VanHaber - ABD Havacılık ve Uzay Ajansı’nın (NASA) düzenlediği fotoğraf yarışmasında uzaydan çekilen Van Gölü fotoğrafının birinci seçilmesi dikkatleri Van Gölü’ne çekti. HDP Van milletvekili Murat Sarısaç da Van Gölü’nü Meclis gündemine taşıyarak Meclis’in harekete geçmesini talep etti.

Van Gölü’nün güzelliğinin ve eşsizliğinin NASA’nın fotoğraf yarışmasıyla kanıtlandığını belirten Sarısaç, “Dünyanın en büyük sodalı gölü olma özelliği taşıyan Van Gölü, endemik bir balık türü olan İnci Kefali ve içerdiği sazlıklarda yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. Aynı şekilde Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nün çevresinde bir milyondan fazla insan yaşamaktadır.” dedi. Sarısaç, Van halkı başta olmak üzere toplumun her kesiminden Van Gölü’ne karşı ortak bir hassasiyetin oluşmasına rağmen Van Gölü’nün korunması için verdikleri kanun teklifininkomisyonlarda bekletildiğini ifade etti.

Van Gölü tehlike altında

İnsan kaynaklı kirlenmenin artmasıyla Van Gölü’nde kirliliğin endişe verici bir düzeyde olduğunu söyleyen Sarısaç “Araştırmalar, bu yaşam alanının günden güne yok olmaya doğru gittiğini göstermektedir. Özellikle mevcut Kıyı Kanunu ve Çevre Kanunu hükümlerine rağmen göl havzasında bulunan kamu kurumlarına ait hizmet binaları ve sosyal tesislerin yarattığı kirliliğin yanında Hafriyat Yönetmeliği’ni yok sayan belediyeler tarafından göle dökülen asfalt ve molozlar da ciddi anlamda kirliliğe neden olmaktadır. Bunun yanında Van Gölü kıyısında bulunan çimento fabrikaları ve kum ocaklarının yasal mevzuatlara itibar etmemesi, kanalizasyon ve evsel atıkların doğrudan göle dökülmesi de gölün kirlenmesinde ciddi bir şekilde rol oynamaktadır.” dedi.

Sarısaç, Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın hazırladığı tarafından hazırlanan raporda da Van Gölü’nün büyük ölçüde insan kaynaklı nedenlerle kirlendiği tespitinin yapıldığı ifade ederek şöyle konuştu: “Bugün Van Gölü turkuaz mavisi olan doğal rengini kaybederek yer yer açık kahverengi olmak üzere adeta gri renge dönüşmüştür. Yapılan bilimsel çalışmalar da Van Gölü sularının sodalı ve tuzlu olması nedeniyle besin zincirini çok kısa tuttuğunu ve bunun, sucul ekosistemin hassasiyetini arttırdığını göstermektedir. Dolayısıyla artan kirlilik gölün besin zincirinin herhangi bir düzeyini olumsuz yönde etkilediğinde bu zincirin diğer halkaları bundan çok daha hızlı ve telafisi imkansız bir şekilde etkilenecektir. Bu nedenle Van Gölü’nün biyolojik yapısı tamamen bozulmadan gerekli tedbirlerin derhal alınması gerekmektedir.”

Meclis harekete geçmeli

Van Gölü’nün endemşk türler ve insan yaşamı için vazgeçilmez bir yaşam alanı olduğunu vurgulayan Sarısaç, gerekli tedbirler alınmadığında ortaya çıkabilecek sonucu gösteren birçok örnek bulunduğunu söyledi. Devamında Sarısaç “Orta Asya’da bir zamanlar dünyanın dördüncü büyük gölü olan Aral Gölü, yanlış politikalar ve kâr hırsı nedeniyle tamamen kuruyan göllerdendir. Bunun sonucunda Aral Gölü havzasında yeşil alanlar kurumuş, tarımsal faaliyetler bitmiş ve balıkçılık tamamen tükenerek milyonlarca insan işsiz kalmıştır. Ortadoğu’nun en büyük gölü olan İran’daki Urmiye Gölü de yapılan barajlar ve yanlış kullanım nedeniyle günden güne kururken ekolojik dengenin sağlanmaması durumunda milyonlarca insanın bundan etkileneceği bilimsel araştırmalarla ortaya konulmaktadır.” dedi.

Önergenin sonunda Sarısaç, Van Gölü’ndeki kirliliğin bir alarm niteliğinde olduğunu belirterek Van Gölü havzasındaki kirliliğinin sebeplerinin tespit edilerek koruma tedbirlerinin belirlenmesi amacıyla Meclis’e harekete geçme çağrısında bulundu. 

Editör: TE Bilisim