VanEkspres - Halkın çok sesliliğe alışması gerektiğini söyleyen Aslan, “Medya kuruluşlarının işine hangi sözcük geliyorsa onu kullanıyorlar” dedi.

Eleştiri ve özeleştirinin bir adabı olduğunu belirten Aslan, yaşanan sorunları partinin eşbaşkanlarına kadar ilettiğini söyledi.

“KİMİ YERLERDE ATAMA YAPILDI”

Aslan, “Bunlar birer teferruattır, kayyumlarla ilgili, siyaset üretilememesi, adaylar noktasında… Şimdi adaylık mevzusu biraz hassas olduğu için, sanki aday gösterilmediğimiz için bunu deşiyoruz gibi oluyor ama değil. Bir basit örnek vereceğim; yerel seçimlerde ön seçime gidileceği söylendi. Eyvallah dedik. Dediler ki, ‘biz Saray gibi atama yapmayacağız, halkımızın önüne sandıkları koyacağız. Ön seçimden kim çıkarsa adayımız O’dur’ denildi. 50’den fazla, 100’e yakın il ve ilçede ön seçim yapıldı. Bakın en az yarısı, en bariz örneği Malazgirt’tir, Nusaybin’dir, Cizre’dir. Birinci gelen arkadaşlara adaylık verilmedi. kimi yerlerde ikinci gelenlere, kimi yerlerde üçüncü gelenlere, kimi yerlerde de hiç seçime girmediği halde direk atama yapıldı” dedi.

Yaşanan yanlışlığı Mardin’deki parti meclisi üyesine ve MYK’ya aktardığını söyleyen Aslan, “Onlar şunu dedi; ‘yanlışsa bile bizim doğrumuzdur, tartışmak yok. Süreç çok ağır, sesinizi çıkarmayın’ dediler. İyi de o zaman bizim eleştirdiklerimizden ne farkımız kalacak. hani Saray gibi atama olmayacaktı” dedi.

“KAMUOYU YOKLAMALARIM VAR”

Kendileri ile mülakat bile yapılmadığını söyleyen Aslan, “Ben bir şeyi söylediğim zaman ıspatlı konuşurum. Benim canlı yayınlarım var, Twitter’dan yaptığım kamuoyu yoklamaları var. HDP’nin belirlediği başvuru tarihi 5 Aralık’tı, ben 5 Aralık’ta bile başvurmamıştım” dedi.

Mardin’de 70 STK’nın kendisi ile görüştüğünü ve aday olmasını istediklerini belirten Aslan, “Ön seçimde yapılmadı. Ahmet Türk’te abimiz de büyüğümüzdür, bedel ödemiştir, elini öperiz. Mesele benim olup olmamam değil yani” dedi.

“BELKİ YAYINLAMAMAM GEREKİYORDU”

HDP Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü’nün kendisine gönderdiği mesaja ilişkinde Aslan “Evet, kabul ediyorum, belki yayınlamamam gerekiyordu. Ama direk hakaretle giren bir üslup var. Sizin telefonunuza böyle bir mesaj gelirse ya hukuk yoluna başvurursunuz ya kamuoyuna açıklarsınız ya sessiz kalırsanız ya da yanınızda saklarsınız” dedi.

“EŞBAŞKANLAR BENİ TAKİPTEN DÜŞTÜ”

Mesajın kendisine bir yıl önce atıldığını ifade eden Aslan, “Yanılmıyorsam 6 Ekim’di. erkan Baş ve Barış Atay istifa edip, partilerine geçtiler. Halkın da buna ciddi tepkisi vardı. Bende bu tepkiyi görünce Sayın Selahattin Demirtaş’ın bir mesajını alıp, yorumsuz paylaştım. Bunun üzerine 2 saat sonra bu mesajı attı. Ben sabah gördüm.Tüm mesajları yayınladım. Bir yıl sonra gelelim, ara ara toplantılara davet edilmeme gibi, eşbaşkanlarımız, mesela ben vekilken, aday gösterilmediğimde eşbaşkanlar beni takipten düşüyor. Biz birimizin düşmanı değiliz” dedi.

Aslan, “Ben istifa ederken bir yere geçeceğim gibi bir hesabım olmadı. Türkiye’nin dürüst ve temiz siyasetçilere ihtiyacı vardır. Ben Davutoğlu ya da Babacan ile görüşmedim. Ne onlardan bu yönlü bir teklif geldi ne de benden doğru bu yönlü teklif oldu” dedi.