Halkların Demokratik Partisi (HDP), beş yıl önce eş genel başkanların da dahil olduğu milletvekillerinin sabaha karşı ev baskınlarıyla gözaltına alınması ve tutuklanmasına ilişkin açıklama yayımladı. 

HDP'ye yönelik operasyonu "Bundan beş yıl önce 4 Kasım 2016'da partimiz üzerinden Türkiye siyasetine yönelik gerçekleştirilen siyasi darbe varlığını sürdürüyor. Önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere onlarca milletvekilimizin tutuklanmasıyla başlayan darbede bugüne kadar yüzlerce seçilmişimiz, binlerce arkadaşımız ve parti emekçimiz tutuklandı" ifadeleriyle anlatan açıklama şöyle:

"4 Kasım'da halk iradesi gasp edildi; hukuk dışı operasyonlarla demokratik siyaset tasfiye edilerek halkların özgürlük, eşitlik ve barış talebinin yok edilmesi amaçlandı. Bu operasyonların hukuki değil siyasi olduğu AİHM'in doğrudan bu darbeyi konu alan kararıyla ve iktidar mensuplarının dönem dönem yaptıkları açıklamalarla da tescillendi.

Dokunulmazlıkların kaldırılması "talimatı"

"4 Kasım darbe süreci Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı (Recep Tayyip) Erdoğan'ın 28 Temmuz 2015'te 'Dokunulmazlıklar kaldırılmalı, bedelini ödemeliler' talimatı vermesiyle başlamış ve o günden bu yana da iktidar ortaklarının yargıya verdikleri direktiflerle derinleştirilmiştir.

Ortada hukuki ve yargısal bir süreç yoktur, iktidarın talimatları ve bu talimatları yerine getirmek için sıraya girmiş partizan hakim ve savcılar vardır.

"4 Kasım'dan bu yana bu hukuksuzluğun sadece partimizle sınırlı kalmayacağı konusunda bütün çevreleri uyardık. Maalesef gelinen aşamada irade gaspları partimizle ve belediyelerimizle sınırlı kalmadı ve üniversiteleri, dernekleri, sivil toplum örgütlerini içerecek biçimde genişletildi.

"İktidar HDP'yi hedef aldı"

"Saldırının HDP'den başlatılmasının elbette nedenleri vardı. HDP, Türkiye'de faşizme karşı örgütlü itirazın ve mücadelenin adresidir; Türkiye halklarının, ortak, eşit ve özgür yaşamını kuracak en etkin toplumsal ve siyasal güç konumdadır. İktidar odakları, HDP var olduğu sürece Türkiye'de faşizmi kurumsallaştıramayacaklarını fark ederek partimizi hedef aldı.

Ancak iktidarının tehlikede olduğunu gören AKP ve ortağı sadece siyasi darbeyi başlatmakla kalmadı; 2015'ten sonra çözüm masasını devirerek savaş ve çökertme planlarını devreye soktu ve Türkiye'de siyasi, ekonomik, toplumsal krizlerin derinleşmesine neden oldu.

"4 Kasım ile başlayan süreç bugün Kobanî Kumpas Davası ve partimize karşı açılan kapatma davasıyla devam ediyor. 7 Haziran seçimlerinde yaşadıkları yenilginin acısını HDP ve halklara ödetmek isteyenler, HDP'nin siyasetiyle başa çıkamayanlar onu zulümle, baskıyla, yargıyla sindireceklerini düşünüyor.

Son beş yılda içeride, dışarıda hayatın her alanında bu darbeye, Türkiye'yi ateşe atan bu çılgınlığa karşı tarihsel mirasımızdan aldığımız güçle ve halkımızın desteğiyle direndik, direniyoruz. Eskisinden daha güçlü ve kararlıyız. Darbeciler ise her geçen gün batıyor. Yarattıkları krizlerle birlikte kaybetmeye mahkumlar. Bizler 'HDP değil faşizm çözülecek' demiştik öyle de oluyor; çözümsüzlükte ısrar edenler çözülürken partimiz dimdik ayakta ve Türkiye halklarına umut olmaya devam ediyor.

"Beşinci yılında halklarımızın emeği ve oylarıyla temsil hakkını kazanan milletvekillerimiz şahsında partimize yapılmış olan bu siyasi darbeye karşı mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz. Demokratik siyaseti tasfiye ve zulüm operasyonlarına asla teslim olmadık, olmayacağız. Biz kazanacağız, halklarımız ve direnen yoldaşlarımız kazanacak."

Editör: TE Bilisim