Toplumlar ne kadar çok kategorize edilirse o oranda toplumsal dayanışmadan uzaklaşır. Toplum katmanları ne kadar korunma, savunma ve farklı çıkar talepli ayrışmalara yönelir ise o oranda toplumsal birliğini zedeler. İnanç bağlamında da ne kadar farklılaşırsa yine birey özgürlükleri bağlamında da zayıflar. Bu cümleler biraz abartılı gelebilir ama bizim gerçekliğimiz.

    Böylesi ilişkilerin nispeten var olduğu, hep şikâyet ve sitem konusu olduğu ama bir türlü de ortadan kaldırılamadığı bir yaşam hüküm sürüyor. Kürtlerde 1860’lara kadar mirler süreci ile gelip yerini Şeyhler ve tarikatlara bırakırken, 1900’lerden sonra ağalık, beylik ve dini liderler dönemi kendini gösterdi. 1950’lı yıllarını takip eden ulusal ve toplumsal düşünceler her ne kadar şimdiye kadar devam eden bir süreci sürdürüyorsa da istenen mevzilere gelmiş değil. Bahsi ettiğim dönemlerin öncülerin etkileri ve çalışma örgütlenmeleri çoğunlukla iç içe geçerek günümüze kadar devam ediyor. İstem ve talepler kimi zaman birbirleri ile uzlaşırken, çoğunlukla birbirlerini hırpalayarak tarihte iz bırakmışlardır. Bu ve benzer menfi durum, uluslaşma evresinde ciddi manada tesir sahibi olmuşlardır. Gruplar ya da katmanlar arasında en ufak bir kıvılcım telafisi zor karşılanın handikaplara da neden olmuştur.

   İşte böylesi istenmeyen bir durum Van’da kendini gösterdi. Hatırı sayılır iki güç kabile-aşiret- arasında baş gösteren olay duyarlı insanların çalışmaları ile son buldu. Hiç şüphe yok ki, HDP il örgütünün öncülüğünde geliştirilen kanaat önderlerinin yoğun çalışmaları ile hayırlı sonuca gelindi. Kanaat önderleri, tarafların hassasiyetlerini öncelenerek  yapılan diploması çalışmaları, sürecin simge ismi görevden uzaklaştırılan Mardin Büyükşehir Belediye başkanı sayın Ahmet Türk'ün şahsında son buldu.

MUHTEŞEM TOPLANTI VE GÖZLEM

   Cuma günü uzlaşma adına Elit World otelinde taraflar çağırılmıştı. Bir yanı ile Gewdi aşireti Mehmet Aslan öncülüğünde tüm babiklerin seçkin kadroları ile birlikte aşirete mensup insanlar. Diğer yanı ile Şerefhan aşiretinden başta Nejdet Bayram ve aile mensupları beşdar olmuşlardı. Van milletvekili Murat Sarısaç ve hatırı sayılır çokça değerli partili arkadaş vardı. Binlerce insanın katılımı ile husumetlerin olmaması için her keste bir umut yeşermişti. Nihayetinde istenmeyen bir olaydan dolayı her gün yüzyüze, göz göze olacak insanların el sıkışacakları bir ortamda da yaşıyorlardı. Yerler belirlenmemişti ama sanki kim nerede oturacak ise duyarlı bir ahenkle yerleşiyorlardı. Kendiliğinden doğal bir disiplin egemen olmuştu.

   Günün önemine ilişkin ilk konuşma HDP il yöneticisi  A. Özdemir den geldi. Sürece dair, Kürtlerin birlik duygularının gerekliliğine ilişkin değerlendirme ve geçmişten bu yana uluslaşma önündeki handikapların değerlendirilmesi İl eş başkanı Ökkeş Kawa'dan geldi. Nihayet final konuşmayı Ahmet abi yaparken, kitlenin pozitif tepkileri memnuniyetinin işaretini veriyordu. Ahmet abi, kendisine verilen bu görevi yerine getirirken gösterilmiş olan itibardan dolayı başta aşiret önderlerine olmak üzere herkese minnettar duygularını peş peşe sıraladı.

Özellikle "Kürtlerin her zaman birliğe ihtiyacı vardır. Yer kürede kimliksiz kalışımızın en önemli nedenlerin başında bu gelir. Zaten Kürtlerin nefes ALMAMASI için yoğun ortak bir çaba vardır" derken günün önemini özetliyordu. Önemsediğim önemli bir önerisi daha oldu. Hazirunda bulunan herkese "..Ne olur gençlerinizi bellerine taktıkları silahlardan uzak tutun ki hoşgörü hakim olsun." cümlesi oldu. Bu süreçte böylesi bir girişimin olması önemli idi. Farklı yörelere örnek olması dileği ile...