Diyarbakır'da dün gerçekleştirilen operasyonla 20’si gazeteci 21 kişinin gözaltına alınmasına yönelik tepkiler devam ediyor. 

Van’da gazeteciler, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi’nde düzenlediği basın toplantısıyla gözaltılara tepki gösterdi. Çok sayıda gazetecinin katıldığı açıklamada, basın metnini gazeteci Adnan Bilen okudu. Canı pahasına dahi olsa gerçeğin peşinden giden ve bunun için büyük bedeller ödeyen özgür basın emekçilerine yönelik yeni bir saldırı konseptinin devrede olduğunu belirten Bilen, “Dün, bu saldırı ve sindirme operasyonlarının bir yenisi Diyarbakır’da devreye konularak, 20 arkadaşımız gözaltına alındı. İki gündür gözaltında tutulan arkadaşlarımızın dosyalarına yine bildik yöntemlerden olan ‘kısıtlama kararı’ getirildi ve gazetecilik faaliyetleri kriminalize edilmeye çalışıldı. Çağrıldıkları durumda gidip ifade verebilecek arkadaşlarımızın evleri, büroları basıldı, bir arkadaşımız arama sırasında 10 saat boyunca kelepçeli olarak bekletildi” dedi. 

ALGI YARATILIYOR

Geçmişte birçok arkadaşlarına yöneltilen ancak sonucu boş çıkan iddiaların bugün tekrar gözaltındaki meslektaşlarına isnat edildiğini ifade eden Bilen, “Bu iddialar düzmece ve algıyı başka bir yöne çekme girişimidir. Hatırlanacağı üzere daha bundan 1 buçuk yıl önce kentimizde iki yurttaşın helikopterden atılmasına ilişkin haber yapan gazeteciler gözaltına alındığında da aynı algı oluşturulmuştu. Nihayetinde yapılan yargılama sonunda arkadaşlarımız beraat etti hatta Anayasa Mahkemesi ihlal kararı verdi. O gün de yine yandaş medya ve destekçilerinin eliyle ‘KCK Basın Komitesi’ne operasyon’ başlıkları atılarak, manipülasyon yaratılmıştı” diye belirtti. 

Gözaltıların tek amacının AKP tarafından içerde ve sınır ötesinde yürütülen operasyonlardan halkı habersiz bırakmak olduğunu belirten Bilen, “Nitekim birçok sanal medya hesabında, gazetecilerin gözaltına alınması, ‘Kuzey Doğu Suriye’ye yapılacak operasyonun yol temizliği’ olarak ifade edilmesi de bu durumu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu operasyonun, Kürtlerin, muhaliflerin sesini, soluğunu kesme amacı taşıdığını iyi biliyoruz. Bilinmesini isteriz k; özgür basın hiçbir baskı, şiddet, savaş politikasına boyun eğmeyecek ve tüm gerçekleri halka ulaştırmak için bedeli ne olursa olsun mücadele edecektir. Hiçbir baskı karşısında susmayan özgür basın, bu algı ve baskı operasyonlarınızla ne sinecek ne de susacak” ifadelerini kullandı. 

DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Kürt gazetecilere sahip çıkma çağrısı yapan Bilen, şöyle devam etti: “Söz konusu Kürt gazeteciler olunca köşelerine sinen sözüm ona ‘muhalif’ diye geçinenler bilsinler ki, Kürt gazetecilerine yapılan her müdahale ve sindirme operasyonu sonunda gelip sizi de bulacaktır. Geç olmadan ve bugünden başlayarak, Kürt basınına herkesin sahip çıkması ve ses çıkarması gerekiyor. Ülkedeki tüm halklara, demokratik kitle örgütlerine ve gazetecilere çağırımızdır; Kürt basınına yapılan bu gayri ahlaki duruma karşı sesinizi çıkarın. Gazeteci arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılması çağrısını yapıyor, her zaman yanlarında olacağımızı ifade ediyoruz. Bijî çapemeniya Azad.”

TGC'DEN AÇIKLAMA 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) de yayınladığı yazılı açıklamada, gözaltıları “Haber alma hakkına saldırı” olarak niteledi. Haberin serbest dolaşmadığı, basının özgür olmadığı bir ülkede demokrasiden söz etmenin mümkün olmayacağı belirtilen açılmada,  “Gözaltına alınan gazetecilerin bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Bölgede gerilimin ortadan kaldırılarak, barışın, kardeşliğin egemen olduğu yönetimsel bir anlayışa acil ihtiyaç vardır. Siyasette seçim söylemlerinin yaklaştığı bir dönemde Kürt kökenli gazetecilere yönelik operasyonları, halkın haber alma hakkına yeni bir saldırı olarak görüyoruz. Sabaha karşı evleri ve dernekleri basılan 21 gazeteci gözaltına alınmıştır. Avukatların müvekkilleriyle görüşmelerine olanak tanınmamıştır. Ülkede iktidarın uzun süredir gözlenen baskılarına, tek tip gazeteci, tek tip haber yaratma çabalarına bu operasyon yeni bir örnektir” denildi. 

GAZETECİLER SERBEST BIRAKILSIN

Gazeteciliğin suç olmadığını iktidarın anlaması gerektiği vurgulanan açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Her gün biraz daha sertleşen tehdit ve şiddetini artıran iktidarın, gazeteciliğin suç olmadığını artık anlaması gerektiğini düşünüyoruz. Seçim öncesi bu tarz girişimlerle yurttaşların haber alma hakkı engellenmemelidir. Gözaltına alınan gazetecilerin bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz.”

Editör: TE Bilisim