Gördüm ki, bizimkiler, kavimler diyarı Tuşba'dan seyr-ü sefer edip Şehr-i konsantantin'e stand açmışlar.
Gidip görmesem, sanırsın ki Eflatu cihan seyre gelmiş.


Sed mıxabén. ..
Heyf mıxabén. ..

 

Memleket yangın yeri iken, insanlar can havlinde iken, bir fuara gitmek çok elzem değildi.
Ama haydi 'vatan, millet, memleket sevdasıyla' gittiniz diyelim.

Ya peki, böyle mi gidilmeliydi?

 

Allah, Peygamber adına kimin adına hangi temsiliyetle oraya gittiniz?" Diye sormadan edemiyorum.

10 binlerce metrekarelik alana kurulan fuar alanında geziniyorum bizimkilerin dışında tüm stantlarda şah şahalı bir atmosfer var.

Binlerce yıla uzanan kültürel değerlerini sergilemiş ve gönül rahatlığıyla gelen konukları ağırlıyorlar.

 

Seymenler, Yörükler, Efeler, deniz ve Yayla Kültürleriyle isim yapmış Lazlar vs vs.
Ya peki, binlerce yıllık geçmişe sahip, Med'lere, Asurilere, Urartu,Ermeni ve Yahudilere ev sahipliği yapmış, tanrılar ve tanrıçalar kenti Tuşba yani Wan ya da yakın tarih itibarıyla VAN diye adlandırılan kentin standında ne var?

Suni bir değer ile 'VANGÖLÜ' canavarı ve beraberinde neye benzediği meçhul ucube bir canlı.

Göz nuru, el emeği kilimleri saymazsak,
Bir kaç kg otlu peynir.
Bir de Ermenilerden biz miras gümüş işçiliği.
Evet... Hepsi bu.
İsterseniz kendiniz gidin görün.

Yani şimdi, binlerce yıllık geçmişe sahip, tarih, doğa, turizm ve kültürel değerleri ile adeta bir yeryüzü müzesi olan VAN, böyle mi temsil edilecekti? 
Böylesi boynu bükük ve böylesi yapa yalnız.

Yarattığınız eserle övünün. 
Yemin ederim ki, Van kalesi önündeki o burnu sümüklü 8 yaşlarındaki çocukları götürseydiniz sizden daha fazla ses getirirlerdi.

Hani şu Van kalesinin tarihçesini dört dilde anlatan çocuklardan söz ediyorum.

Bu kentin tanıtımında o sümüklü çocuk kadar bile faydanız olmadı.
Ya peki bu kadar parayı harcayıp İstanbul EMİT Fuarına neden geldiniz?

Geçmişinizi dahi hatırlayabilme erdeminizi kaybetmişsiniz. 
Behey basiretsiz herifler...
Onlarca medeniyetin uykularını bölen bir kenti ne hale getirdiniz?
Hele şöyle dönün de bir yüzyıl öncesini hatırlayın.
Uluslararası müzeleri gezin. Bu kentin tarihini anlatan kitaplara bir göz atın.
Bu beceriniz de yoksa (ki olacağını sanmıyorum), iskele caddesinin eski halini anlatan fotoğraflara bi bakın.
Bu topraklarda yaşayan Asurî, Ermeni ve Yahudi halkların yarattıkları değerleri anımsayın. 
Çavuş tepeyi gezin
Şamran kanalının bu kente nasıl geldiğini öğrenin.
Muradiye Şelalesine verilen değeri öğrenin, Bedîuzzeman Seîdê Kurdî hazretlerinin yarattığı değerlerin izini sürün.
Zahmet buyurup Miks'e gidin ve Feqiyé Teyran hazretlerinin yazdığı beyitleri okuyun.
Ya hele bi oturduğunuz koltuklarınızdan kalkıp yaşadığınız kenti tanıyın.
Bu kentte geçmişten bu güne yapılan el sanatlarını 
Bu kentin mutfak kültürünü
Doğa sporlarının nerelerde yapılabilineceğini...
Bu coğrafyanın yabani ve evcil hayvanlarından haberiniz var mı?
Bu kentin şairinden ozanından dengbej inden haberin var mı?
Van coğrafyası folklorunda kırmızı kostüm giyildiği Nerede görülmüş?
Şal u Şepik'i terör suçları kapsamına mı giriyor?
Kara lastik, çarık sizi mahçup mu edecekti?
Bu coğrafyada hiç mi yazar ressam çıkmadı?
Bunların hangisinden haberiniz var.
İn köyüne gittiniz mi?
Gargar deresini gezdiniz mi
Ya peki faruk suyundan içtiniz mi?
Eğer ki bunların tümünde bi haber isen senin bu fuarda ne işin var?
Hangi temsiliyetle geldiniz?
Adından belli bu 'turizm fuarı'...
Bu fuara turistik değerlerinle gelecen.
Senin standına gelecek olan kişi senin kentinin turizm değerlerini görmek ister.
Geçmişe dair kültürünü merak eder.
Öyle kravat takıp, standa oturmakla olmuyor.
Bu olsa olsa tribünlere oynamaktır.

Kurduğun bu stantta bu değerlere dair zerre kadar emare var mı?

Altın değerinde,binlerce kültürel değerin var iken, Sunni üretilmiş 'Vangölü Canavarı' objesine sığınmanda neyin nesi?.
Gülerler adama...
Dalga geçerler. ..
Kaale dahi almazlar
Nerde senin marka değerli kahvaltı sofran. 
Yani,"Bak Hele Bak Yusuf Konak" niye senin yanında değil?
Kara kıl Çadırlarda hazırlanan otlu peynirin Nerede? 
Dengbejlerin
Şair ve ozanların.
Ya peki bunun hiçbiri yoksa senin burada işin ne?
Sırf "laf olsun torba dolsun" diye mi?
Yoksa "tribünlere oynamak adına mı bu kentin itibarıyla oynadınız. 
Pes yani
Cidden pes yani.
Bunu hak etmiyoruz.
Sizin ihtiraslarınız yüzünde bu kent bir köyden öteye gidemiyor.
Vazgeçin... Vazgeçin...

İktidara ve güçlüye, şirin görünmekten vazgeçin.
Bırakın herkes kendi işini yapsın.
Bırakın, bu kent hak ettiği yere gelsin.
Diyecek daha çok laf var ama şimdilik böyle olsun.
Umarım bir Musibet bin nasihatten evla olur...