Zaferin Gölgesinde Kalan Sessizlikler... Van Spor 1. Lige çıktı. Ama önce kim neredeydi, bir konuşalım.
Bugün herkesin dilinde aynı cümle var: “Van Spor başardı!”
Evet, başardı. Hem de nasıl! Tırnaklarıyla kazıya kazıya, yokluk içinde varlığı inşa ederek, küçümsenerek, dışlanarak… Ve şimdi kupayı kaldırdığında, birden herkes o başarının parçası olmak için sıraya girdi.
Ama biz o ilk günleri unutmadık. Biz, sezon başında “Bu takım düştü düşecek” diyenleri, soyunma odasına sızan öfkeyi, sosyal medyada takım oyuncularına edilen hakaretleri, boş bırakılan tribünleri unutmadık.
Van Spor bu kupayı bir sezonda kazanmadı.
Bu kupa, yıllardır taşınan yüklerin, görülmeyen emeklerin, sabrın ve yalnız bırakılmışlığın kupasıdır.
Şimdi birden, herkes Van Sporlu. Bu coşku sahici mi, yoksa kupaya kondurulmuş bir fırsatçılık mı?
Bugün sosyal medyada paylaşılan o zafer fotoğraflarını görüyorum. Kupayla pozlar, bayraklar, konvoylar… Güzel şeyler bunlar, elbette. Ama içime bir burukluk çöküyor. Çünkü o kupayı kaldıran eller, o yola en başından yalnız çıktılar. Kente küskün bakışlarını, deplasman otobüsünde sponsor bulamayan yorgunluklarını, üst üste mağlubiyetlerde “sırtımıza yük” muamelesi gören acılarını unutmak mümkün mü?
Bazı destekler var ki, zamanında gelmeyince hiç gelmemiş sayılır.
Bugün kupaya dokunan herkes, o zamanlar tribünlere neden gelmediğini, neden tek bir paylaşım bile yapmadığını kendine sormalı. Ve evet, bu eleştirinin ucu bazen çok yakına dokunur.
Van’ı Van yapan şey, yalnızca kazandığında yanında durmak değil, düşerken de omuz vermektir.
Ama ne yazık ki, biz bu şehirde yenilenin nasıl yalnız bırakıldığını, başarısızlıkla birlikte nasıl “sahipsiz” kalındığını defalarca gördük.
Bu yüzden…
Van Spor’un zaferi kutlanmalı; sonuna kadar.
Ama bu zaferin gölgesinde kalan sessizlikler de unutulmamalı. O formayı terleten çocukların, “destek” kelimesinin ne kadar sahipsiz kaldığını bizzat yaşadığını da unutmamalıyız.
Bu yazı bir kutlama değil sadece. Aynı zamanda bir yüzleşme çağrısıdır. Yarına aynı hataları devretmemek için.
Ve son sözüm, o gerçek Van Sporlulara:
Siz, o tribünleri boşken de oradaydınız. O çocuklar sahada yorgun düşerken, alkışla nefes verdiniz. Bugün en çok siz konuşun, çünkü bu zaferin gerçek sahibi sizsiniz.
Geri kalan herkes, önce kendini sorgulasın. Çünkü kupa bazen parıldar, ama hafıza asla yalan söylemez.