VanHaber - 51 belediyesine el konulan ve 12 belediyede yönetimi sürdüren HDP’nin baskı ve darbe uygulamalarına rağmen halka hizmet etmeyi sürdürdüğünü ifade eden Paylan, “Tayyip Erdoğan darbecidir. Bir kez daha darbe siyasetini geçen yıl bu tarihlerde Diyarbakır, Mardin ve Van belediyelerimize darbe vurarak hayata geçirdi, siyasi partiler muhalefet dahil olmak üzere kayyum darbesine karşı yeterli tepkiyi vermedi. Türkiye’nin neresinde olursa olsun hep beraber bu darbe kanseri ile mücadele etmeliyiz. Şu anda halkın iradesi tutuklu. Belediye eş genel başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, seçilmişlerimiz görevlerini yapamıyorlar. Derhal görevlerine dönmelerini talep ediyoruz” dedi.

BAŞKANLARA PARA TEKLİFİ

Paylan’ın ardından konuşan Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu Eş Sözcüsü Hediye Karaaslan, kayyum atamaları ile yerel demokrasi ve demokratik belediyeciliğin tabutuna son çivilerin çakıldığını söyledi. Belediye eş başkanlarına maddi tekliflerin yapıldığını da anlatan Karaaslan, “Eşbaşkanlarımıza aracılar eliyle milyonlarca lira teklif edildi ve tek şey söylendi, ‘Ya partinden istifa edip başka partilere geçin ya da bağımsız kalın’. Yapmayan belediye eşbaşkanlarımızın yerine ertesi gün kayyım atadılar” diye konuştu.

‘RİSK ALMAYA HAZIRIZ’

HDP, hafta sonu gerçekleştirilen Parti Meclisi (PM) toplantısının sonuç bildirgesinde “Çözüm için risk almaya hazırız” dedi. Türkiye’deki muhalif partilere çağrı yapan HDP yönetimi, “Tarihi ve toplumsal acı biriktiren Kürt sorununu, demokratik çözüm projeleri üretip siyasi riskler üstlenerek ve tüm coğrafyaya yayılmış istibdat rejimine karşı net tavır alarak hep birlikte çözebiliriz” dedi.

HDP PM tarafından hazırlanan bildirgede Kürt sorununun yalnızca vaatlerle çözülemeyeceği ifade edilerek muhalefete ve iktidara çeşitli mesajlar verildi. HDP yönetiminin Kürt sorununun çözümü için her türlü riski almaya hazır olduğu vurgulanan bildirgede şu ifadelere yer verildi:

Kürt meselesinde demokratik çözümün sadece Kürt sorununu dillendiren açıklamalar ve vaatlerle gelmeyeceği tarihi tecrübelerle sabittir. Bu anlamda rol alabilecek her türlü çabayı destekleyeceğimizi ve bizatihi içerisinde yer alarak katkı sağlayacağımızı bir kez daha tüm kamuoyuna deklare ediyoruz. Siyasi aktörleri, aydınları, akademisyenleri ve tüm kamuoyunu da Kürt Sorununun demokratik çözümünde inisiyatif almaya çağırıyoruz. Şimdi barışı ve bir arada eşit yaşam mücadelesini daha fazla toplumsallaştırarak inşa etmenin vaktidir. Türkiye ve Ortadoğu’yu barış meşalesi ile aydınlatmanın zamanıdır. Bu kapsamda sokak sokak, şehir şehir, mahalle mahalle oluşturacağımız barış zincirleriyle elimize alacağımız barış meşalesini hep birlikte taşımak için Türkiye halklarına çağrıda bulunuyoruz.

Editör: TE Bilisim