DBP'li Eş Başkan'a 11 yıl hapis cezası!

Taş’ın DTK delegeliği, siyasi parti faaliyetleri, sosyal medya paylaşımlarının yanı sıra katıldığı cenaze ile taziyeler “suç” kapsamına sokuldu.

Urfa'nın Demokratik Toplum Partili (DBP) Bozova Belediyesi Eşbaşkanı Zeynel Taş, kentte 12 Aralık 2016 tarihinde yapılan operasyon ile gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Gözaltı ve tutuklanma sürecinde Taş’a, "Kandil'e finans sağlama" suçlaması yöneltildi. Tutuklanması sonrası İçişleri Bakanlığı tarafından yerime kayyum atanan Taş ve diğer 21 kişi hakkında iddianame hazırlanıp, sunulduğu Urfa 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, Taş’a soruşturma aşamasında yöneltilen “Kandil'e finans sağlama" suçlamasını dair tek bir kanıt bile konulamadı.

Yapılan yargılama sonucu geçtiğimiz 18 Temmuz'da kararını açıklayan mahkeme, “Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Taş’a 11 yıl 9 ay 22 gün hapis cezası verdi. Verilen bu ceza ise, Taş’ın Demokratik Toplum Kongresi (DTK) delegesi olması, siyasi parti faaliyetleri, sosyal medya paylaşımları ile birlikte katıldığı cenaze ile taziyelere dayandırıldı. Mahkeme açıkladığı gerekçeli kararında da tüm bu faaliyetleri “suç” olarak kabul etti.

AVUKATI: HUKUK KATLİAMI

Müvekkilinin gözaltı süresince insanlık onuruna yakışmayacak işkencelere maruz kaldığını belirten avukatı İsmail Taş, hukuka aykırı deliller ve somut olmayan bilgiler üzerinden hazırlanan iddiname ile müvekkiline hapis cezası verilmesinin tam bir hukuk katliamı olduğunu ifade etti.

Kolluğun hazırladığı fezlekenin önce iddianameye, daha sonra da mahkemenin gerekçeli kararına dönüştüğünü belirten Taş, yargılamanın tek amacının kayyum atamasına zemin hazırlamak olduğunu ifade etti.

Av. Taş, "Hazırlanan 693 sayfalık iddianamenin ilk 79 sayfası kolluğun DTK'nin faaliyetlerini sıraladığı kısım. Zira bu bölümde DTK'nin Daimi Meclis üyeleri Seydi Fırat, Ramazan Özbek, Halis Bilen hakkında da Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmış, ancak çıkarıldıkları ilk duruşmada tahliye edilmişlerdir. DTK üyesi bu kişilerin tahliye edilmelerinin nedeni ise, kayıtlara DTK'nin yasadışı bir oluşum olmayışı olarak geçmiştir" dedi.

'AYNI TAZİYEYE AKP'Lİ VEKİLDE KATILDI'

Yine müvekkiline katıldığı bir taziye nedeniyle ceza verildiğini, oysaki o taziyeye AKP Urfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba'nın da katıldığını dile getiren Taş, "Kişilik doğumla başlar ölümle son bulur; bu bir hukuk kuralı. Hukuk Fakültesi 1'inci sınıfta okutulmaktadır. Ölen kişi tüm vasıflarından arınır. Bir örgüt üyesi ya da başka biri bu sonucu değiştirmez. Yine Galip Ensarioğlu'nun katıldığı bir taziye eleştiri konusu olunca, Ensarioğlu ‘bir değil bir kaç taziyeye katıldığını’ söylemişti. İktidar partisi milletvekillerinin taziye ve cenazelere katılmış olmaları suç sayılmazken, müvekkilimin taziye ziyareti suç sayılmıştır. Burada Anayasa'nın eşitlik ilkesi açık bir şekilde ihlal edilmiştir" diye konuştu.

Müvekkilinin BDP İl Meclis Üyesi olduğu dönem katıldığı bir toplantının "olağanüstü bir toplantı" olarak kayıtlara geçtiğini hatırlatan Taş, bir meclis üyesinin bağlı bulunduğu siyasi partiye gidip gelmesinin son derece doğal olduğunu, ancak burada yapılan toplantıların illegal toplantılarmış gibi kayıtlara geçtiğini kaydetti.

KIZILTEPE, NUSAYBİN FARKETMEZ!

Dosyada hukuka aykırı delillerin de mevcut olduğunu sözlerine ekleyen Taş, şu hukuksuzluklara işaret etti: "Zeynel Taş, 2013 yılında Kızıltepe'ye giderken yeğeni ile yaptığı bir telefon konuşması sonrası, Nusaybin sınır hattında yapımı devam eden güvenlik duvarı eylemine katıldığı öne sürülmüş. Yeğeni ise kayıtlara "X" şahıs olarak geçmiş. Kararda Kızıltepe'ye giden müvekkilimin yeri Nusaybin olarak belirtilmiş. Yeğeni ile arasında geçen diyaloğa istinaden müvekkilimin bu eyleme katıldığı sonucuna ulaşmak kabul edilemez. Öte yandan bu konuşmanın HTS kayıtlarını istedik, ancak talebimiz reddedildi."

İSTİNAF ONAYLADI, DOSYA YARGITAY'A GİTTİ

Mahkemece bu delillere dayanılarak müvekkiline verilen cezanın hukuka aykırı olduğunu söyleyen Av. Taş, Antep Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf başvurusu yaptıklarını, ancak 22 Ekim 2018'de verilen kararda başvurularının "örgüt propagandası" yönünden kesin, "örgüt üyeliği" yönünden ise temyiz yasa yolu açık olmak üzere esastan reddedildiğini paylaştı. Av. Taş, verilen kararı temyiz için Yargıtay'a gönderdiklerini ve sonucu beklediklerini belirtti. (MEZOPOTAMYA AJANSI)