“Ortadoğu krizi ve demokratik ulus çözümü” konferansında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması gerektiğine dikkat çekerek, “Kürtlerin kaderi Abdullah Öcalan’dan, Abdullah Öcalan da Kürt halkından ayrı düşünülmemelidir” dedi. Bir grup aydın, yazar, siyasetçinin çağrısıyla 27-28- Ekim tarihlerinde yapılacak olan “Ortadoğu krizi ve demokratik ulus çözümü” konulu konferans Diyarbakır’da bulunan Demir Otel Konferans Salonu’nda başladı.

Konferansa Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Bedran Öztürk, Halkların Demokratik Kongresi Eşbaşkanları Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Onur Hamzaoğlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, HDP milletvekilleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA), Jineoloji Dergisi aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi, ile Kürt Siyasetçi Ahmet Türk, Ortadoğu uzmanı Hamide Yiğit gibi isimler ve bir çok siyasi, ekoloji ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

Konferans program akışının sunulması ile başlarken, 9 Ekim’de Diyarbakır merkezli yapılan operasyonlarda Kürt siyasetçilere dönük gözaltı ve tutuklamalara dikkat çekildi. Açılış konuşmasını Pervin Buldan gerçekleştirdi.

‘Türkiye Ortadoğu’da bir çıkmazın içinde yer alıyor’

Pervin, bugün İstanbul’da gerçekleştirilecek olan Ortadoğu eksenli görüşmeye dikkat çekerek, yaptıkları konferansla aynı güne denk gelmiş olmasının manidar olduğunun altını çizdi. Pervin, “Ortadoğu insanlığın çıkış beşiğidir. Bu nedenle bu coğrafyanın savaşların ve halkları birbirine kırdırdığı bir coğrafya olduğunu biliyoruz. Burada halklar arasında çizilmeye çalışılan inançsal ve mezhepsel bir çizgi izleniyor. Türkiye’de Ortadoğu’da bir çıkmazın içerisinde yer alıyor. Özellikle ulus devlet dayatmasının yapıldığı yerlerin başında Kürt coğrafyası gelmektedir. Dikkat edilirse tüm rejimlerin tekçi anlayışları aynıdır. Tüm rejimlerin Kürt politikaları hep aynıdır. Hep dediğimiz gibi Amed’in kaderi ne ise Mahabat’ın, Kerkük’ün ve Şam’ın da kaderi aynıdır. Yüzyıllardır bu anlayış süregelmiştir. Kürt halkının tüm topraklarda gerçekleştirdiği çıkış, bu politikaları altüst etmiştir. Kürtler yılardır yaşamış olduğu acılara rağmen meşru müdafaa ve mücadelesinden asla vazgeçmemiştir ve vazgeçmeyecektir” dedi.

‘Barış ve müzakere sürecine dönülmeli’

Çözüm sürecine de değinen Pervin, “Çözüm sürecini hep birlikte takip ettik. Çözüm süreci Ortadoğu’nun kapısını aralayan, sınırları aşan bölgesel mesele olarak ele alınmalıdır. Türkiye’nin gelmiş olduğu aşamada ne kadar önemli olduğunu gördük. Bölgesel barışın önünü açıyordu. Bu süreç ilerleseydi egemen güçlerin bölgeye yayılması engellenecekti. Suriye’de bu kadar at koşturulmuş olmayacaktı. Sayın Öcalan barış ve çözüm sürecinin sadece Kürt ve Türk halkını değil tüm Ortadoğu halkalarını ilgilendirdiğini dile getirmişti. Sayın Öcalan’ı tecrit altında tutanlar onun perspektifleri Rojava’da damarlarına kadar yaşama geçirilmişti. Sayın Öcalan tüm Ortadoğu halklarına da umut olmuştur. Barış sürecinin rafa kaldırılmasıyla tekrar çatışmalı sürece girildi. Barış ve müzakere sürecinde yer alan insanlar olarak Ortadoğu ve ülkemize, barış ve müzakere sürecini yeniden getireceğimize inanıyoruz. Barış ve müzakere sürecine tekrar başlanmalı ve Sayın Öcalan sürece tekrar dahil edilmelidir” ifadelerinde bulundu.

‘Kürtler bir araya gelmenin koşullarını tartışmalı’

Kürt ulusal birliğine de dikkat çeken Pervin, Kürtler ‘in hegemonik güçlerin yönelimlerine karşı neden bir araya gelemediklerinin tartışılması gerektiğinin altını çizdi. Pervin, bunun Abdullah Öcalan’ın perspektifleri ile olabileceğini kaydederek, “Kürtlerin kaderi Abdullah Öcalan’dan, Abdullah Öcalan da Kürt halkından ayrı düşünülmemelidir. Tecridin asıl amacı barışı sonlandırmaktır. İmralı’da ki tecrit kaldırılmadan barış gelmeyecektir. Öcalan olmadan izlenecek yola halklar izin vermeyecek” diye belirtti.

‘Konferans umut olacak’

Pervin, konferansın tüm Ortadoğu’ya ve halklara umut olacağını belirterek, son olarak da “Özellikle İmralı’da Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiği ve yeni süreçte Sayın Öcalan’ın aktif olarak yer alacağına olan inancımı bir kez daha dile getirmek istiyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Pervin’in konuşmasının ardından konferans basına kapalı olarak devam etti. Bugün ki oturumlarda “Ortadoğu’da modernite savaşları ve olası sonuçları” ile “İmralı tecrit sisteminin hukuk polemiği” başlıklarında tartışmalar yürütülecek.