Bu mektubu bir Vanlı olarak size yazıyorum. Duydum ki yakın zamanda Van’a geliyormuşsunuz.!

 Van’ı temsil eden kurum ve kuruluşların başındaki kişiler, heyecandan olsa gerek size yıllardır var olan çözümsüz problemi aktarmayı unutmuş olabilirler diye düşünüyorum.

 Güzel Vanımızın bir çok problemi  mevcut. Maalesef  herkes mevki peşinde, kimse Van’ın problemleriyle uğraşmıyor. Kokuşmuş bir sistem almış başını gidiyor.

Ne seçilenler, ne de seçilecekler gerçek anlamda Vanımız ile ilgilenmiyor. Sadece seçim zamanı ortaya çıkan bir güruh mevcut, Tutturmuşlar bir yol. Bol keseden konuştukça konuşuyorlar. İş icraata gelince yine konuşuyorlar ama sonuç hep büyük bir sıfır.

 Ah o mikrofon yok mu! Bütün suç o mikrofonda. Tabi bir kaç tanede alkışlayan mevcut yanlarında. Ah Başkanım onlarda boşuna alkışlamıyorlar. Hep ceplerini ve kendilerini düşünüyorlar. Seçim bitinceye kadar hep halkın içindeler. Pek sevimliler. Görmeniz gerekiyor. Hepsi sanki bir petek Nordoz balı gibiler. Maalesef seçildikten sonra bir anda ortadan kayboluyorlar.

Nerdeyse Van halkı olarak arama ilanı çıkaracağız.

  Van’ın belli başlı sorunlarını size aktarmak istiyorum. Düşündüm ki elçiye zeval olmaz.

 Van, 1970’li yıllarda tam bir turizmi cennetiydi. Öyle ki Amerika’dan, Avrupa’dan ve Balkan ülkelerinden kafileler halinde turistler gelirdi. Kimileri geçmiş tarihi için, kimileride cilt hastalığından dolayı, Özelikle Van gölünde şifa bulmak adına günlerce Van’da kalırlardı. O dönemlerde iletişim ağı bu kadar geniş olmadığı halde, tanıtım şimdiki zamandan çok daha başarılıydı. 

Şimdilerde maalesef Van’ın gölü bir bataklık olma yolunda hızla ilerlerken, Van’ın tarihi ve doğası da turizmciler  tarafından da yok sayılıyor. Van’ı tanıtmak içinde gerekli özen gösterilmiyor.

Mesela Başkale bölgemizde, doğal tranveterler ve yine  aynı bölgede peri bacaları mevcut. Urartulardan,  günümüze gelen bir çok yapıt.

Çatak bölgesinde kanisipi şelalesi.Muradiye’de şeytan köprüsü ve Muradiye şelalesi vs. Saymakla bitiremiyeceğim tarihi güzelliklere ve doğaya sahip. Hele bir gölümüz var, İnanın günde 11 renk değiştiriyor. Gün batımını hiç tanık oldunuz mu? Bilemiyorum. Turuncu ve sarının elli tonu hakim. Maalesef geldik 2020’li yıllara hala çözümsüzlükler devam ediyor. Van gölüne hala kanalizasyon akıtılıyor. Ve yıllardır arıtma tesisleri yapılıyor, fakat sonuca gidilmiyor. Hem gölümüz hem şehrimiz ölüme terk edilmiş   durumda. Başkanım tarihimiz ve doğamız bunu hak etti mi sizce?

 Van Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip. En büyük işsizlik maalesef Van’da mevcut. Bir cumhuriyet caddemiz var. Bir gün yolunuz düşerse mutlaka bu caddeyi iyi sorgulayın. Binlerce genç akşama kadar bu caddelerde ellerinde tespih volta atıyor. Veya kahve köşelerinde oyun oynuyor. Demem o ki, iş hacmi sıfır noktasında. Ne sanayi, ne hayvancılık,nede tarım mevcut.  Orda burada bir iş çıktığı zamanda, herkes torpil ile kendi eşini dostunu bu işlere aldırıyor. Olan bizim gariban kesime oluyor. Sonra herkes çocuklar dağa çıktı diye bağırıyor. Biz Van halkı olarak yalnızlaştırılmaktan,  ötekileştirilmekten yorulduk. Van halkını kimse anlamak istemiyor. Çünkü doğru ve yapıcı bir iletişim kurulamıyor. Maalesef Van yoksullukta da birinci. Partiler arasında sıkışmış bir hayat içinde sürüklenen bir halk. Varsın siz düşünün nasıl keyifli olabilirim ki.

