Kuşan hem kişisel görüşlerini hem de İpekyolu ile ilgili düşüncelerini paylaştı mesajında şu ifadelere yer verdi;
“Bir hayat yaşıyoruz. Bu hayat herkesin istediği gibi yürümüyor, kimisine göre adil, kimisine göre haksızlık, kimisine göre şans ve kimisine göre de şanssız bir hayat diye isimlendirilir. Bizim yaşadığımız bu hayatta dönem dönem haksızlığa uğradığımız oluyor. Buna da değişik tepkiler gösteririz, bu tepkiler kişiye göre değişir. Bir seçim atlattık, iyisiyle kötüsüyle nihayetinde bitti. Partiler adına çalışan tüm arkadaşlar yoruldular. Sonuç olarak kaybeden adaylarımız partimizin aracılığıyla seçim kurullarına başvuruda bulundular. Ama bu başvurular tamamen kanuni haklar üzerinden yapılan başvurulardır. Bu duruma isterseniz etik değil deyin, isterseniz etiktir deyin.”
“BİRBİRİMİZE TAHAMMÜL ETMEK ZORUNDAYIZ”
“Sonuçta bu bir seçim ve adaylar kanunun, yasanın kendilerine vermiş olduğu hakları (itiraz, inceleme, oyların yeniden sayılması gibi) kullanmak isteyecektir. Ancak seçim kurulunda henüz değerlendirme aşamasında olan bir karar için, insanları üzmek, iş yerleri yakmak çiçeğe böceğe zarar vermek, tehditler küfretmeler hiç kimsenin hakkı da değil haddi de değil. Oturma eylemleri, grevler sloganlar, yazmalar çizmeler, yürüyüşler bunlar kanunun sizlere verdiği haklardır, insan kalbini kırdıktan sonra onarmak büyük mesele. Şahsım adına bu ilde siyaset yapıyorum, yaptığım bu siyaset sizlere doğru gelmeyebilir, sizin de bana doğru gelmediği gibi… Ancak birbirimize tahammül etmek zorundayız.”
“BİZE KARŞI BİR LİNÇ KAMPANYASI BAŞLATMAK İSTİYORLAR”
“Ben bana gelen hiçbir vatandaşın ideolojisine ya da şekline şemasına bakarak değerlendirmem. Hepsine insanı bir yaklaşım sergiler, elimden gelen bütün imkânları kendilerine seferber ederim. Bu akşam gözaltına alınan arkadaşlarımın yakınlarına yardımcı olduğum gibi. Bir diğer konuda birileri bizleri fake hesaplar üzerinden belli kesimlere, gruplara hedef gösteriyor. Amaçları nedir? Bilemiyorum. Anladığım kadarıyla bize karşı bir linç kampanyası başlatmak istiyorlar. Bunun başka bir izahı yoktur. Ancak bu arkadaşlara şunu söylemek isterim. Asla ama asla doğru bildiğim davamdan vazgeçmem. Eğer sonu ölüm bile olsa eyvallah der güler geçerim. Ancak davamda hatalar yapılırsa daha evvel yaptığım gibi yine de bunu da kısık değil sesli bir şekilde dile getiririm.”
“KAMUOYUNUN VİCDANINA BIRAKIYORUM”
“Körü körüne bir saplantı içinde değilim ama sizler bu sahte hesaplarla haysiyet cellatlığı yapıyorsunuz. Bir korkak gibi davranarak vicdanınızın kölesi olmayı tercih ediyorsunuz. Derler ya ‘düşmanın da merdini isterim’. Bütün bunlarla beraber canımı en çok yakan başka bir konu da bugüne kadar iktidarın makam olarak tüm nimetlerinde faydalanan ikiyüzlü karakter yoksunlarıdır. Onların sosyal medyadaki paylaşımları çok da hakkaniyetli değildiler. Önce kayyum geldiklerini duyunca telefonla arayarak sevinç çığlıkları atarak ardında sokak protestolarına şahit olduklarında bir korkak gibi AK Parti aleyhine paylaşımlar yaptılar. Ve şimdi tekrar o paylaşımları kaldırdılar. Bu hareketin ne denli ahlaki olduğunu sizlerin, kamuoyunun vicdanlarına bırakıyorum.”
BİR HAYALİMİZ VARDI…”
Kuşan son olarak ise şu ifadelere yer verdi; “Bir hayalimiz vardı. İpekyolu teşkilatı olarak belediyemizi AK belediyecilikle buluşturmak. Bu güzel ilçeye hizmet etmek istiyorduk. Özellikle her zaman kenar mahalle olarak adlandırılan doğduğum ve hayatımın en güzel zamanlarını geçirdiğim Karşıyaka, Hacibekir, Yeni mahalle, Bostaniçi gibi mahallelerimizin daha ferah, daha yaşanılabilir, toprağına, imarına değer kazandırılmış daha yaşanılabilir mahalleler seviyesine getirebilmekti. Ama nasip olmadı. İnşallah bir gün nasip olur diye ümit ediyorum. Son sözüm şöyle olsun. “Yol arkadaşlarımız şerefli ve cesur insanlardan olsun. İnandığımız dava ne olursa olsun, inandığım için öleceksem. Ey ölüm hoş geldin safalar getirdin.”