VanHaber - İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Murat Melet, Van’da batan teknede ölen mültecilerin sorumlusunun son yıllarda mültecileri siyasi pazarlık unsuru olarak gören hükümet ve mültecileri ucuz iş gücü olarak gören devletler olduğunu söyledi.

Van’da son bir yıl içinde İran sınırından giriş yapan 108 mülteci meydana gelen çeşitli kazalarda yaşamını yitirdi. Son olarak 27 Haziran’da batan teknede olduğu belirtilen 100 mültecinin 7’sinin cenazesine ulaşılırken, 93 kişiye ise hala ulaşılamadı. Tüm bunlar yaşanırken mülteciler adeta kafilelerle Van’a giriş yapmayı sürdürüyor.

Mültecilerin yaşadığı drama değinen İHD Van Şube Başkanı Murat Melet, mülteciliğin bir kader olmadığını söyledi. Bugün yeryüzünde yaşayan 8 milyar insanın bir şekilde bir göçmen ve mülteci olduğunu kaydeden Melet: “ Hangimizin ne zaman mülteci konumuna geleceğini bilemeyiz. Hal böyleyken dünyadaki bütün insanların ortak bir karar alması gerekiyor. Dünyada hiçbir ülke bu konuda görevini yapmıyor. Demokrasi ve İnsan Haklarından söz eden ülkeler bu konuda büyük hatalar yapıyor. Bütün devletlerin göçmenlere, mültecilere sahip çıkması, insani temelde bütün haklarını ve koşullarını sağlaması gerekiyor. Bu sağlanmadığı halde yaşamlarını yitirmeye devam edecekler.” Diye konuştu.

‘MÜLTECİLER YAŞAMINI YİTİRMEK VE ÖLDÜREN TARAF OLMAMAK İÇİN ÜLKESİNDEN KAÇIYOR’

Hiçbir insanın kendi toprağından, kendi yurdundan keyfi bir şekilde göç etmediğini kaydeden Melet, “ Göçmen ve mülteci olmanın sebebi Ortadoğu ve Asya bölgesinde yaşanan savaşlardır. Yine Afganistan ve Pakistan’da devam eden savaşlar var. Bu insanlar yaşamını yitirmemek ve öldüren taraf olmamak için kendi yurtlarından ayrılıyor, sınırlarda, denizlerde yaşamlarını yitiriyorlar. Van’ın Çaldıran sınırında onlarca göçmen ve mülteci karların altında, soğuktan donarak yaşamını yitirdi. Türkiye’nin sınır güvenliğini çok iyi sağladığını söylüyor, dile getiriyor. Sınırda SİHA ve İHA’lar uçuyor. Oraya gelen sivil insanların gelindiği çok net olarak bilinmektedir. Buna rağmen o insanlar oralarda hayatını kaybediyor, cenazelerinin bütünlüğü bozuluyor.” İfadelerini kullandı.

‘VAN GÖLÜ CENNETİ CESET GÖLÜNE DÖNÜŞMESİN DİYORUZ’

“Son iki yıldır Van Gölünde batan teknelerde onlarca insanların yaşamını yitirdiğini görüyoruz.” Diyerek sözlerini sürdüren Melet: “ Biz Van Gölünü bir cennet olarak görüyoruz ancak bu cennet gölümüzün ceset gölüne dönüşmesini istiyoruz. Van Valiliği ve siyasal iktidar bu konuda gerekli önlemleri alınmalıdır.” Dedi.

‘MÜLTECİLER GİBİ İNSANİ BİR DURUM SİYASİ PAZARLIK KONUSUNA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’

Türkiye’de insan kaçakçılığına ilişkin cezaların caydırıcı olmadığını dile getiren Melet, “ Bir Gazeteci, bir siyasetçi, bir insan hakları savunucusu kendi özgür düşüncesiyle bir şey paylaşsa yıllarca cezalandırılıyor ama insan tacirliği yapanlara karşı cezalar caydırıcı değil” diye konuştu. Melet: Türkiye’de bu anlamda yasal cezalar yeterli değildir. Sınır köylerinde, mahallelerinde, illerinde bu konuda bir politika yürütülmüyor. İnsanlarımız bilinçlendirilmelidir. Kendi ülkesinde savaştan kaçan masum insanlara yeterli haklar sağlanmalıdır. Daha birkaç ay önce mülteci konusu pazarlık konusuna dönüştürüldü. Mültecilere artık ticari bakış açısıyla değerlendiriliyor. Ülkeler bu konuda ne kadar fayda sağlar, kim mültecilerle hangi ülkeyi zorlar anlayışı ile hareket ediyor. Şu an maalesef insani değerlerimizi yitiriyoruz. Hiçbir insanın dinine, diline, rengine bakmaksızın bir hesap güdülemez.” Değerlendirmesinde bulundu.

‘BM GÖREVİNİ YAPMIYOR’

Mülteciler konusunda Birleşmiş Milletlerin (BM) dahi yeterince görevini yerine getirmediğini söyleyen Melet sözlerini şöyle sürdürdü: “  Hal böyle iken o ülke demokrasiden ve insan haklarından söz edebilir mi. Söylemde demokrasi ve insan hakları ama pratikte başka davranıyorlar. Mülteciler ikinci sınıf insan muamelesi görüyorlar. Kendine hizmetkâr, hizmet alanında sömürülecek ucuz iş gücü olarak görüyorlar. Dünyada eğer sığınmacılık böyle görülüyorsa herkes yeniden insanlık değerlerini sorgulamalı. Buradan siyasal iktidara çağrımız söz konusu teknede kaybolan cenazelerin bulunması, sorumluların yargılanması, mülteci politikaları konusunda insani politikaların geliştirilmesini, toplumun bilinçlendirilmesini istiyoruz. Aksi takdirde oluşabilecek tüm olumsuzlukların sorumlusu siyasi iktidar olacaktır.”

Editör: TE Bilisim