Dünyayı etkisi altına alan küresel iklim değişikliği, dünyanın birçok yerini etkilediği gibi, Van Gölü’nde de etkisini hissettiriyor.

Bölgede tarihin en kurak dönemlerinden biri yaşanıyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre bir önceki yıla oranla bu sene yağışlar yüzde 40 azaldı.

Yapılan araştırmaya göre, Van Gölü’nün bazı bölgelerde bir ila 2 kilometre çekildiği, su seviyesinin 3 metre düştüğü tespit edildi.

Mezopotamya Ajansı’ndan Barış Dönmez’in haberine göre, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi’nin tespitlerine göre, bugüne kadar görülen en yüksek çekilme yaşandı.

Önlem alınmazsa daha büyük felaketlerin yaşanacağını aktaran Tarihi Eserler Koruma Araştırma ve Geliştirme Derneği (ÇEV-DER) Van Şubesi Başkanı Ali Kalçık, da daha önce böyle bir çekilmeye tanıklık edilmediğini söyledi.

‘Ciddi bir felakettir’

Paris İklim Antlaşmasının imzalanmamasının felaketleri daha üst boyuta taşıdığını belirten Kalçık, büyük göllerin çekildiği, küçük göllerin ise büyük oranda kuruduğunu belirterek, şunları söyledi:

”Özelikle 2021 yılında çok büyük doğa felaketleri yaşadık. Orman yangınları, yağışlardan dolayı ciddi seller, bölgemizde de büyük oranda kuraklıklar yaşandı. Van’da gölet durumunda olan bütün su kaynakları kuruma aşamasını geldi. Sadece göletler değil barajlar bile artık tamamen kurudu. Van Gölü’ndeki su seviyesinin inmesi milyarlarca metre küp suyun azaldığını gösteriyor. Bu ciddi bir felakettir. Su politikaların doğru kullanılması gerekir.”

Zilan’da balık ölümleri

Yaşanan felaket karşısında sessiz kalınmaması gerektiğini dile getiren Kalçık, su seviyesinin düşmesi ve geri çekilmelerin deniz canlılara zarar verdiğini hatırlattı.

HES’ler nedeniyle Zilan Deresi’nden yaşanan toplu balık ölümlerini örnek gösteren Kalçık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suyun içinde yüzlerce canlı yaşıyor. Sucul canlıların olmadığı yerde hayat da olmaz. Zilan Deresi bizim için hem tarihsel hem de su kaynağı olarak çok önemli bir yerdir. Bölgede 3 HES yapılmış ve HES’ler suyun akışını engelleyerek canlıların yaşam alanına zarar veriyor. Bunun yanında bir de siyanürle altın aramaya geçiliyor. Zilan Deresinde olduğu gibi, siyanür Van Gölü’ne de karışırsa bu canlıların kıyameti olur. Bu aynı zamanda gölün ölümü demektir. Bu nedenle kapitalist anlayıştan vazgeçilerek insanın, doğanın ve bütün canlıların yaşayabileceği bir ekosistem oluşmalıdır.”

Editör: TE Bilisim