Van’ın Çatak ilçesinde 11 Eylül 2020’de operasyona çıkan askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra yaşamını yitiren Servet Turgut ile birlikte helikopterden atılan Osman Şiban, 9 ay sonra ifade verdi. Hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade veren Şiban, olay günü yaşadıklarını anlattı. Servet Turgut’la birlikte gözaltına alındıktan sonra helikoptere götürüldüklerini ve bu sırada darp edildiklerini belirten Şiban'ın ifadesi şöyle:  “11.09.2020 tarihinde Sürik mezrasında kendime ait ikametimde sabah ezanı vakitlerinde uyandım. Uyandıktan kısa bir süre sonra bir ses duydum. Dışarı çıkıp baktğımda bir duman yükseliyordu.

Dumanın çıktığı yer ile benim ikamet timin arasında 5 cm mesafe vardı. Daha sonra ben geri yattım. Sabah 8-9 gibi kahvaltıya kalktım, o zaman diliminde de helikopter sesleri duydum ben yine gündelik işlerime devam ediyordum. Servet Turgut’u da sabah kalkınca su doldururken gördüm, başka da görmedim. Öğlenden sonra askerler helikopterlerle köye inmişler. Köyden Hamit Şiban, Dahan Turgut ve Cengiz Şiban’a yaylanın yolunu sordular. Onlar da yaylanın yolunu tarif ettikten sonra askerler bulunduğumuz yerden uzaklaştılar. Helikopter de havalanıp gitti. Akşam saat 17.00 civarında Sürik mezrasındaki ikametinin önünde Cengiz Şiban, Dahan Turgut köyde İbrahim olarak bilinen ancak kimlikte ismi Tajdin Kaya olan kişi ile eşi ve yengem Yıldız Şiban ve kendi çocuklarım ile birlikte otururken 10-15 kadar asker Servet Turgut ile birlikte bizim bulunduğumuz alana doğru geldiler. Askerlerden birisi Servet Turgut’a ‘Osman Şiban kim? diye sorduğunda Servet Turgut beni işaret etti. Askerlerden bazıları benim kimliğimi aldı. Ben çocuklarıma 'ifade verip geri geleceğim' dedim. Askerler sağ ve sol koluma girdi. Birisi de arkadan başıma silah dayadı, götürmeye başladılar.”

KENDİME GELDİĞİNDE MERSİN İLİNDEKİ EVİNDEYDİM Önümden Servet Turgut’u asker aynı şekilde götürüyorlardı. Evden 100-150 metre uzaklaştıktan sonra yüzünü görmediğin bir asker tarafından sırtıma tekme vurdu. Ben de yüzüstü yere düştüm. Beni kaldırdılar. Tekrardan beni yolda götürürken, birisi başımı aşağı doğru eğdi. Sağa sola bakamadım. Ancak sağdan soldan ve arkadan görmediğim birden fazla kişi tarafından el ve ayaklarla bana vurdular. Servet Turgut benim önünde ben de 50 metre arkasında, iki grup asker tarafından Servet Turgut'un çuvallarının olduğu yere götürüldü. Vardığımız yerde 100 civarı asker bulunuyordu. Servet Turgut önümde götürülürken askerler tarafından darp edildiğini görmedim. Vardığımız yerde bulunan askerler Servet ile vardığımızda hepsi ayağa kalktı. Üzerimize doğru sayısını hatırlamadığım bir veya birden fazla olabilecek kişiler geldi. Kim veya kimler tarafından yapıldığını hatırlamadığım bir şekilde yerde süründüm. Sürülürken ayakkabının birisi çıktı. Sonra ayakkabımı tekrardan ayağıma giymeye çalışırken bilmediğim bir kişi tarafından ayağı ile başıma net bir şekilde tekme geldi. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğinde Mersin ilindeki evindeydim.”

ŞİKAYETÇİ OLDU  Şiban, darp edilmesi sonucu helikopterin yanında bayıldığını ve sonrasını hatırlamadığını söyledi. Suçlamaları kabul etmeyen Şiban, kendisini darp eden askerler hakkında şikayetçi oldu. Şiban, ifadesinin alınmasının ardından hakkında yurt dışı yasağı konularak serbest bırakıldı.

‘MÜVEKKİLİMİZ HENÜZ İYİLEŞMEMİŞTİR’ Daha sonra savunma yapan vukatlar müvekkillerinin daha iyileşmediğini gözlemlediklerini söyledi. Müvekkilleri Şiban’ın sağlığının düzelmesi durumunda tekrardan ifade vermesini isteyen avukatlar, “Müvekkilimiz yaptığımız gözlemlerden henüz iyileşmiştir. Olay anını tümünü hatırlamamaktadır. İlerleyen zamanlarda hatırlayabilmesi ihtimaline binaen yeniden ifadesinin alınması veya teşhis yaptırması uygun olacaktır” dedi. Öte yandan İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından Şiban hakkında verilen raporda, hayati risk yaşadığı fakat ifade verebileceği belirtildi. Dosyadaki gizlilik kararı ise devam ediyor. (Van/MA)

 

Editör: TE Bilisim