23 Ekim 2011'de meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin üstünden 12 yıl geçerken, Van Depremi‘nin 12. yıl dönümünde de birçok kesimden uyarı ve çağrılar sürüyor. HEDEP Van Milletvekilleri de depremin yıl dönümünde kentte yapılması gereken birçok çalışma ve tedbirlere ilişkin TBMM Başkanlığına Meclis Araştırması Önergesi verdi. HEDEP Van Milletvekilleri Pervin Buldan, Zülküf Uçar, Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Sinan Çiftyürek, Gülderen Varli, Mahmut Dindar’ın meclise sunduğu önergede, Meclis Araştırma Komisyonu’nun kurulması gerektiğine vurgu yapıldı.

Özer: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor Özer: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor

HEDEP VAN MİLLETVEKİLLERİNİN DEPREM AÇIKLAMASI

HEDEP Van Milletvekilleri tarafından yapılan ortak deprem açıklamasında, “Dünya ölçeğinde deprem olgusu büyük tahribatlar yaratırken önleyici tedbirlerin zamanında alınması önemli bir görev olarak açığa çıkmıştır. Özellikle yurttaşlarının %90’dan fazlasının aktif deprem kuşağında yaşadığı Türkiye’de kalıcı bir deprem politikasının oluşturulması elzemdir. Fakat depreme karşı herhangi bir politikanın geliştirilmediği, Pazarcık-Elbistan depremlerinde görülmüştür. Yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği, binlercesinin yaralandığı Van depreminde de benzer bir durum yaşanırken esnafın yaşadığı ekonomik sorunlar ve yurttaşların barınma sorunları hâlâ devam etmektedir. Aktif deprem fay hattında olan Van’da sıklıkla depremler meydana gelirken yıkılmayan hasarlı binaların sayısının 12 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu nedenle Van depremine bağlı olarak esnafın ve yurttaşların devam eden sorunlarının tespit edilerek alınabilecek tedbirlerin belirlenmesi ve olası depremlere karşı hazırlıkların yapılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104’üncü ve 105’inci Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını saygılarımla arz ederiz.” 

VAN DEPREMİNİN ETKİLERİ DEVAM EDİYOR

Açıklamanın devamında, “Yeryüzünde yaşanan depremlerde geçmişten günümüze milyonlarca insan hayatını kaybetmiş, birçok yaşam alanı ve canlı türleri yok olmuştur. Deprem bir olgusal realite olarak insanlığın bir parçası olurken önleyici tedbirlerin alınması, gerekli teknolojik hazırlığın yapılması hayati önemde olmuştur. Depremlerden çıkardıkları derslerle Şili ve Japonya gibi ülkeler büyük bir başarı elde ederken yüzde 90’ı deprem kuşağında yer alan Türkiye’de bir deprem politikası oluşturulmamıştır. Söz konusu durum 6 Şubat 2023’te Pazarcık (7,7) ile Elbistan (7,6) depremlerinde acı bir deneyimle kendini göstermiştir. Son depremlerde 50 binden fazla yurttaşımız yaşamını yitirirken yaralı sayısı 100 bini geçmiştir. Halen yaraların tamamıyla sarılması beklenirken üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen Van depreminin etkilerinin ortadan kaldırılmadığı gerçeğiyle de karşı karşıyayız.” İfadelerine yer verildi.  

“ÖNLEYİCİ TEDBİR NOKTASINDA BİR ÇALIŞMA YAPILMAMIŞTIR”

Hasarlı binalara dikkat çekilen açıklamada şunlara yer verildi: “Van’da 23 Ekim 2011 günü meydana gelen Van-Erciş merkezli deprem ile 9 Kasım 2011 günü yaşanan Van-Edremit merkezli deprem maddi manevi çok büyük bir yıkıma neden olmuştur. Van depreminde 644 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, 1.966 kişi yaralanmış, 252 kişi ise enkazdan yaralı olarak kurtarılmıştır. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) hazırladığı rapora göre; konut, işyeri ve ahır bazında; 48.689 yıkık/ağır hasarlı (%26), 22.483 orta hasarlı (%12) ve 73.058 (%39) az hasarlı yapı tespit edilmiştir. Hasarsız yapıların, incelenen tüm yapılar içerisindeki oranının yaklaşık %23 olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla her 100 yapıdan yaklaşık 77’si farklı derecelerde hasar görmüştür. Depremin il ve ilçelerde yarattığı büyük tahribata rağmen bugüne kadar deprem olgusu kapsayıcı ve ciddi bir şekilde ele alınıp etkileri ortadan kaldırılmamış, önleyici tedbir noktasında bir çalışma yapılmamıştır.”  

