CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün gittiği Van ziyaretini bugün de sürdürdü. Tuşba ilçesi Otluca Mahallesi'nde düzenlenen kahvaltıya katılan Kılıçdaroğlu, program öncesinde bir bostanı ziyaret ederek üreticilerle sohbet etti.
Kılıçdaroğlu'na derdini anlatan bir çiftçi, "2014'te karpuzu, soğanı, domatesi ne fiyata satmışsak bugün de öyle. Mazotun litresi 2 lira 800'dü şimdi 7 lira oldu. Gübre torbası 60-70 liraydı şimdi 300 liraya çıktı, her şey 4-5 kat yükselmiş, köylü 6-7 yıl önceki aynı yerinde" sözleriyle sitem etti.
Kılıçdaroğlu, çiftçiye, "Moralinizi bozmayın sizlerin desteğiyle her şeyi beraber düzelteceğiz. Memlekete huzuru, bereketi getireceğiz. Gübre, ilaç, tohum, yem fiyatları artıyor. Bunlar ithal edildiği için dolar arttıkça bunlar da artıyor. Bunların hepsini biz üretebiliriz" diye karşılık verdi.
'FARKLI DÜŞÜNDÜK DİYE BİRBİRİMİZE ÖFKE DUYMAMALIYIZ'
Kılıçdaroğlu, kanaat önderleriyle yaptığı toplantıda konuştu. "Farklı düşünebiliriz, farklı düşünürsek zaten Türkiye'yi büyütemeyiz dünyayı geliştiremeyiz. Farklı düşündük diye birbirimize kin ve öfke duymamalıyız. Tam tersine oturup tartışabiliriz. Akıl akıldan üstündür" diyen Kılıçdaroğlu şu mesajları verdi:
Ülkemizi dünyanın saygın ülkelerinden birisi haline getirebiliriz. Bunun için devleti yönetenlere büyük önem düşüyor. İçinde bulunduğumuz sorunları anlatırken çözümleri de anlatmaya çalışıyorum. Darbe anayasasını kaldıracağız. Eğer anayasada devleti yönetmenin temel kurallarından birisi cumhuriyeti ve demokrasiyi korumaksa ve demokrasi korunmuyorsa demokrasi bir anlamda yok ediliyorsa oturup düşünmemiz lazım.
'MİLLETVEKİLLERİ, GENEL BAŞKANLARIN VESAYETİ ALTINDA'
Siz sanıyorsunuz ki biz gidiyoruz sandığa milletvekili seçiyoruz. Siz sadece genel başkanların seçtiği listenin altına mühür basıyorsunuz. Adı milletvekili ama milletvekili değil en baştakinin vekili oluyor. Öyle olunca ne oluyor? Milletvekilleri genel başkanların vesayeti altında kalıyor. Milletin vekilini milletin seçmesi lazım.
'HAKLI NEDENLE GÖREVDEN ALSAN BİLE BAŞKANI BELEDİYE MECLİSİ SEÇSİN'
Belediye başkanını belde halkı seçiyor, belediye meclis üyelerini belde halkı seçiyor. Belediye başkanlarını alıyorsun yerine kayyım atıyorsun. Haklı nedenle görevden alsan bile belediye meclisi var. Onlar seçsin.
Düşünce özgürlüğü, medya özgürlüğü olması lazım. Daha geçen gün orman yangınları dolayısıyla talimat verildi televizyon kanallarına. "Yangınları göstermeyin.." Niçin? Millet görmesin. Hükümetin beceriksizliğini, Saray'ın beceriksizliğini millet görmesin. FOX muhabiri "kabus gibidir" diyor, "Vay sen nasıl kabus dedin..." cezalar veriliyor. Bunlar halkın bilgilenme hakkının elinden alınmasıdır. Darbe anayasası bile "Basın hürdür, sansür edilemez" diyor. Kişi tweet atacak, korkuyor. Ya polis sabahın köründe kapımı çalarsa diye.
'BAKANIN İKİ YARDIMCISI 111 SUÇ İŞLEMİŞ'
Hangi ülke rüşvet alan bir adam Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil etmek üzere bir yere büyükelçi tayin ediliyor.
Bir bakanın iki yardımcısı 111 suç işlemiş. Hapse girip çıkmışlar. Şimdi ikisi de bakan yardımcısı. Böyle bir Türkiye hiç aklımızın ucundan bile geçmezdi, düşünemezdik. Bakan yardımcısı suçlu bir adam olur mu? Nasıl oluyor, hangi güç getiriyor bunu?
'DEVLETİ CAM GİBİ ŞEFFAF YAPACAĞIM'
Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP'dir. Devleti cam gibi şeffaf yapacağım. Bakın hepiniz vergi veriyorsunuz.
'BÜTÜN SINIR AÇIK, DEVLETİN GÖZETİMİNDE GELİYORLAR'
Gencecik insanlar Afganistan'dan çıkıyorlar. 2 bin 400 km yolu aşıyorlar Türkiye'ye geliyorlar. Sözde sınır kapımız kapalı. Bütün sınır açık! Devletin gözetiminde geliyorlar, tamamı. Yerleştiriliyorlar. İçlerinde kadın, çocuk, yaşlı yok. Hepsi genç. Oradan kaçanlar buraya geliyor, biz de diyoruz ki pırıl pırıl gençlerimize Kabil'e gidin orada savaşın. Hangi akıl, hangi mantık bunu kabul eder. Ki bizim Afganistan'la tarihsel dostluğumuz var. Tarafları barıştırabiliriz ama kavganın parçası olmak yanlıştır. Erdoğan için kefen giyenler gitsinler Afganistan'a. Suriye'de başımıza gelen var, şimdi Afganistan. 1 milyon. 1 milyondan daha fazla gelecek.
