Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) 8 Kasım 2019 tarihinde Kobane Davası kapsamında ikinci kez tutuklanmasına dair yapılan başvuruda karar çıktı. Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararda, başvuruyu “Açıkça dayanaktan yoksun” diyerek, reddetti.

AYM tarafından verilen kararın gerekçesinde Yüksekdağ’ın 4 Kasım 2016’da tutuklandığı ve sonrasında iddianamenin kabul edildiği Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya dair süreçler anlatıldı. Yüksekdağ’ın ikinci kez tutuklandığı Kobane Davası’yla yargılandığı Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın birleştirildiği vurgulandı.

Ek talep için yeniden başvuruya işaret edildi

AYM, ayrıca 1 Ekim 2020 tarihinde Yüksekdağ için avukatlar tarafından tutukluluğun makul süreyi aştığı, tutukluluk incelemelerinin mahkeme huzuruna çıkarılmaksızın yapılmasına ilişkin taleplerine dair de “Tutukluluğun makul süreyi aştığı ya da tutukluluk incelemelerinin usulüne ilişkin şikâyetlerini bireysel başvuru konusu etmesi mümkündür. Anayasa Mahkemesi ancak bu durumda Anayasa’nın 19. maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları kapsamında başvurucunun tutukluluğunun makul süreyi aşıp aşmadığı veya usule ilişkin diğer şikâyetler yönünde bir inceleme yapabilir. Belirtilen nedenle başvurucunun sonradan ileri sürdüğü bu şikâyetler yönünden ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır” dedi.

Anayasa 19’uncu maddeye dair AYM içtihatlarına dikkat çeken AYM, şu ifadeleri kullandı:

Mezkûr suçlardan verilmiş bir tutuklama kararı bulunmakta ise de başvurucunun 20/9/2019 tarihli tutuklama kararı nedeniyle fiziksel olarak özgürlükten yoksun bırakılması söz konusu değildir. Sonuç olarak somut başvuruya konu edilen tutuklama kararına ilişkin olarak başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik bir müdahalede bulunulmamıştır. Yukarıda ulaşılan sonuç karşısında başvurucunun tutuklama tedbiriyle bağlantılı olarak ileri sürdüğü soruşturma dosyasına erişiminin kısıtlandığı ve tutukluluğuna ilişkin kararların etkili itiraz güvencesi içermeyen, bağımsız ve tarafsız hâkim ilkelerine aykırı olan sulh ceza hâkimliklerince verildiği iddiaları ile ifade hürriyetinin ihlal edildiği iddiasının incelenmesi mümkün görülmemiştir.

Yüksekdağ’ın başvurusu “açıkça dayanaktan yoksun” denilerek, reddedildi.

Editör: TE Bilisim