“VERGİ BORCUNUN TERKİN EDİLECEĞİ SÖZÜ TUTULMAMIŞTIR”

Ortak yapılan açıklamada vatandaşların yaşadıkları mağduriyet vurgulanarak, “ Pazarcık-Elbistan depremlerinde olduğu gibi Van’da da depremin akabinde arama – kurtarma ekiplerinin bölgeye sevkinde ortaya çıkan ihmal ve yanlışlar, kurtarma çalışmalarında farklı ülkelerin hızlıca katılımının önünün açılmaması ve Van’ın afet bölgesi ilan edilmemesi depremin etkilerinin bugün de devam etmesine neden olmuştur. Oysaki geçmiş yıllarda Karadeniz Bölgesi’ndeki sel felaketlerinde ve Sakarya depreminde doğru bir şekilde afet bölgesi ilanına gidilerek yaralar sarılabilmiştir. Yine Sakarya depreminin ardından 4731 Sayılı Kanun gereğince Sakarya esnafının bir kısım borcu silinirken Van esnafı için Kanun’da belirtilen uygulamalar devreye konulmamıştır. Bununla nüfusunun büyük bir bölümü aylarca şehir dışında yaşamak zorunda kalan halk ile işyerleri bir yıldan fazla sürede kapalı olan esnaf yok sayılmıştır. Her ne kadar esnafın biriken vergi borcunun terkin edileceği sözü verilse de sözler tutulmamış, mücbir sebep halinin sona ermesiyle ertelenen borç ve kredi ödemeleri esnaf için ciddi bir soruna dönüşmüştür.” Denildi. 

“HALK ADETA BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLENMİŞTİR”

Barınma ve konut sorunu da değinilen açıklamada, “TOKİ marifetiyle yurttaşların mevcut arsaları düşük bedellerle alınırken kat mülkiyeti karşılığında ise yüksek bedellerle kendilerine satılmıştır. Bunun yanında hazine arazileri de TOKİ’ye bedava tahsis edilmesine rağmen konutlar üzerinden yoksul halk adeta borç batağına sürüklenmiştir. Bunun yanında TOKİ konutlarında ulaşım, kanalizasyon, su ve elektrik gibi sorunların devam ettiği de belirtilirken bazı konutlarında okul ve cami dışında diğer kamu hizmetlerinin sunulmadığı da ifade edilmektedir. Yine depremde ağır hasarlı olduğu belirtilip yıkılması gerektiği belirtilen şehir stadyumuna ilişkin de herhangi bir adım atılmamıştır.” İfadelerine yer verildi. 

“MECLİS ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMALIDIR”   

Son olarak açıklamada şunlar yer aldı: “Bilimsel araştırmalar depremin Van’da da bir realite olduğunu ortaya koyarken sıklıkla 4 şiddetinin üzerinde depremler yaşanmaktadır. Van – Başkale’de 23 Şubat 2020’de meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki deprem de akılda tutulduğunda Van’a ilişkin bir deprem eylem planının oluşturulması elzemdir. Çünkü depremin üzerinden yıllar geçmesine rağmen 12 bin hasarlı binanın yıkımı yapılmamıştır. Yine az hasarlı denilen binaların oluşan küçük depremlerden nasıl etkilendiği bilinmemektedir. Van’da yorgun binalar ve denetimsiz yapılar gerçeği ortadayken deprem analizlerinin yapılıp gerekli tedbirlerin alınmasına dair Hükümet’in bir planı bulunmamaktadır. Bu nedenle 23 Ekim – 9 Kasım 2011 yılında yaşanan depremlerin süregelen etkilerinin araştırılarak aktif deprem kuşağında yer alan Van’da deprem tedbirlerinin alınması amacıyla Meclis araştırma komisyonu kurulmalıdır.”

Kaynak: Şehrivan Gazetesi

Editör: Haber Merkezi