Haydar ERDİNLER - VanEkspres - ANKARA

Bu gün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü,

.Dünya Engelliler Günü, Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılından bu yana 3 Aralık'ta kutlanan uluslararası bir farkındalık günüdür Engelli denildiğinde, bir çoğumuzun gözle görülen fiziksel engellilere engelli gözüyle bakarken,

Ne yazık ki: Bir çoğumuz'da olan ve gözle görünmeyen engelimizin farkında olmadan yaşarken. bir çoğumuz engelli hakkında farklı algılar içindeyiz.

Oysa: Görünmeyen engellerimizin yanında, engelli adayı olduğumuzu unutuyoruz. Hepimiz sevdiklerimizle birlikte hayatın içindeyiz, nerde ne yaşayacağımızı bilmiyoruz. Yaşadığığımız geçmişimiz, geleceğimizin teminat değildir, başka bir anlamda engelli veya engelli adayı olmamızın pek de anlamı olmamalı, onlara göstereceğimiz sevgi, saygı, yakın ilgi ve alakanın kendi şahsımıza yaptığımız gibi içten ve samimi olmalıdır. İnsanız, insan olmanın kriterlerini yerine getirmek istiyorsak, bu konuda empati yapmalıyız, empati yönümüzü geliştirmeliyiz, Peki günlük hayatımızda yaşadıklarımız ve yaşattıklarımız ile ilgili bir kıyaslama yapacak olursak,

Engelli Tanımı Nedir?

Engelli tanımı, özürlü kanununa göre şöyle yapılmaktadır: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeni ile toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi. Bu tanımdan yola çıkarak şunu varsayabiliriz ki, engelli bireylerin günlük hayatta karşılaştıkları zorluklar belirlenerek, özel gereksinimleri karşılandığında ve ihtiyaç duydukları hizmetler ve eşit erişim hakkını hedefleyen düzenlemeler sunulduğunda, toplumsal yaşama uyumları artacak ve “engellilik” durumu, “engellenmişlik” durumuna dönüşmeyecektir. Başlıca engel grupları şöyle sıralanabilir:

Görme Engelliler ve Fiziksel Engelliler ile,

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Bireyin yaş ve gelişim düzeyine uygun olmayan dikkatsizlik, dürtüsellik (istekleri erteleyememe/düşünmeden harekete geçme, impulsivite), ve/veya aşırı hareketlilik sorunları ile kendini gösteren nöro-gelişimsel bozukluklarından biridir (Amerikan Psikiyatri Birliği, 1994). Durum çocukluk çağında başlayarak hem davranışa hem de öğrenmeye etki edebilir. Dikkat eksikliği, dürtüsellik ve aşırı hareketliliğin semptomları Mental Bozuklukların Tanısal/ Sayımsal Elkitabı'nda sıralanmıştır (DSM-IV-TR, Amerikan Psikiyatri Birliği, 2000).

Semptomlar [DSM-IV-TR (APA, 2000, p.92)]

    • Dikkat Eksikliği (örnek semptomlar)
      • Dikkatini ayrıntılara verememe veya okul ödevlerinde, derslerde ve diğer etkinliklerde dikkatsizlik sonucu hatalar yapma;
      • Kendisiyle konuşulduğunda dinlemiyormuş gibi görünme;
      • Yönergeleri takip edememesi ve verilen ödevin, işin veya sorumlulukların tamamlanamaması (karşı gelme davranış veya yönergeleri anlamamasından değil);
      • Görev ve faaliyetleri organize etmede güçlüklerin olması;
      • Dikkatin dış uyaranlarla çok kolay dağılması;
      • Günlük işlerde unutkanlık.
    • Dürtüsellik (Impulsivite) (örnek semptomlar)
      • Sorulan sorunun tamamlanmasını beklemeden cevabını verme;
      • Sırasını bekleme güçlüğü yaşaması;
      • Başkalarının sözünü kesme veya araya girme.
    • Aşırı Hareketlilik (Hiperaktivite) (örnek semptomlar)
      • Ellerin veya ayakların kıpır kıpır olması, yerinde duramama;
      • Genellikle harekete hazır veya sürekli hareket halinde olma;
      • Çok konuşma.  (Kaynak Doğuş Üniversitesi)

Türkiye'de Son Güncel Hali İle Engelli Birey Sayısı 2 Milyon 511 Bin 950

Yayınlanan son veriye göre 2021 yılının Ağustos ayında, yeni adıyla Aile ve Sosyal Hizmetler yayınladığı Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni'nde “Ulusal Engelli Veri Sistem” inde yer alan engelli birey sayısı 2 milyon 511 bin 950'dir,

Bu bireylerden 1 milyon 414 bin 643'ü erkek, 1 milyon 097 bin 307'si kadın'dır.

  • Türkiye’de istihdam edilen 90.131 engelli bireyin 12.223’ü kamu, 77.908’i özel sektörde çalışıyor. (Kaynak EyDer verileri)
  • Eğitim
  • OECD ülkelerinde iş gücü nüfusunda düşük eğitimli (ortaokul ve öncesi) bireylerin nüfusa oranı engelliler için yaklaşık %40 iken, bu oran engelli olmayan bireyler için yaklaşık %20.
  • Avrupa Birliği ülkelerinde ilkokuldan sonra engelli bireylerin okulu bırakma oranı %25. Bu oran İsveç’te %11 iken, Türkiye’de %60.
  • 25-64 yaş arası çeşitli eğitim programlarına (yaşam boyu öğretim) katılım oranı engelli olmayan bireyler için %9.8 ken bu oran engelli bireyler için %6.9. Türkiye’de ise bu oranlar sırasıyla %4.1 ile 1.7…
  • 30-34 yaş arası engellilerin yüksek öğrenimi tamamlama oranı AB’de %22.1 iken bu oran Türkiye’de 6.8. (Kaynak EyDer verileri)
  • VanEkspres'i Ailesi Olarak 3 Aralık Dünya Engelli Günümüz Kutlu Olsun. Saygılarımızla 
Editör: TE Bilisim