Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talep etmek için Galatasaray Meydanı’nda 1995 yılından beri oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri’ne destek için İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi tarafından basın açıklaması düzenlenmek istendi. İHD Van Şubesi binasının önünde yapılmak istenen basın açıklamasına polis izin vermedi. Gerekçe olarak, Van Valiliği’nin dün kentte almış olduğu gösteri yürüyüşü ve açık hava toplantılarının iki gün süreyle yasaklanmış olduğu gösterildi.

İHD Van Şubesi Başkanı Fırat Durmaz ile polis arasında yapılan müzakere sonuç vermeyince, İHD tarafından basın açıklamasının binanın girişinde yapılması kararı alındı. Bu kez açıklama yapmak isteyen grup binanın içine doğru itildi.

Kavaklı Sakinlerinin Madenlere Karşı Eylemleri 13. Gününde Kavaklı Sakinlerinin Madenlere Karşı Eylemleri 13. Gününde

GAZETECİLERDEN, TURKUAZ BASIN KARTI GÖSTERMELERİ İSTENDİ

Durmaz’ın basın açıklaması metnini okumaya başlaması ile birlikte, görüntü almak isteyen basın çalışanlarına polis izin vermedi. Polis ekiplerinin yukarı kaldırdığı kalkanlarla basın mensuplarının görüntü alması engellendi. İHD Van Şubesi’nin bulunduğu binanın karşısında yer alan binanın girişine kadar itilen basın çalışanlarından, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından verilen basın kartlarını ibraz etmeleri istendi.

Bunun üzerine gazeteciler, çalıştıkları basın kuruluşları veya üyesi oldukları basın sendikaları tarafından verilen kartlarını ibraz etti. Basın kartlarının tamamı toplandıktan sonra, ‘doğruluğunun incelendiği’ gerekçesiyle, bu süre zarfında görüntü almasına izin verilmedi.

Basın kartlarının yeniden iade edilmesi ile birlikte, bu kez gazeteciler sokağın dışına çıkarıldı ve bu mesafeden görüntü almaya çalıştı. Bu sırada İHD Van Şubesi Başkanı Fırat Durmaz basın açıklaması metnini okumaya devam etti.

'İSTİKLAL CADDESİ, BÜTÜN HUKUKİ GÜVENCELERİN YOK SAYILDIĞI BİR MEKANA DÖNÜŞTÜRÜLMEKTEDİR'

Açıklamada Durmaz, Cumartesi Anneleri’nin, oturma eyleminin Anayasa Mahkemesi tarafından bir hak olarak değerlendirildiğini ve üzerinden beş ay geçmesine rağmen, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasaklama kararlarını almaya devam ettiğini belirtti. Durmaz, “17 haftadır her Cumartesi İstanbul’un en işlek caddesi olan İstiklal Caddesi, bütün hukuki güvencelerin yok sayıldığı, bireyin hukukun dışına atıldığı bir mekana dönüştürülmektedir” dedi.

'YASAKLAMA KARARLARININ TAMAMI, HUKUKUN GENEL İLKELERİNE AYKIRIDIR'

Cumartesi Anneleri’ne ve haber takibindeki gazetecilere hukukun yasakladığı her şeyin yapılabilir olduğu bir alan yaratıldığını ifade eden Durmaz, “Bu şiddet dolu alan, Beyoğlu Kaymakamı’nın verdiği ucu açık ve hiçbir kritere bağlı olmayan, Anayasa’yı yok sayan yasaklama kararları ve kolluğun tam keyfiyeti sonucunda oluşmaktadır. Bir idari işlemin hukuka uygunluğu; Anayasa’ya, hukukun genel ilkelerine ve mahkeme kararlarına uygun olup olmamasına bağlıdır. Cumartesi Anneleri’ne yönelik verilen yasaklama kararlarının tamamı, hukukun genel ilkelerine aykırıdır. Anayasa Mahkemesi’nin Maside Ocak ve Gülseren Yoleri kararlarına aykırıdır. AYM’nin tespit ettiği ihlali devam ettirmekle kalmayıp yeni ihlallere de neden olmaktadır” diye konuştu.

'GÜCÜMÜZ SÖZÜMÜZDÜR, SUSMAYACAĞIZ'

Açıklamanın devamında Durmaz şöyle konuştu: “Her idari işlemin amacı, kamu yararını gerçekleştirmektir. Kamu yararı da toplumun ortak çıkarı olarak nitelendirilmektedir. O halde Beyoğlu Kaymakamı, Cumartesi Anneleri’ni engelleyerek toplumun hangi ortak yararını koruduğunu kamuoyuna açıklamak zorundadır. Hukuksuzlukla, baskı ve şiddetle bizi yıldırmak isteyenler bilsinler ki; kayıplarımızı aramaktan, kaybedenlerden hesap sormaktan vazgeçmeyeceğiz. İnsan hakları diyerek, özgürlükler diyerek, hukukun üstünlüğü diyerek, demokrasi diyerek toplumun ortak çıkarlarına hizmet etmeye devam edeceğiz. Gücümüz sözümüzdür, susmayacağız. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’nin Ocak ve Yoleri kararları derhal uygulanmalıdır.”

Editör: Haber Merkezi