Çıktıkları umut yolculuğunda bindikleri teknenin 27 Haziran 2020 tarihinde Van Gölü'nde batması sonucu 2'si çocuk 61 mültecinin boğularak can verdiği facianın üzerinden bir yıl geçti. Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu yaşanan tekne faciasında yaşamını yitiren mülteciler anısına teknenin battığı Çarpanak Adası’na yakın bir bölgede basın açıklaması yaptı. Açıklamaya birçok avukat çocukları ile birlikte katıldı.

‘SINIR DUVARI MÜLTECİLERİ ÖLÜME TEŞVİK EDİYOR’

Basın açıklamasını okuyan Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu Başkanı avukat Jindar Uçar, Van’ın İran ile uzun bir sınır hattına sahip bir kent olduğuna dikkat çekerek, kentin aynı zamanda uzun yıllardır başta İran, Afganistan, Pakistan ve Bangladeş gibi ülkeler olmak üzere doğu ülkelerinden gelen on binlerce sığınmacı için güvenli ülkelere geçiş noktası niteliğinde olduğunu ifade etti. Son yıllarda gerek sınırda donarak gerek trafik kazalarında gerekse de Van Gölü üzerinde gerçekleşen tekne kazalarında çok sayıda mültecinin hayatını kaybettiğini kaydeden Uçar, söz konusu kazalarda yetkililerin de ciddi ihmallerinin olduğunu söyledi. Uçar, “Temel bir insan hakkı olan “sığınma hakkı” bu yıl Van-İran sınırında örülmeye başlanan duvarla bütünüyle ortadan kaldırılmaya çalışılmakta ve göçmenler ölümcül rota ve yöntemlere kasıtlı olarak teşvik edilmektedir” dedi.

19 MÜLTECİNİN CENAZESİ BULUNMADI

Van Gölü’nde batan teknenin ardından yaşanan katliama ilişkin bir yıl geçmesine rağmen 5 Ağustos 2020 tarihinde kamuoyu ile paylaştıkları raporu hatırlatan Uçar, raporda tespit edilen ve çözüm önerisi getirilen birçok konuda aradan geçen bir yıla rağmen herhangi bir adım atılmadığını ifade etti.

Uçar, talepleri şöyle sıraladı: 

“*Halihazırda havzasında iki milyona yakın bir nüfusun yaşadığı Van Gölü’nde halen sahil güvenlik birimi kurulmamıştır.

*Komisyonumuz tarafından ayrıntılı olarak hazırlanmış olan raporda belirtildiği üzere batan teknede aralarında 5 kadının da bulunduğu 80 kişi olduğu bilgisi edinilmiş ve hayatını kaybetmiş olan 61 mültecinin cansız bedenine ulaşılmıştır. Kendilerine ulaşılamayan mültecilerin hala batık olup çıkarılmayan teknede olmaları kuvvetle muhtemeldir.  27 Haziran 2020 tarihinde Çarpanak Adası açıklarında batan tekne halen çıkarılamamıştır.

*Olayla ilgili etkin, tarafsız ve adil yargılama ilkelerine uygun bir soruşturma yürütülmemiş, soruşturma olayın maddi gerçeğini ve faillerini ortaya çıkarmak yerine kamuoyu baskısını ortadan kaldırmaya yönelik göstermelik düzenlenen bir iddianame ile sonuçlandırılmıştır.

*Van 7.Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada da bu tiyatro devam ettirilerek olayla bağlantılı olduğu iddia edilen kişilerden biri hariç tümü salıverilmiştir. Gelinen aşama itibariyle raporumuzda da ayrıntılı işaret ettiğimiz “cezasızlık” mekanizması saat gibi işlemeye devam etmektedir.”

TEKNENİN ÇIKARTILMASI İÇİN ÇAĞRI

Tüm yetkililere bir kez daha batık teknenin çıkarılması ve tekne içerisinde bulunan mültecilerin insanın saygınlığına yaraşır biçimde defninin sağlanması çağrısında bulunan Uçar, mültecilerin hayatını kaybetmesi ile ilgili sorumluluğu bulunan tüm yetkililer hakkında hızlı ve etkili bir soruşturma yürütülmesi için çağrıda bulundu.

Yapılan açıklama ardından yaşamını yitiren 61 mülteci adına tekneye bindikleri Çarpanak sahilinde göle karanfil atıldı.

Editör: TE Bilisim