Müvekkilleriyle görüşmek için 30 Nisan’da Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne giden Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Ekin Yeter, ince aramaya maruz kaldı. Avukat Yeter’in Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) başvuruda bulunmasının ardından cezaevi savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

Yeter, soruşturma kapsamında verdiği ifadede, ince arama yapan gardiyanlar hakkında şikayetçi oldu. Van Barosu Avukat Hakları Merkezi ve ÖHD Van Şubesi,  Yeter’in maruz kaldığı ince aramaya ilişkin Van Barosu Tahir Elçi Konferans salonunda açıklama yaptı. Açıklama metnini okuyan Van Barosu Genel Sekreteri avukat Şeyma Şen, anayasa ve evrensel hukukun yasaklamasına ve insanlığa karşı bir suç olmasına rağmen “arama” adı altında yapılan “çıplak arama/ince arama” cezaevlerinin en başat insan hakları sorunu olmaya devam ettiğini vurguladı. 

‘DEVLET İNKAR EDİYOR’

Devlet yetkililerinin, cezaevlerinde rutin bir uygulama haline dönüştürülen “İnce arama” adı altında yapılan çıplak arama, işkence ve kötü muamele eylemlerini inkar ettiğini belirten Şen, “Çıplak arama ‘güvenlikleştirme stratejilerine, terör tehlikesi, salgın’  gibi kavramlara başvurarak işkence ve kötü muamele eylemlerini savunmaktadır. Ne yazık ki insan onuruna aykırı olan bu uygulamalara şimdi de avukatlar maruz bırakılarak suç teşkil eden hukuka aykırı uygulamalar kanıksatılmaya çalışılmaktadır” dedi.

X-RAY’DAN İKİNCİ GEÇİŞ REDDEDİLİYOR 

Şen, Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde avukat-müvekkil görüşmesi yapan Yeter’in girişte herhangi bir sorun yaşamamasına rağmen Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne giriş yaparken X-ray cihazının uyarı verdiğini aktararak, “Bunun üzerine çok hızlı geçtiğini düşünerek, yeniden geçmek istemiş, bu esnada orada bulunan görevli infaz koruma memuru bağıran ses tonuyla ‘Bu şekilde geçemezsiniz, öyle bir şey yok’ şeklinde sözler sarf etmiştir. Daha sonra avukat Ekin Yeter, ‘Pandemi sürecinde temasınızı azaltmak için ikaz verdirmemeye çalışıyorum’ demiştir. Ancak infaz koruma memurları cihazın ötmesi nedeniyle yeniden geçişi kabul etmemeleri üzerine meslektaşımız ‘elle aramayı’ kabul ederek arama kabinine geçmiştir” ifadelerini kullandı.

  CEZAEVİNİ TERK EDİN!

Arama kabininde meslektaşlarının üzerine dedektör tutulduğunu söyleyen Şen, meslektaşlarının sadece çamaşır askısının omuz kısmında ve sırt kısmında bulunan metallerin uyarı verdiğinin bilinmesine rağmen infaz memurlarının kaba arama yaptığını belirtti. Mevzuatta olmamasına rağmen meslektaşlarının atletini ve çamaşırını kaldırılmasının istendiğini kaydeden Şen, “Meslektaşımızın bunun keyfi olduğunu belirterek kabul etmemesi üzerine 'Bu şekilde aramayı kabul etmiyorsanız cezaevini terk edin’ şeklinde sözler sarf edilmiştir. Meslektaşımız konuyla ilgili cezaevi müdürüyle görüşmüş, cezaevi müdürü meslektaşımıza kendisini anladığını belirtmiş konuyu büyütmemesini rica etmiştir. Meslektaşımız bunun üzerine ceza infaz kurumuna girerken arama kabininde aynı süreci tekrardan yaşamıştır“ şeklinde konuştu. 

OLAYIN ETKİSİNDE KALDI

Şen, devamında şunları söyledi: “Meslektaşımız mevzuatın bu denli keyfi uygulanması üzerine üzerindekileri çıkarmak istemiş ancak infaz koruma memurları bunu kabul etmeyerek kendi dedikleri gibi yapmasını söylemişlerdir. Bu keyfi ve insanlık onuruna yakışmayan muamele meslektaşımızı zor durumda bırakmıştır. Meslektaşımız yaşanan bu hak ihlali nedeniyle müvekkiliyle sağlıklı bir görüşme yapamadığı gibi uzun bir süre yaşanan olayın etkisinde kalmıştır.”

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE 

“Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu” hatırlatan Şen, “Mevzuat bu denli açık olmasına rağmen infaz koruma memurlarının meslektaşımız bu şekilde insan onuruyla bağdaşmayan ve hukuka aykırı davranışlarda bulunması, mevzuatın keyfi yorumlanarak çıplak aramanın artık avukatlara yöneldiğini de açıkça ortaya koymuştur. Sonuç olarak, meslektaşımızın maruz kaldığı davranışlar mahremiyetini ihlal eden, moral değerlerini, sosyal kimliğini hedef alan, ruhsal bütünlüğüne zarar veren ve cinsel şiddet boyutlarına ulaşan işkence ve kötü muamele niteliğindedir” diye belirtti. 

‘SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’

Cezaevlerindeki mahkumlara yönelik çıplak aramaya yönelik hak ihlalleri, müvekkilleriyle özdeşleştirilmek istenen avukatlara da sirayet ettirilmek istendiğini kaydeden Şen, “Bizler, meslektaşımızın karşılaştığı insan onurunu hedef alan bu uygulamanın devamına seyirci kalmayıp cezaevleri girişinde gerek yurttaşların gerek meslektaşlarımızın karşılaştığı bu keyfi tutumların karşısında duracağımızı ve yasal sürecin takipçisi olacağımızı belirtiyoruz. Söz konusu keyfi insan onurunu ayaklar altına alan, söylem ve eylem boyutuyla işkence ve kötü muameleye varan uygulamalardan derhal vazgeçilmesini, bu uygulamayı gerçekleştiren tüm sorumlular hakkında idari ve cezai yaptırımların uygulanmasını talep ediyoruz” dedi. 

 

Editör: TE Bilisim