15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında tüm Türkiye’de uygulanmaya başlanan, ancak diğer illerde kaldırılan eylem ve etkinlik yasağı, Van’da 109’uncu kez uzatıldı. Baro 1500 günü aşan yasağa karşı 15 dava açsa da sonuç alamadı.

Van’daki eylem ve etkinliklerin 109’ncu kez yasaklanması Valiliğin açıklamasıyla duyuruldu. Valilik, 1.550 günü sonunda 4 Mart’a kadar bir kez daha uzatılan yasaklara ilişkin şu açıklamayı yaptı: "Anayasamızda ve kanunlarda öngörülen sınırlandırma ve yasaklama şartlarını doğrudan ve açıkça oluşturduğu değerlendirilen eylemler ile saldırı olaylarının önüne geçmek, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliklerini sağlamak, terör örgütlerinin planlarını bertaraf etmek ve bu bağlamda, milli güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve genel sağlığın korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin devamının temini ile şiddet olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi ve koronavirüs salgınının görüldüğü andan itibaren, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun önerileri, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda salgının/bulaşın toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, sosyal mesafeyi koruma ve yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla; Van ili coğrafi sınırları içerisinde 18.02.2021 tarihinden geçerli 04.03.2021 tarihi de dâhil olmak üzere 15 gün süre ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu hükümlerine göre düzenlenecek gösteri yürüyüşü ve açık hava toplantılarının 2911 Sayılı Kanunun 17. Maddesine istinaden yasaklanmıştır."

Valilik istisnai durumlarda düzenlenecek etkinlikler için izin alınması şartı getirdi.

Baro yasaklara karşı 15 dava açtı

Yasakların uzun sürmesi tepkileri de beraberinde getirdi. Van Barosu yasakların kaldırılması için 14, Baro Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Kaçan da bir dava açtı. Ancak davalardan olumlu sonuç alınmadı. Yasakları VOA Türkçe’ye değerlendiren Baro Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Kaçan, etkinliklerin soyut gerekçelerle yasaklandığını söyledi. Yasakların uygulanması sırasında ayrımcılık yapıldığını savunan Kaçan, “Bu yasağı hukuk kuralları ile değerlendirmeye imkan yok. Anayasal bir hak sistematik olarak 4 yılı aşkın süredir kesintisiz olarak Valilik kararıyla yasaklanmış durumda. Bu yasak uygulanırken de tamamen ayrımcı şekilde uygulanıyor. Bu yasak o kadar geniş şekilde yorumlanıyor ki, siyasi parti faaliyetleri de yasaklanıyor. Geçen yıl Şubat ayında Van'ın Çaldıran ilçesinde HDP'nin Ankara'da yapılan genel kuruluna ilişkin çağrı metinleri dağıtan HDP üyelerine, Valilik yasağı gerekçe gösterilerek idari para cezaları kesildi. AK Parti İl Başkanlığı Van’ın işlek bir sokağına stant açarak üye kaydedebiliyor ama HDP böyle bir etkinlik yapmak istediğinde bu yasak gerekçe göstererek yasaklanıyor. Artık ölçüsüz hiçbir şekilde, mevcut yasaların asgari kriterlerine bile uyum sağlamayan bir sistematik yasaklarla karşı karşıyayız” dedi.

Yasakların Anayasa’ya aykırı olduğunu savunan Kaçan, yasaklara gösterilen gerekçeleri şöyle açıkladı: ”Bu alanı düzenleyen yasalar, bu tür yasakların belirli eylem ve etkinlikleri kapsayan şekilde alınabileceğini düzenliyor. Bütün Van coğrafyasında etkinlik, yürüyüş, aklınıza ne gelirse, hepsi yasaklanıyor. Bu aynı zamanda anayasal bir suç. Yasaklarla ilgili Van idare mahkemelerinde iptal davaları açtık. Maalesef bu davaların tamamı valiliğin soyut savunmaları esas alınarak reddedildi İstinaf mahkemelerine başvurduk. Davalar Erzurum Bölge İdare Mahkemesi'nde istinafta bekliyor. Valilik gönderdiği savunmada Suriye'de Kobani'de MLKP örgütünün liderinin öldürülmesi, İzmir'de Fırat Çakıroğlu’nun öldürülmesi, Yasin Börü'nün öldürülmesi ya da internette yayınlanan açıklamaları gerekçe gösteriyor, Van’la ilgisi yok ama Van'daki yasakların gerekçesi olarak gösteriliyor. Şimdi de pandemi ağırlıklı gerekçeler gösteriliyor ama kanunda böyle bir dayanak yok. Tamamen keyfi. Söylenen şeyler yasaklama gerekçesiyse sadece Van için değil bütün Türkiye için alınması gerekiyor.”

İHD “Valiler değişti ama yasaklar kalkmadı”

İnsan Hakları Derneği Van Şube Başkanı Murat Melet ise yasakların başladığı günden bu yana çok sayıda valinin değiştiğini ancak yasaların kalkmadığını vurguladı. VOA Türkçe’ye konuşan Melet, yasak kararının merkezi karar olduğu görüşünde. Melet de, uygulamada çifte standart olduğunu savunarak, “21 Kasım 2016'dan beri Van'da devam eden eylem ve etkinlik yasakları var. Bu yasaklar boyunca Van'da birçok vali değişmesine rağmen maalesef yasaklar devam etti. Bu yasakları bir devlet politikası olarak görüyoruz. Bu kadar vali değişmesine rağmen hala karar geçerliliğini koruyorsa, o zaman merkezi hükümet ve devletin bir ortak kararı olarak değerlendiririz. Bir tek Van’da uygulanıyor olmasında birçok sebep var. Burada da bir çifte standart var. Muhalif olan, mağduriyete uğrayan kurum ve kuruluşlara, siyasi partilere uygulanan bir yasak. İktidar partisi ve ona yakın sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerini düzenleyebildiğine tüm Van halkı şahit oldu. Haktan, hukuktan, adaletten söz eden sivil toplum örgütlerinin yapacakları en küçük bir eylem yasaklanmıştır, yasaklamayı da devam ediyor” dedi.

Melet, yasakları şu gerekçelere bağladı: "Van’ın merkezi bir il olması, çevresindekilerle etkileşim halinde olması, demokratik eylem etkinliklerin çeviri illere yayılacağı, etkileyeceği korkusu. Türkiye ve İran arasındaki ticaret ve diplomasi trafiği de buradan yönetiliyor. Bu da etkinliklerini yasaklanmasının bir nedendir. Pandemiden yüzlerce İranlı buraya gelip, ticaret yapıyordu. Burada oluşabilecek hak temelli ya da demokratik eylemden bu insanlar haberdar olacak. Gerçeklerden İran vatandaşlarının İran halkının haberdar olmasını istemiyorlar. Birçok devlet kurumunun bölge müdürlüklerinin Van'da olması nedeniyle, Van’a geliş gidişler oluyor. Burada da insanlar arasında etkileşim durumu söz konusu olduğu için bu etkinliklerin yasaklandığını düşünüyoruz. Hak ihlallerinin örtbas edilme şeklidir. Van'da yaşanan mağduriyetler örtbas edilmek isteniyor. Eğer bu istenmiyorsa anayasal hak olan eylem ve etkinlik yapılabilir. Bu hakkının önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor." Amerikaninsesi

Editör: TE Bilisim