Muhalefetin talebi ve önergesi üzerine dün TBMM Genel Kurulu “vergi artışları ve yapılan zamlar” gündemi ile olağanüstü toplandı. Ancak genel görüşme önerisi AKP ve MHP’nin oylarıyla ret edildi. İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, “AKP ve MHP’nin tavrı ve milletin kâbusu haline gelen zamlara tepki göstererek, iktidarın milleti umursamadığını ve aldattığını söyledi. Saadet- Gelecek Partisi Grubu olarak savurganlığı ve israfı kendine, yoksulluğu ve yokluğu milletimize layık görenlerin yakasını bırakmayacağız” dedi.
Milletvekili Bilici şu ifadeleri kullandı: “Türkiye Büyük Millet Meclisinde her dönemde milli menfaatler ve toplumsal ihtiyaçlar ortak akıl ile tartışılarak yasalaşmıştır. Tüm kesimlerin görüş ve önerileri alınarak, istişare yöntemi esas alınmış ve makul çözümler üretilmiştir. Herhangi bir konuyu farklı görüş açılarına sunmak, ilgili tüm paydaşların görüşlerini almak başarının anahtarıdır. Ancak Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi kendine özgü sınırsız yetkilerle istişareyi yok saymış, tek kişilik kararnamelerle ülkeyi uçuruma sürüklemiş, popülist kararlarla milleti yoksullaştırmıştır. Liyakatsiz kadroların elinde deneme yanılma yöntemleri ile can çekişen ekonominin faturası bugün milletimize kesilmiştir. Para ve maliye politikalarındaki yanlışlarda ısrarcı olan iktidar, daha önce defaten acı reçete uygulaması ile milletimize mesaj vererek bugünleri işaret etmişti. Seçimlerden evvel abat edeceğiz dediler, ama görüyoruz ki berbat ettiler.
ÜLKEYİ UÇURUMA SÜRÜKLÜYOR
Bunlar milletimizi aldattılar, gençlerimizi kandırdılar. Asgari ücretliye, memura, emekliye kaşıkla verdiklerini, kepçeyle aldılar. Çalışanı enflasyona ezdirmeyeceğiz dediler, emeğiyle para kazananların üzerinden silindir gibi geçtiler. Esnaf sattığının yerine yenisini koyamıyor, kirasını ödeyemiyor. Piyasaların harareti arttı. Yılbaşlarında gelmesine alıştığımız iğneden ipliğe zamlara, şimdi yıl ortası zamları da eklendi. Yüzde 18'lik KDV yüzde 20'ye, yüzde 8'lik KDV ise yüzde 10'a yükseltildi. Seçimlerde “Gençlere bir defaya mahsus olmak üzere cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti sözü verdiler.” Yurt dışından uygun fiyata getirilen telefon kullanım harcı 6 bin liradan 20 bin liraya çıkardılar. Tasarruf yapacağız dediler, vergi yükünü halkın omuzlarına bindirdiler. Verginin; zenginlikten, servetten ve kazançtan değil de tüketimden alınması iş tam bir fiyasko olmuştur. “Türkiye Yüz Yılı” söylemleri ile kendini kurtarmak için hile yapanlar, elbette millette hesabını vereceklerdir. Eşit işe, eşit ücret dediler, daha önce ücret skalası yüksek memurların durumu eskisinden daha kötü bir duruma geldi. Beceriksiz iktidar, kötü ekonomi ve insafsızca yapıla zamlar ile birlikte toplumun gelecek kaygısı artıyor, gençlerin yarın ne olacak endişesi büyüyor. İktidar hep bardağın dolu tarafını gösteriyor, yolsuzluğun, israfın, basiretsizliğin üzerini örtüyor, yanlışlarını perdeleyerek ülkeyi uçuruma sürüklüyor.
SOLUĞU KÖRFEZ ÜLKELERİNDE ALDILAR
Batırdıkları ekonomiye çare arayan Sayın Cumhurbaşkanı, seçimden hemen sonra soluğu körfez ülkelerinde aldı. Türkiye’yi muhtaç hale getiren iktidar son olarak muhtemelen Varlık Fonu bünyesinde bulunan milli markalarımızı satacak. Sayıştay denetimine tabi olmayan, Türkiye’ye özgü kural ve kaidelerle yönetilen Varlık Fonu bünyesinde bulunan ülkemizin değerli marklarını peşkeş çektirmeyeceğiz. Gündemde bulunan İzmir Alsancak Limanının satışı ile ilgili konun takipçisi olacağız. İktidar Varlık Fonunu dış borç aracı olarak kullanmaktadır. Borç para bulmakta zorlanan Hükümet, elde avuçta ne varsa teminat göstererek veya satarak para temin etmeye çalışmaktadır. Bunların yüzünden varlık dönemi bitti, darlık dönemi başladı.”
