"Bazen dalgaların sesini duyurmak için en sert kayalara çarpmak gerek"... (Sorularımın Yanıtını Arz Ederim)
Kültür, sanat ve edebiyat etkinliği ile güzel memleketimiz Van’ı İstanbul’a taşıyan, iki yıl üst üste Van tanıtım günlerine büyük bir özveri ile hazırlanan, binlerce insanı bir araya getiren birkaç iyi giyinilmiş adam. Öğrencilere burs veren, yakın veya uzak her bir cenazeye ayrı ayrı katılan, düğün, dernek ve belediye ziyaretlerinde en önde olan, piknik konser ve bayramlaşmalar da halkı ile bir araya gelen birkaç iyi adam.
İstanbul’ un dört bir yakasında büyük emekler ile çalışan güzel memleketimiz Van için daha neler yapa biliriz diye ısrarcı olan değerli VANFED yöneticileri. Ne güzel, ne dolu dolu söylemler değil mi? Birlik, beraberlik, dayanışma dediniz ve bizde halk olarak elimizden gelen desteği sunduk. Peki, sonra ne oldu?
Araya giren zaman, ötelenen duygular, hiç bitmeyen kavgalarınız girdi. Sahi bu neyin hırsı, neyin bitmeyen anlaşmazlığı? Bizleri bir arada tutamayan anlayışlar nelerdi de araya ayrıştırmalar girdi? Bizi biz yapan inandığımız toprak kokusu, memleket sevdası değil midir?
Bütün Van'lıları bir arada tutan çatının duvarları neden durduk yere çatırdamaya başladı? Bana göre oluşa bilecek her bir sarsıntıya karşı temeli sağlamdı. İyiliğe ve güzelliğe dair her şey yerindeydi ve öylece kalmalıydı. Ama şimdi derinden derine bir şeylerin sarsıntısı duyulmaya ve gidişatın kötü izlenimleri yayılmaya başladı. Bütünlüğünü koruyamayan ve dayanışma sağlayamamak ta kararlı olan bireyler ne çabuk unuttu halkı temsilen orda olduklarını. ‘Çabuk unutuluyor ve çabuk unutuluyoruz’…
Kulisler ve perde arkası söylemler çoğalıyor kulak kabartıyorum, nedenini bilmediğim sözcükler çoğalıyor. İki yıl üst üste gerçekleşen -Van tanıtım günleri- küçük çaplı sorunlar yüzünden bu yıl gerçekleşmeye bilirmiş. Peki, siz değerli (Van Dernekler Federasyonu) ‘Vanfed’ yöneticileri bunu bize nasıl söylemeyi düşünüyorsunuz? Şöyle başlayarak mı?
=Değerli çok kıymetli hemşehrilerim içimizde bitmeyen kavgalardan ve iki ayrı gruplaşma dan kaynaklı bu sene ki o çok sevdiğiniz Van tanıtım günlerini yapmaya biliriz. Çünkü bizim bitmeyen hırslarımız var… Bu kabul edilir gibi değil!
Yılda bir defa gerçekleşen, halkımız ile bir araya geldiğimiz, binlerce insanın emek ve değer verdiği Van tanıtım günlerinin tekrar yapılmasını diliyorum. Birçok ilde yapılacak sözü verilmişken şimdi bir tanesinin bile yapıla bilmenin önü kesiliyor. Farklı iller sorunsuz bir şekilde her yıl kendi memleketini büyük bir keyif ile tanıtırken biz bundan niçin mahrum kalalım? Değer, emek ve destek gösteren insanlara haksızlık değil mi?
Van’dan İstanbul’a gelip büyük özveri ile zaman ayıran ve beraberinde birçok ürün getirip ilçesini, köyünü tanıtan insanlara ne diyeceksiniz?
Tanıtım günlerin de yanımızda olan Milletvekilleri, dernek yöneticileri, bürokratlar ve iş insanlarına ne demeyi planlıyorsunuz?
Dört koca gün Van’ın yerel basını saatlerce ayakta kalarak çekim yapıp, akşamda dinlenmeden yazıya döken gazetecilere ne söyleyeceksiniz?
İstanbul da yaşamak zorunda kalan, zorunlu göçler yaşayan kendi memleketinin etkinliğinde moral alarak anılarını tazelemek isteyen insanlara sunacağınız gerekçeleriniz nelerdir?
Saymak ile bitiremeyeceğim sorularımın hangi birine yanıt olacaksınız? Sorularımın yanıtlarını arz ederim. ‘‘Sahi sizin ne gibi gerekçeleriniz vardı?