VanHaber -  VANTSO Başkanı Takva: Diğer sınır kapıları açıkken Kapıköy'ün kapalı olması çifte standart yorumlarına neden oluyor

Van'ın en önemli gelir kaynaklarından ve aylardır kapalı olan sınır kapısının açılması için kampanya başlatıldı. Hükümet yetkilileri ile görüşen VANTSO Başkanı Takva, kapının açılması gerektiğini söyledi

Koronavirüsün (Kovid-19) Çin'in Wuhan kentinde görülmesinin üzerinden bir yılı aşkın bir zaman geçti.

Salgının tüm dünyaya yayılmasına nedeniyle devletler birtakım tedbirlere başvurdu.

Bu tedbirlerin başında da hava ve sınır kapılarında geçişlerin kontrollü yapılması veya tamamen kapatılması şeklinde oldu.

Kısa zamanda vaka sayısındaki artış birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'yi de tedbir almaya yönlendirdi.

Tedbirler kapsamında birtakım ülkelere hava taşımacılığı durdurulurken kara sınır kapıları da kapatıldı.

Ancak pandemi nedeniyle gümrük ve sınır kapılarının kapatılması beraberinde başka bir sorunu getirdi.

Özellikle gelir kaynağı sınır ticareti olan illerin ekonomisi durma noktasına geldi.

Kapıköy 24 Mart'tan beri kapalı tutuluyor

Türkiye ile İran arasındaki Saray Kapıköy Gümrük Kapısı da bu nedenle kapatıldı.

Van Saray Kapıköy Gümrük Kapısı pandemi tedbirleri kapsamında 24 Mart'tan beri kapalı tutuluyor.

Van gibi İran'a açılan Ağrı Doğubayazıt'taki Gürbulak ve Hakkari Esendere sınır kapıları da kapalı durumda.

Kapıkule gibi birkaç sınır kapısının açık olması "çifte standart" tartışmasını beraberinde getirdi.

Bunun üzerine işadamı, siyasetçi ve aktivistlerden oluşan bir grup Vanlı, dün gece sosyal medyadan #KapıköyAçılsınEkonomiCanlansın kampanyası başlattı.

Sınır kapısının kapalı olmasının kentin ekonomisini çok kötü etkilediğini belirten Vanlılar, kapının gerekli önlemler alarak açılmasını talep ediyor.

Van Ticaret ve Sanayi Odası (VANTSO) Başkanı Necdet Takva, konuyla ilgili Independent Türkçe'ye değerlendirmelerde bulundu.

"Tedbirler kapsamında kapının açık tutulması gerektiğini söylediğimizde linçe maruz kaldık"

24 Mart'ta kapı kapanmadan İran'daki vaka sayılarının Türkiye'de çok konuşulmaya başlandığını belirten Takva, başta Van olmak üzere Türkiye'de bir kesimin sosyal medyada Van'ı Wuhan gibi gösterme çabası içerisine girdiğini söyledi.

Ticaret ve Sanayi Odası olarak kapıların tedbir alınarak açık tutulması gerektiğini ifade ettikleri için saldırıya maruz kaldıklarını kaydeden Takva, "Maalesef o dönem bunları söylediğimiz için linç kampanyalarına maruz kaldık. Hatta ‘insan sağlığı sizin ticaretinden daha önemlidir, sağlık ticaretten önce gelir, ticaretiniz yere batsın…' gibi söylemlerin dışında hakaretler yapıldı" dedi.

O dönem algının doğru yönetilmediğini, can ve mal güvenliğinin birbirinden ayrılamayacağını ifade ettiklerini aktaran Takva, "Elbette can güvenliği insan sağlığını doğrudan etkileyen devlet politikalarının temelini oluşturur. Ama onun yanında siz mal güvenliğini de kontrolünü alacak tedbirleri almazsanız tek başına can güvenliğinin sürdürülebilir kılmanın mümkün olamayacağını söyledik. Ancak konu başka yerlere çekilmek istendi" diye konuştu.

Can güvenliğini ön plana çıkaran temel yaklaşımların mutlaka mal güvenliğini de sürdürülebilir kılması gerektiğini belirten Takva, şunları kaydetti:

"Oradaki mal güvenliği esasta ekonomik faaliyetlerinin sürdürülebilirliği olarak okumaktır. Ancak öyle bir algı oluştu ki sanki Türkiye'ye bütün virüs İran üzerinden gelecek. Oysa Van ve bölge ekonomisi hatta Türkiye ekonomisi Kapıköy ile çok önemli bir ivme kazandı. 2014'te İran ile doğrudan ticari ilişkiler geliştirdik. Örneğin 2015-16'da Türkiye turizm faaliyetlerinde İran Rusya'dan sonra ikinci ülke oldu. İnsanlar bu kapıdan geçerek Türkiye'nin değişik turizm merkezlerine gitmeye başladı. Bunun hem Van'a hem de ülke ekonomisine ciddi katkıları oldu."

Takva, sınır kapısının açılması için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dahil birçok yetkili ile bir araya geldiğini söyledi

Takva, sınır kapısının açılması için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dahil birçok yetkili ile bir araya geldiğini söyledi

"Bir kısım esnaf ve tüccar meseleyi çifte standart olarak değerlendiriyor"

Görsel ve yazılı medyada Bulgaristan ve diğer sınır kapılarından turistlerin günü birlik Türkiye'ye geldiklerini ve esnafa can suyu olduğu şeklinde çıkan haberlerin halk arasında "çifte standart" gibi okumalara neden olduğunu aktaran Takva, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu okumalar uygulamanın çifte standart şeklinde değerlendirilmesine de neden oluyor. Yoksa kimse 'kapımız kapalıysa diğer kapılarda kapalı olmalı' gibi bir yaklaşım içerisinde değil. Açık olmalı ama tüm tedbirlerde alınmalı. O tedbirler aynı şekilde doğudaki kara sınır kapılarında da uygulanmalı. Meseleye bu pencereden bakmak gerekiyor. Bu olmayınca bir kısım esnaf ve tüccar meseleyi çifte standart olarak değerlendiriyor."

Konunun takipçisi olduklarını ve soruna çözüm bulmak için yaklaşık 10 gündür Ankara'da hükümet yetkililerine Van halkının taleplerini ilettiklerini söyleyen Takva, Ticaret ve İçişleri Bakanları dahil birçok yetkili ile görüştüklerini belirtti.

Kapıköy Gümrük Kapısı'nın tekrar açılması için hükümet nezdinde pozitif bir yaklaşımın olduğu bilgisini paylaşan Takva, sözlerini şöyle tamamladı:

"Pozitif bir yaklaşım var ancak Pandemi Bilim Kurulu gibi bir mekanizma da var. Kurulun Türkiye'de salgın düzeyi ve seyri ile ilgili değerlendirmeleri sonucunda bir karara varacaklarını tahmin ediyorum. Bu pozitif algının bir an önce somut bir uygulamaya geçmesini bekliyoruz. Elbette insan sağlığı çok önemli ama sağlığı sürdürebilmenin en önemli enstrümanlarından biri de ekonomi ile tanımlanabilecek mal güvenliğinin sağlanmasını temin etmektir. Çağrımız konunun bir takvime bağlanması ve bu beklenti içerisinde olan doğrudan etkilenen sektör temsilcilerinin ihtiyacını karşılayacak bir çalışma programının önlerine konması yönündedir. Elbette açılacaktır ama bunun bir an önce gerekli tedbirler alınarak açılması yönündeki talebimizi sizin aracılığınızla tekrar iletmek istiyorum." Independent

Editör: TE Bilisim