirimizle yakınlaşmanın, birlikte hareket etmenin hiçbir zararı yoktur. Yeter ki gönüllere dokunalım. Geçmişte herkes bir toplum mühendisliği yapmaya başladı ve kurumlar ürkerek kaçtı. Her yerin seçimine karışmayın. Her yeri dizayn etmeye kalkışmayın. Kimse bunlar üzerinden egosunu tatmin etmesin. Herkesin tercihine saygı duymalısınız” dedi.

“Siyasetçilerden rol çalmayın”

Siyasiler Van TSO seçimlerine müdahale ediyor mu? sorusuna yanıt veren Biner, “Dünyada herşey siyasi kararlarla olmuştur. Siyaset hayatımızın dışında değil ama sivil topum örgütünde veya dernekte sivil yapıya hizmet ediyorsanız zihnen de sivil olmanız gerekmektedir. İlla da siyasetin payandası olmak zorunda değilsiniz. Eğer siyasi davranıyorsanız gidin siyasi partiye orada siyaset yapın ama siyasetçi değilseniz siyasilerden rol çalmayın. Bu siyasilere karşı da saygısızlık olur. Hem siyaset kurumunu hem de toplumu aldatıyorsunuz. Size oy veren, destekleyen insanları da yanıltıyorsunuz. Siyaset bu işin dışındadır. Bizim iki dönemimizde yerel iktidar HDP’ydi. Belediyeler konusunda tartıştığımız, karşı karşıya geldiğimiz, takdir ettiğimiz, önerilerde bulunduğumuz belli konular vardı. Merkezi beklentilerimizi de özellikle iktidar milletvekilleri aracılığıyla dile getiriyorduk. Çoğu zaman yanlışlar yapıldı. Birileri odayla birlikte bir yere imtina etti. Böyle davranarak bütünlük oluşturamazsınız. Bu kentin milletvekiliyseniz bütün kurumlarla beraber ihtiyaçlarını belirleyerek yada lobi çalışmalarında öncülük etmek zorundasınız” diye konuştu.  Vansesi Gazetesi

Editör: TE Bilisim