 Ah Başkanım, hele bir eğitim sistemi var ki tam çöp. Yeni mezun olmuş ve ne kadar tecrübesiz öğretmen varsa hepsi Van ve çevresine atanıyor. Bu yörede, malesef aileler yeterince çocuklarıyla ilgilenmiyor. Keşke daha kalifiye öğretmenler gönderilse Vana. Çocuklarımızda hayata daha güzel hazırlansa. Ne zaman, batı doğuya yüzünü çevirecek bilmiyorum? Siz biliyor musunuz Başkanım?

 Bir perişanlıktır almış başını gidiyor. İnanın durum içler acısı.

 Okullarımızı görseniz hüzünlenirsiniz. Hepsi mezbelelik. Okuların kaloriferleri yanmıyor. Sınıflar çok soğuk. Çocuklarımızın çoğu kışın hastalanıyor.Tuvaletler ve temizlik sıfır noktasında. Bu çağda insan utanarak bunlara şahit oluyor. Çocuklarımız maalesef hak etmedikleri bir durumla karşı karşıya. Hep deriz ya okul eğitim yeridir. Maalesef bizim bölgenin okullarında bunların hiç biri yok.

Okullarda kitaplık ve bilgisayar odaları da yok. Bir çok okul, boyasız ve duvarları kirli. Çocuklarımıza okulu sevdirecek ne var ki? Bana siz söyleyin lütfen. Çocuklarımız çaresizlik içinde kıvranıp duruyor. Bu şartlarda nasıl Van eğitimde ilk ona girebilir ki.? Hala hazırda maalesef Van eğitimde 76. Sırada yer alıyor. Ah Başkanım dertlerim büyük.! Sizce biz şehir ve bölge olarak çağ atlamış gibi mi duruyoruz?

Van’da yıllardır bir çevre yolu problemi var. Ehil ellerde olmadığı için bir türlü çözüm üretilmiyor. Hiç kimse arsa veya arazilerine dokunamıyor. Akıbetleri ne olacak belli değil. Her yıl yeni imarlarla karşılaşıyoruz. Bu kadar zormudur bu problemi çözmek.? İstanbul İzmir otobanı gibi hızlı bir karar ile bu problemde cözülemez mi? Tabi Van halkı mağdur edilmeden. Yoksa halk kaderine razımı olmalı? Van’ı temsil edenlerde hazır ortada yokken, daha sonramı hal ederiz mantığımı güdülüyor?

Van büyük şehir olduğu halde, hala bir stadı yok. Bizim futbol kulübümüz ve Van halkı yoksa bunu da mı hak etmiyor ? Hala, çamurların içinde, kırık dökük bilmem kaç yılından kalma bir statda futbolcularımız hünerlerini sergilemeye çalışıyor.

Sayın Cumhurbaşkanım, inanın size yazdıkça yazasım geliyor. Yani ben şunu anlayamıyorum biz hakikaten 2020 yılında hala bu problemlerle mi yaşıyor olmalıydık?

Ege’de  Akdeniz’de ve Karadeniz bölgelerinde muhteşem sahil yolları açıldı. İnsan o sahillerde seyahat ettiği zaman huzur buluyor. Oysa bizim güzel Edremitimiz de böylesine güzel sahil yollunu hak etmiyor mu?

Sayın başkanım biliyorum ki çok yoğunsunuz. Size ulaşmanın zorluğundadır yazdıklarım. Karadeniz bölgesinde, her hangi bir şehre, gösterilen ilginin yarısı kadarını da mı hak etmiyor güzel şehrim Van.

Bazen düşünüyorum, sanki birileri Van’ın gelişmesini arzu etmiyor. Van’ı çok susamış bir canlıya benzetiyorum. Ölmeyecek kadar bir kaç damla suyla idare edilmesi isteniyor.

  Oysa Van doğunun incisi. O kadar güzel şeyleri hak ediyor ki Biliyorum sizin içinde önemli ve değerli bir yer . Bundandır size mektubum.

Başkanım sizce biz şehir olarak çağ atlamışmıyız? Şehir ve bölge de yaşayan halk olarak biz bütün bunları hak edecek ne yaptık acaba? Hep insan haklarından söz ediyoruz. Maalesef, bütün hakları elinden alınmış bir şehir olarak her şeyde sonuncuyuz. Varsın siz düşünün, bizlerin durumunu.

Kalın sağlıcakla.