VANEKSPRES HABER MERKEZİ - ANKARA

VanHaber - HDP Van milletvekili Murat Sarısaç, Van Gölü’nde göçmenleri taşıyan teknenin alabora olması üzerine araştırma önergesi vererek konunun TBMM tarafından araştırılmasını istedi. Savaşlardan ve çatışmalardan kaçarak güvenli alanlara gitmek amacıyla göçmenlerin hayatlarını riske atmak zorunda bırakıldığını savunan SarısaçHer ne kadar Türkiye tarafından 1951 yılında Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme imzalanmış olsa da sözleşmeye ‘coğrafi çekince’ konularak Avrupa dışından gelenlerin ‘mülteci statüsü’ edinmeleri engellenmiştir. Bununla birlikte ‘Geçici Koruma’ ve ‘Geçici Sığınma’ gibi ifadeler üzerinden yaratılan ‘misafir’ tanımlaması ve ‘geçicilik’ algısı nedeniyle mülteciler birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır.” dedi.

Göçmen geçişleri normalleşmeyle yeniden başladı

Sarısaç, Covid-19 sürecinde alınan tedbirlerle göçmen geçişlerinin durmasına rağmen Haziran itibariyle başlayan normalleşme sonrasında trajedilerin yaşandığını belirterek şunları söyledi: “Van da İran’la sınır komşusu olması hasebiyle bir geçiş güzergahı olarak kullanılmaktadır. Özellikle son yıllarda Asya ve Afrika ülkelerinden birçok insan; güvenli bir gelecek için Van üzerinden Avrupa geçmeyi planlamaktadır. Çünkü Van, 4 ilçesi İran’la sınırdaş olmakla birlikte toplam sınır uzunluğu 295 km’dir. Sınır bölgesinde bulunan yüksek dağları aşmak isteyen göçmenlerin kış aylarında hava koşullarından dolayı yollarını kaybetmeleri, soğuktan donarak yaşamlarını yitirmeleri veya kurtların saldırısına uğramaları mümkün olmaktadır. Bununla birlikte sınırda güvenlik güçlerinin ateş açmasıyla da ölümler yaşandığı gibi kapasitesinin üstünde göçmen taşıması yapan araçların kaza yapması sonucunda da onlarca kişinin yaşamını yitirmesi söz konusudur.”

Yollarda sönen hayatlar

Göçmenlerin güvenlik kontrol noktalarına yakalanmamak amacıyla deniz yolunu tercih etmesinin neden olduğu kazalara da değinen Sarısaç, yaşanan trajedileri “Mayıs 2002’de de Van’ın Çaldıran ilçesinde karların erimesiyle 19 göçmenin cansız bedeni bulunmuştu. Yapılan inceleme sonucunda cesetlerin 4 ay önce donarak yaşamını yitiren Afgan göçmenlere ait olduğu anlaşılmıştı. Yine Temmuz 2019’da Van’ın Başkale ilçesinde karların erimesiyle 24’ünün donarak, birinin vurularak öldüğü 25 göçmenin cesedi bulunmuştu. Aynı dönemde Van’ın Özalp ilçesinde de 57 göçmenin bindirildiği minibüsün şarampole yuvarlanması nedeniyle 17 kişi hayatını kaybetmişti. Yine Aralık 2019’da 71 göçmeni taşıyan teknenin Van Gölü’nde alabora olması sonucunda 7 göçmen yaşamını yitirmişti. 27 Haziran 2020 tarihindeyse 100’e yakın göçmeni taşıyan tekne alabora olurken şu ana kadar 6 cesede ulaşılmıştır.” şeklinde sıraladı.

insan kaçakçısı suç şebekeleri

Van’a ulaşmayı başaran göçmenlerin kayıt dışı çalıştırılma, dolandırıcılık ve şiddete maruz kaldığını da ifade eden Sarısaç, Türkiye – İran sınırının devletlerden ziyade küresel boyutta insan kaçakçılığı yapan suç şebekelerinin varlığına dikkat çekerek İran sınır boyunda ve Van’da göçmenlerin yaşadıkları sorunların da Türkiye’nin temel bir sorunu olduğu aşikardır. Çünkü bu konuda yaşanan sorunların çözümü geciktirildikçe birçok insanlık trajedisi yaşandığı gibi sorunlar da derinleşmektedir.”

Sarısaç, gerekli yasal düzenlemeler yapılmadığında ve tedbirler alınmadığında benzer trajedilerin yaşanabileceğine dikkat çekerek Van’da göçmenlerin sorunlarının araştırılarak benzer trajedilerin yaşanmaması amacıyla Meclis araştırma komisyonunun kurularak gerekli çalışmaları yapması talebinde bulundu.

Editör: TE Bilisim