VANEKSPRES - NAİF YAŞAR YAZDI...

Sabahtan kalkıp gidip onlara uğramış.

Kişinin pırlantası vicdanı oldu mu, düşkünün duygularına dokunmak, acılarına merhem olmak için itiraza hacet kalmaz.

Ne para pul, ne mal mülk sahibi olmak gerekmez.

Pırlanta olan vicdan ya...

Ötesi laf ü güzaftır.

Şair dememiş midir,"Ne adamlar gördüm üzerinde elbise yok idi, ne elbiseler gördüm içinde adam yok idi"..

Bununkiside öyle bir şey işte.

Bizim şu 'AMCA'dan söz ediyorum.

Hani şu yoksulun, düşkünün, hastanın acılarına tercüman olmaya çalışan Amca'dan.

Kendisi aç yatarken başkaları aç kaldığında gözleri uyku tutmayan Amca'dan.

Vallahi ne diyeyim???

Rabbim yar ve yardımcısı olsun.

Bugün sabahtan kalkıp onların kapısına gitmiş.

Kimin mi?

Biz sözde akıllıların! 'Deli' dediği ya da kendimizce yarattığımız, incittiğimiz zaman zaman ağlattığımız Necip Hoca ve Fedile teyzeye gitmiş.

"Mübarek Ramazan geldi.. belki bir sorunları, Bir ihtiyaçları vardır " hesabıyla.

Önce Necip Hoca'ya uğramış..

Bana söylediğine göre, Necip Hoca abisinin evinde kalıyormuş.

Gayet huzurlu ve sıcak bir yuvada.

Yengesi adeta ona annelik yapıyormuş.

Helal süt emmiş bir kadın.

Allah razı olsun.

Sonrasında Necip Hocayı alıp götürmüşler mağazaya bir de güzel giydirmişler.

Ramazan gıdasını bırakmayı da ihmal etmemişler.

YA PEKI FEDİLE TEYZE !!!

Sonrasında Fedile Teyze'nin kapısını çalmışlar.

Hani şu, çocuk yaşta 'berdel' usulü evlendirilen, koca baskısından yeniden baba evine dönen köyün en güzel kızı Fedile.

Yasadığı acılarla baba evinden ayrılan Fedile.

Çocuklarına kavuşmak için bir ay boyunca yürüyerek taaa Eruh'tan-Van'a ulaşan Fedile.

Yolculuk sırasında dövülen, tecavüze uğradıktan sonra 'delidir' denilip tımarhaneye tıkılan Fedile.

Dostum Adil Harmancı'nın romanına konu olan Fedile...

Evet... evet...

Vanlıamcan bu teyzemize uğramış.

Lakin Fedile Teyze'nin yaşadığı koşullar kurdu kuşu tövbeye getirten cinstenmiş.

Vanlıamcan beni aradığında adeta sesi titriyordu.

Sözcükler boğazında düğümleniyordu..

"Üstad... Belediye kendisine bir ev yapmış.. sosyal hizmetler müdürlüğü kendisine maaş da bağlamış.. hatta ve hatta belediye günlük sıcak yemeğini de gönderiyor "

Eeee peki sıkıntı ne?

Diye soruyorum, amca sözlerine devamla;

"Fedile Teyze'nin yanında iki çocuğu var.

Biri engelli, diğeri ise görünen o ki ilgisiz ...

Ev çöp ve pislik içinde... soba bugün hiç yanmamış…

Fedile teyze battaniyeye sarılarak ısınıyor.. belediye yemekleri kendisine ağır geliyormuş..

anlayacağın durumu iyi değil"

Telefonu Fedile teyzeye veriyor ve Fedile teyzeyi dinliyorum.

"Yavrum... çocuklar bugün bana mercimek çorbası yaptı ama ben mercimek sevmiyorum.

Televizyonda yapılan yemekleri seviyorum. evimi temizleyemiyorum.

Bana 'deli 'diyorlar, ben deli değilim ki..

İstanbul’a geleceğim, çocuklarım var orda"...

Ve bana çocuklarının ismini sayıp kapatıyor telefonu..

Anlayacağınız Fedile teyze hala iyi değil.

Vanlıamcan kendisine ;"Senin evini temizletip, boyatacağım yeni elbiselerini ve ramazan gıdanı getireceğim" sözünü verip Fedile Teyze'nin yanında ayrılıyor.

Yüreğine sağlık vanlıamcan.

Vicdanın sürekli böyle merhametli olsun.

Son olarak siz Vanlı hayırsever dostlarıma bir çağrı yapıp sözlerimi noktalayacağım.

Lütfen ama lütfen pırlantası vicdanı olan Vanliamcan'ı yalnız bırakmayın.

Bu mübarek ayda, başta Fedile Teyze ve Necip Hoca olmak üzere kentimizdeki yardıma muhtaç insanlarımızı unutmayın.

Sizin de pırlantanız vicdanınız olsun.

Editör: TE Bilisim