VanSonDakika - Asrın Hukuk Bürosu, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın bulunduğu İmralı cezaevinde son bir yılda yaşanan hak ihlali raporunu Taksim’de bulunan bürolarında açıkladı. Raporu açıklayan Öcalan’ın avukatlarından İbrahim Bilmez, 2020 yılının, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan müvekkilleri Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar açısından avukat ile görüşme hakları, aile bireyleri ile görüşme hakları, telefon ile görüşme hakları ile mektup, faks ve her türlü iletişim aracılığı ile haberleşme hakları başta olmak üzere hukukun ortadan kaldırıldığı bir yıl olduğunu söyledi.

SİSTEMATİK İŞKENCE

Bu durumun bir veya birden fazla hak ihlalinden öte “sistematik işkence” anlamına geldiğini söyleyen Bilmez,  pandemi koşullarına rağmen “İşkence Yasağı”nın en yoğun ve en derin bir şekilde İmralı’da yaşandığını ifade etti. Bilmez, İmralı’nın, müvekkillerin maddi ve manevi bütünlüklerinin korunup korunmadığına yönelik şüphelerinin her geçen gün daha da arttığı bir alan haline getirildiğine işaret etti.

BAKANLIK AÇIKLADI

Öcalan’ın, 2019 yılında sınırlı bir zaman dilimi için bile olsa İmralı Cezaevi’nde avukatları ve ailesi ile görüşme imkanı bulduğunu anımsatan Bilmez, görüşleri ve değerlendirmelerinin de  kamuoyuna yansıdığını hatırlattı. Bilmez, “Açlık grevleri düzeyine varan toplumsal baskı İmralı tecridinin sınırlı olarak kırılmasına vesile olmuştu. Bu süreçte Sayın Öcalan’ın aile ve avukatları ile görüşmesine engel olarak gösterilen mahkeme kararı itiraz üzerine kaldırıldığı gibi bizzat Adalet Bakanı’nın kendisi avukat ve aile görüşmeleri önünde bir engel olmadığını ifade etmişti. Yine 2020 yılında raporu açıklanan CPT ziyareti de bu dönemde gerçekleşmişti” dedi.

5 GÖRÜŞME UMUT OLDU

2019 yılında gerçekleşen 5 avukat ve 3 aile görüşmesinde Öcalan’ın başta Kürt meselesinin çözümü olmak üzere Ortadoğu’nun demokratikleşmesi konusunda çözüm gücü ve etkisini bir kez daha ortaya koyduğunu vurgulayan Bilmez, “Bu durum, özellikle de son beş yılda bir çok felakete maruz kalan toplumun tüm kesimlerinde, Sayın Öcalan’ın ‘Yaşatma Siyaseti’ olarak tanımladığı anlayışın ve umudun büyümesine imkan sağlamıştı. Ancak 7 Ağustos 2019 tarihli avukat ve 11 Ağustos 2019 tarihli aile görüşmelerinden sonra 2019 yılında bir daha iletişim imkanı bulunmamıştır” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim