VanHaber - İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, kentte 11 Eylül günü gözaltına alınan Osman Şiban ve Servet Turgut isimli yurttaşların helikopterden atılmaları iddialarını belgeleriyle ortaya çıkaran Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen, Cemil Uğur ile Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala, Yeni Yaşam Gazetesi dağıtımcısı Fehim Çetiner ve eski gazete dağıtımcısı Şükran Erdem’in gözaltına alınmalarına ilişkin şube binasında açıklama yaptı.

İHD Şube Başkanı Murat Melet ve dernek yöneticilerinin yer aldığı toplantı salonuna “Gazetecilik suç değil” pankartı asıldı. Toplantıda konuşan İHD Şube Başkanı Murat Melet, basın özgürlüğünün olmadığı Türkiye’nin en çok gazetecinin cezaevinde olduğu ülke haline geldiğini söyledi.

MELET: HABER ALMA HAKKI ENGELLENİYOR

Gerçek gazeteciliğin tarafsız olduğunu, Mezopotamya Ajansı’nın da tarafsız bir kuruluş olduğun ifade eden Melet, yapılan gözaltılara dair şunları söyledi: “Dünyanın hiçbir yerinde gazetecilerin tutuklandığını duymak istemiyoruz. Gazeteciler Türkiye’de yaptıkları haberlerden dolayı tutuklanıyorlar aynı zamanda toplumun haber alma hakkı da engelleniyor. Hiçbir gazeteci haberden dolayı gözaltına alınmamalıdır. Van’da gözaltına alınan gazetecilerin derhal serbest bırakılması gerekiyor. Basının özgür olmadığı ülkede kimse özgür değildir.” 

126 GAZETECİ ÖZGÜRLÜKLERİNDEN MAHRUM

Hazırlanan basın metnini okuyan İHD Şube Yönetim Kurulu Üyesi Av. Mehmet Karataş ise, Türkiye'deki cezaevlerinde bugün itibariyle 126 gazetecinin özgürlüklerinden mahrum edildiğini hatırlattı. İktidarın baskı politikalarından dolayı halkın haber alma hakkının gasp edildiğini söyleyen Karataş, “Oysa basın özgürlüğü anayasa ile güvence altına alınmıştır. Güvence altına alınmasının en temel sebebi ise bu hakkın çok temel bir özgürlük olması ve herhangi bir iktidar değişikliği ile değişmeyecek olmasıdır. Basın özgürlüğü demokratik bir ülkede olmazsa olmazdır. Ne yazık ki, bu hak gazetecilere ceza olarak dönmektedir. Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, 2019 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ni açıkladı. Türkiye 180 ülkenin yer aldığı listede 157’nci sırada. Türkiye geçen yıl da listede 157’nci sırada yer almıştı. Türkiye'de basının özgür olmadığını, basın özgürlüğünün önünde ciddi engellerin olduğunu ve bu engeller kalkmadığı müddetçe gerçeklerin yeterince ortaya çıkmayacağını gösteriyor” diye konuştu. 

‘ADİL YARGILANMA HERKESİN HAKKI’

Karataş, Türkiye'deki gazetecilerin güvencesiz çalışma koşulları nedeniyle işsizlik, ekonomik zorlukların yanı sıra yaptıkları haberler nedeniyle sansür, baskı, tehdit ve tutuklama kıskacında yaşamaya zorlandığını da ifade etti. Karataş, sözlerinin devamında “Bu tablo ülkemiz adına acı verici bir tablodur “Bu, biz insan hakları savunucuları tarafından kabul edilecek bir durum değildir. Adil yargılanma herkesin hakkıdır. Bir an önce bu insanların adil bir şekilde yargılanıp, özgürlüklerine kavuşmalarını bekliyoruz. Adaletsizlik toplumda çok derin acılar yaratmaktadır. Bu insanların hapishanede  geçirecekleri her gün adalet kavramını daha da derinden yaralayacaktır. Cezaevlerindeki gazeteci sayısı bizler için korkunç bir rakam, bu insanların derhal özgürlüklerine kavuşmaları ve görevleri olan gazeteciliğe dönmeleri biz insan hakları savunucularının en büyük arzusudur” dedi. 

 

Editör: TE Bilisim