VanHaber - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Van Şubesi, 2021 bütçesine ilişkin sendika binasında basın toplantısı düzenledi. Açıklamada konuşan Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Van Şubesi Sözcüsü Seyfettin İtah, “Siyasal iktidarın sınıfsal tercihleri sonucu oluşan ve artık önüne geçilemeyen ekonomik ve siyasal kriz ülkemizi hızla bir uçurma doğru sürüklemektedir” dedi.

‘ÜLKE HUKUKTAN UZAKLAŞIYOR’ Hayat pahalılığının her geçen gün arttığını dile getiren İtah, alım gücünün gittikçe eridiğini, toplum genelinde açlık ve yoksulluğun derinleştiğini söyledi. İtah, “Ekonomide yaşananlar yetmiyor, siyasal iktidar, kendi ömrünü uzatmak için barıştan, demokrasiden, özgürlükler ve adaletten her geçen gün daha da uzaklaşıp, baskı, zor, şiddet ve savaş politikalarıyla otoriterleşmeyi derinleştiriyor. Ülkeyi her geçen gün hak ve hukuktan daha da uzaklaştıran tüm bu uygulamalara rağmen yönetememeye dayalı siyasal kriz aşılmak bir yana, her geçen gün daha da derinleşiyor” diye konuştu. 

TL YÜZDE 38 DEĞER KAYBETTİ  Pandemiyle birlikte ekonomik kriz nedeniyle maaşlarının eridiğini ifade eden İtah, “Son bir yıl içerisinde doğalgaza yüzde 34, elektriğe son 15 ay içerisinde yüzde 40, halkın neredeyse tek gıdası haline gelmiş ekmeğe ise son iki ay içerisinde yüzde 20 zam yapıldı. 2019 yılı Temmuz ayında 1 dolar 5,63 iken, bugün 8 liraya dayanmış, TL son 14 ay içerisinde yüzde 38,5 değer kaybetmiştir. Aynı dönem dört kişilik bir ailenin açlık sınırında yüzde 21, yoksulluk sınırında yüzde 20 artış yaşanmasına karşın, son 18 ayda kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış ise enflasyon farkı da dâhil olmak üzere yüzde 15’de kalmıştır” dedi.

‘FATURASI EMEKÇİLERE’ Krizin faturasının yoksul ve emekçilere kesildiğini söyleyen İtah, “Emekçilerden kesilen vergilerin hizmet olarak geri dönmesi gerekirken, vergilerden elde edilen kamu gelirleri, geçsek de geçmesek de hizmet alsak da almasak da otoyolların, köprülerin, şehir hastanelerinin parası olarak cebimizden yandaş müteahhitlere aktarılıyor. Pandemiyi dahi fırsat olarak değerlendirip, emekçilerin iş güvencesi başta olmak üzere kazanılmış haklarına göz diken hükümet, krizin etkilerini ötelemek için İşsizlik Fonu’ndan, Merkez Bankası’nın ‘kefen parası’ olarak nitelendirilen ihtiyaç akçesinden, Varlık Fonuna aktarılan kamu sigortalarından sonra, gözünü Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) Fonu birikimlerine dikmiştir” şeklinde konuştu. 

EMEKÇİLER BÜTÇEDEN BİHABER Kentte kamu emekçileriyle yapılan bir ankete göre, emekçilerin yüzde 50’sinin bütçeden haberdar olmadığını aktaran İtah, “Bütçe hazırlanırken şeffaf ve kamuoyuna açık çalışma yapılmadığının, hem emekçilerin hem de halkın yeterince bilgilendirilmediği manasına gelmektedir. Kamu hizmetlerinin beyanlarına göre bütçe Kamu Kurumları arasında adaletsiz bir şekilde dağıtıldığı aşikardır. Kamu kurumlarına ayrılan bütçe hakkında emekçilerin yüzde 75’inin fikri olumsuzdur. Neredeyse çalışmaya katılanların yüzde 70’i kamu kurumlarında liyakatsiz yöneticilerinin olduğu ve yine yüzde 56’sı Covid-19 için alınan önlemlerin azlığını ifade etmiştir. Gün geçtikçe etkisini arttıran pandemi ile beraber sağlık, eğitim ve yerel yönetimler olmak üzere 2021 bütçesinde en büyük payın ayrılmasını talep etmişlerdir” ifadelerini kullandı.  İtah, bütçeyle ilgili taleplerini ise şöyle sıraladı: “Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılıp tasfiye edilmesine ve özelleştirme soygununa son veren, kaynakların herkese ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir ve anadilinde kamu hizmeti sağlanması için kullanılan, toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel alındığı, vergide adaletin sağlandığı, başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçildiği, savaşa ve silahlanmaya değil, ülke kaynaklarının barış ve demokrasi için kullanıldığı ve dar gelirli, ücretli kesimlerin salgından korunarak insanca bir yaşam sürmesini sağlayacak, halktan ve emekten yana bir bütçe istiyoruz.”

 

Editör: TE Bilisim