2022'nin istikrar ve normale dönüşle ilgili olacağına inanmak güzel olurdu; ancak, bu yıl büyük olasılıklabüyük geçişlerle dolu bir başka yıl olacak. İleriye dönük zamanın en azından bir bölümünde uzaktan çalışan çalışan sayısındaki artışa çok fazla odaklanılmış olsa da, 2022'de işi şekillendireceğini düşündüğüm dokuz ek güç var:
İşverenler, çalışan deneyimini yönetmekten çalışanlarının yaşam deneyimini yönetmeye geçecek.Salgın, iş liderlerine, geçen yıl boyunca benzeri görülmemiş kişisel ve mesleki mücadelelerle karşı karşıya kalan çalışanlarının kişisel yaşamlarına daha fazla görünürlük kazandırdı.
Çalışanların kişisel yaşamlarında daha etkin bir şekilde desteklenmesinin çalışanların sadece daha iyi yaşamlara sahip olmalarına değil, aynı zamanda daha üst düzeyde performans göstermelerine olanak sağladığı ortaya çıkmıştır. 2020 Reimagine İnsan Kaynakları Çalışan Anketi'ne göre, çalışanlarını yaşam deneyimleriyle destekleyen işverenler, daha iyi zihinsel sağlık bildiren çalışan sayısında %23'lük bir artış ve daha iyi fiziksel sağlık bildiren çalışan sayısında %17'lik bir artış görmektedir. Çalışanlarına aynı derecede destek sağlamayan kuruluşlara kıyasla yüksek performans gösterenlerin sayısında %21'lik bir artış gören işverenler için de gerçek bir fayda vardır.
Bu nedenle 2022, işverenlerin ruh sağlığı, finansal sağlık ve hatta uyku gibi daha önce sınır dışı olarak görülen şeyler için sağladığı desteğin, çalışanlara sunulan masa payı faydaları haline geleceği bir yıl olacak.
Daha fazla şirket, mevcut toplumsal ve politik tartışmalara ilişkin tutumları benimseyecektir. Çalışanların değerleri kendi değerleriyle örtüşen kuruluşlarda çalışma isteği bir süredir artmaktadır. 2020'de bu istek hızlandı:Gartner araştırması, çalışanların %74'ünün işverenlerinin günün kültürel tartışmalarına daha aktif olarak katılmasını beklediğini gösteriyor. CEO'ların en iyi yetenekleri elde tutmak ve cezbetmek için karşılık vermesi gerektiğine inanıyorum.
Ancak günün sorunları hakkında açıklamalar yapmak artık yeterli değil: Çalışanlar daha fazlasını bekliyorlar. Bu konulara gerçek kaynaklar harcayan CEO'lar, daha bağlı çalışanlarla ödüllendirildi. Bir Gartner araştırması, kuruluşları bugünün sosyal sorunlarına göre hareket ettiğinde, yüksek düzeyde bağlı olduğu düşünülen çalışan sayısının %40'tan %60'a çıktığı sonucuna ulaştı.
Çalışanlar ofise döndükçe cinsiyet-ücret farkı artmaya devam edecek. Birçok kuruluş, çalışanların şirket ofisinden, evlerinden veya alternatif bir üçüncü alandan (kahve dükkanı, ortak çalışma alanı, vb.) çalışmasına olanak tanıyan hibrit bir işgücünü halihazırda benimsemiştir veya bu yıl için planlamaktadır. Bu hibrit senaryoda, İnsan Kaynakları Başkanları’ndan, kendi çalışanlarının anket sonuçlarında erkeklerin işyerine dönmeye karar verme olasılığının daha yüksek olduğunu, kadınların ise evden çalışmaya devam etme olasılığının daha yüksek olduğunu duyuyoruz.
Esneklik konumdan zamana değişecektir. Çalışanların uzaktan çalışmasına sağlamak 2020 boyunca olağan hale gelmişken (ve bu yıl ve sonrasında da devam edecektir), bir sonraki esneklik dalgası, çalışanların çalışmasının beklendiği zamanlarda olacaktır.
Gartner'ın 2020 Reimagine İKÇalışan Anketi, standart 40 saatlik çalışma haftası olan kuruluşlarda çalışanların yalnızca %36'sının yüksek performans gösterdiğini ortaya koydu. Çalışanlara ne zaman, nerede ve ne kadar çalışacakları konusunda esneklik sunan kuruluşlar, iş gücünün %55'ini yüksek performans gösterenler olarak görmektedir. 2022'de, üzerinde anlaşmaya varılan bir çalışma saatinin aksine, çalışanların ortaya koyduğu çalışmalarla ölçüleceği yeni işlerde bir artış görmeyi bekliyorum.
Önde gelen şirketler, çalışanlar için toplu Covid aşısı alımları yapacak ve Covid aşısı gereklilikleri nedeniyle dava açılacaktır.İş güçlerine Covid aşısı sağlayan işverenler, yetenekli bireyleri çekmek ve elde tutmak için önemli bir farklılaştırıcı olarak bu eylemden yararlanacak. Aşıyı sağlayan işverenlerle paralel olarak, birkaç şirket,çalışanlarının işyerine geri dönmelerine izin vermeden önce aşı kanıtı bulundurmalarını talep ettikleri için dava edilecek. İlgili dava, aşı kullanımı artsa bile işe dönüş çabalarını yavaşlatacaktır.
İşverenler, beceri açığını doldurmak için yetenekli bireyleri “kiralamaya” çalışacaklar. İşverenlerin aradığı becerilerin sayısı çarpıcı bir şekilde arttı — analizimiz, şirketlerin 2020'de iş ilanlarında 2017'ye göre yaklaşık %33 daha fazla beceri listelediğini gösteriyor. Nihayetinde, kuruluşlar mevcut işgücünün yeteneklerine değişen ihtiyaçlarını karşılayacak kadar hızlı bir şekilde yeni beceriler ekleyemezler. Çalışanlar artık bunun gibi özel hizmetleri kullanarak daha profesyonel özgeçmişlerle kendilerini daha iyi pazarlamalı.
Marjda, bazı şirketler belirsiz bir gelecek için beceriler inşa etmeye çalışmaktan vazgeçecek ve bunun yerine sadece işe alacak ve ihtiyaç gerçekten ortaya çıktığında bu beceriler için prim ödeyecektir. Diğer şirketler bunun yerine koşullu ve sözleşmeli işe alma kullanımlarını genişletecek veya karşılaştıkları beceri ihtiyaçlarını karşılamak için çalışanları kısa bir süre için "kiralamak" için kuruluşlarla ortaklıklarını genişleteceklerdir.
