Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, partisinin MYK üyeleri ve il eşbaşkanları ile DBP Diyarbakır il binasında toplantı düzenledi.
Toplantı öncesi basına konuşan Tuncel, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Ortadoğu’da Kürtlerin çok önemli bir güç olduğunu ifade eden Tuncel, Türkiye’nin Kürtlerin üstlendiği rolü görmesi gerektiğini söyledi.
Tuncel, 17 gündür haber alınamayan DBP yöneticisi Hurşit Külter’in akıbetini de sordu ve “Külter ile birlikte yeni kayıpların olacağının mesajı verilmek isteniliyor” dedi.
Tuncel’in açıklamalarından satır başları şöyle:
Hurşit Külter nerede?
“Kendisinden hiç haber alamıyoruz. Şırnak Valisi’nin bu duruma açıklık getirmesi gerekir. Toplumu tatmin edecek herhangi bir açıklama resmi makamlarca yapılmamış. Bu toplantı aracılığı ile bir kez daha arkadaşımızın akıbetini soruyoruz. Biz arkadaşımızın can güvenliğinden endişe ediyoruz. Külter ile birlikte yeni kayıpların olacağının mesajı verilmek isteniliyor.
“Ülkeyi AKP yönetmiyor”
“Demokratik muhalefet karşısında çaresiz kalan iktidar kendisini savaş ile pekiştirip kalıcılaştırmak istiyor. Türkiye, bir hanedanlık rejimi ile karşı karşıya. DBP olarak başta yürütülen savaş olmak üzere ülkedeki sorunlar hakkında görüşlerimizi açıkladık. Eşitlik, özgürlük temelinde görüşmelerimizi ve projelerimizi sunduk. Ancak AKP kendi başlattığı savaşı bizim üzerimize atmaya çalışıyor.
“Ülkeyi AKP yönetmiyor. Cumhurbaşkanı AKP’nin iradesine el koymuş durumda. Erdoğan’ın hizmeti için çalışan bir iktidar var karşımızda. Çok büyük bir biat kültürü mevcut. AKP kongresinde Erdoğan’ın mesajının ayakta alkışlanması bunun örneğidir.
Erdoğan’ın ‘Kıyamete kadar sürecek’ açıklaması
“Bu açıklama hanedanlığın sürdürülmesi için savaşın yürütüldüğünün göstergesidir. Bu açıklamaya halklar ‘evet’ demeyecek. Bu açıklama savaş, ölüm ve zulmün hep devam edeceğinin açıklamasıdır. Halkların geleceği savaşta değil barışta gizlidir.
“AKP gitmeden ülkeye kalıcı barışın ve demokrasinin geleceği mümkün değildir” dedi. CHP’nin AKP’ye hayat suyu verdiğini de vurgulayan Tuncel, “CHP de ülkeye barışı getiremeyecek. Erdoğan’ın rejim değişikliğini destekliyor. Ülkedeki hiçbir soruna ilişkin politika geliştiremiyor.
Dayanışma çağrısı
“Polise, askere insanlık suçunu işletenler bunun hesabını mutlaka verecektir. Nusaybin, Yüksekova, Cizre, Şırnak’ta yaşanılanlar kabul edilebilir bir durum değildir. ‘Yurttaşım’ dediği Kürt halkının evini adeta başına yıkmış. Çatışmaların olmadığı alanlarda dahi evleri yıkmışlar. Operasyon bitti açıklamasına rağmen yasaklar neden devam ediyor? Orada halkın evleri talan ediliyor. Yüksekova’da çıkan durumun Nusaybin ve Şırnak’ta çıkmaması için bütün sivil toplum örgütlerine çağrıda bulunuyoruz. Bizim devletten bir beklentimiz yok o yüzden ona herhangi bir çağrı yapmayacağız.
“Toplumumuz da Ramazan ayı birbirini anlamak ve dayanışmayı güçlendirmek olarak değerlendiriyor. İnsanlar halkla dayanışmak için fitrelerini, zekatlarını saldırıların olduğu merkezlerde yaşayan insanlarımıza göndermeli. Bu dayanışma ağını oluşturan kurum Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’dir. Tüm halkımızın bu konuda duyarlı olması gerekir.
“Bu savaş politikalarına karşı halkımızın örgütlenerek direnişi büyütmesi gerekiyor. Mücadeleyi koruduğumuzun bir kez daha altını çizmek istiyoruz. Bu dönemde devletin savaş politikaları karşısında demokrasiyi özgürlüğü savunmak çok insani ve hayati derecededir. Bütün saldırılara rağmen demokrasiyi, özgürlüğü savunmak bizim görev ve sorumluluğumuzdur.
Sykes Picot’un 100’üncü yılı
“Yeniden şekillenen Ortadoğu’da Kürt halkı olmazsa olmaz bir rol üstlenmiş durumda. Sykes Picot’un 100’üncü yılında Kürdistan coğrafyasını mutlaka dikkate almak zorundalar.
“Ortadoğu’nun demokratikleşmesi, Ortadoğu halklarının geleceği, Kürt halkının geleceğiyle doğrudan bağlantılıdır. İran, Irak ve Suriye’nin demokratikleşmesi açısından yeni olanakların ortaya çıktığı çok net. Bu riski olanaklara çevirmek Kürtlerle savaşmak değil Kürtlerle düşmanlık hukukundan vazgeçip yeni bir hukuk geliştirmekten geçiyor. Türkiye’nin savaşta ısrarı değil bu olanağı kullanması gerektiği kanısındayız.”