Yönetim Kurulunun yaptığı yazılı açıklamada şunlar denildi; " Özellikle Türkiye’de son zamanlar da basına karşı yapılan operasyon ve gözaltıların tutuklama ve soruşturmaların yanı sıra koltuk sahiplerinin bizlere yönelik tehditleri sokakta haber peşinde koşarken karşılaştığımız engellemelerin giderek yaygınlaştığı bir süreçte açıkçası gününe layık bir etkinlik yaptığımızı itiraf etmek istiyoruz.
Nitekim bu sabah çıkan bir çatışmayı yerinde takip etmek isteyen arkadaşlarımızın olay anında gözaltına alınıp emniyette götürülmeleri bile, içinde olduğumuz zorlukların ne derece çirkin olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bizler sahada çalışan basın emekçileri olarak ülkemizde son yıllarda artan çatışmalarla birlikte faturanın gazetecilere kesilmesinden duyduğumuz kaygıyı sizlerle paylaşmak istiyoruz" denildi.
Gazetecilere Baskı Arttırıldı
Son zamanlarda gerek ulusal basında çalışan gazeteciler, gerek yerelde basında çalışan gazetecilere karşı baskının arttığını açık ve net bir biçimde görmekteyiz. Doğrulardan kaçınmayıp, yaptıkları haberlerle önce tehdit edilen ardından tutuklanıp cezaevine atılan bu mesleğin kadim emekçileri olan Can Dündar ve Erdem Güle yapılanlar alt tabaka çalışan gazeteciler için bir gözdağı olmuştur. Gerçekleri gündeme taşıyan yereldeki birçok gazeteciye yönelik soruşturmalar başta olmak üzere gözaltı tutuklamalarla sahada çalışan gazetecilerin tehdit altında olduğunu artık hepimizin malumudur.
Gazeteciler Günü Bir Anlam İfade Etmemektedir
‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün artan baskı, gözaltı ve tutuklamalar karşısında bizlerde bir anlam ifade etmediğini; Erciş’te haber takibi yaptığı sırada koluna kelepçe takılarak gözaltına alınıp tutuklanan İdris Yılmaz Vildan Atmaca, Gözaltındayken Emniyette küfür ve hakaretlerle korkutulmaya çalışan İMC TV çalışanları Bekir Güneş ve Ruşen Takva, Van’da yine haber takibi yaparken başına silah dayatılarak, küfür ve hakaretle olay yerinden uzaklaştırılan, Orhan Aşan Osman Bekleyen, Saray’da ortada hiçbir neden ortada yokken Gözaltına alınan Lütfü Pala ve Fazıl Elçi, keza toplantı yürüyüş ve gösteri gibi eylemlerde gazetecilerin hedef alınması ve son olarak Van’da yaşanan siyasi parti il başkanı unvanının verdiği özgüvenle ettiği tehdit basına karşı duruşu ortaya koymuştur.Son örneğini de bu gün bir kez daha Van’da yaşanan gözaltı furyasında yine haber takibi yaptıkları sırada gözaltına alınıp Emniyette götürülenMerkür Tv Genel Yayın Yönetmeni İskender Sezek, İMC TV muhabirleri Bekir Güneş ve kameraman Mehmet Dursun’a yapılanlar sahada çalışan gazetecilere yönelik kamu kurumlarının tavrını netleştirmiştir.
Gazetecilere Yönelik Bu Tutumdan Vazgeçinilmeli
Arzumuz yaşadığımız kanlı sürecin takipçisi olan gazetecilere yönelik bu tutumlardan derhal vazgeçilmesi, sahada çalışan gazetecilerin herkesin ama herkesin gözü kulağı ve sesi olduğunun bilinmesidir. Gazetecilerin tehdit değil geleceğe ışık tutan emekçiler olduğu gerçeğinin bilinmesidir. Ayrıca arkadaşlarımıza yönelik baskı ve engellemeler ortayken gözaltı ve tutuklamalara karşı sessizliği takınıp, üç maymunu oynayan ve sadece yazılı basın açıklaması yaparak sözde bu kentin sahada çalışan gazetecilerini dikkate aldığını iddia eden kamu kurum yöneticileri, belediyeler, sivil toplum örgütleri ve kuruluşlarının samimiyetten uzak hiçbir söyleminin bizde bir karşılığı olmadığını belirtir, Kapının eşiğine çıkmaktan üşenip kentin koltuğa yapışmış Van Valisi ve Van Emniyet Müdürü’ne bu günün anlamına binaen hakaretlerle gözaltına alıp emniyette arkadaşlarımızı sorgulamayı marifet edinmelerini liyakatsiz buluyor vasat yöneticiliklerinden dolayı kendilerine teşekkürü borç biliyoruz (!)
VİMED YÖNETİM KURULU