Erciş İlçesi'nde belediye başkanlığı yaptığı dönemde, kendisi hakkında çıkan yolsuzluk iddialarını haberleştiren gazeteci İdris Yılmaz'ın haberde kendisine yönelik "hırsız" dediği iddiası ile Çiftçi’nin şikayeti üzerine 2014 yılında dava açıldı. Yargılamanın sonunda mahkeme Yılmaz’a 6 bin TL adli para cezasına mahkum etti.

Mahkemenin kararını önce istinaf makmesine daha sonra ise Yargıtaya taşıyan Yılmaz almış olduğu cezanın haksız olduğu gerekçesi ile itiraz etti. Yapılan itirazı değerlendiren Yargıtay 4. Ceza Dairesi ceza dosyasını bozarak davanın yeniden görülmesine karar verdi.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 25 Aralık 2023 tarihli kararında “kendilerine belirli idari yetkiler verilmiş görevlilerin, sözlerine ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği AİHM içtihatlarında kabul edilmektedir” diyerek, yargılamaya konu somut olayda karar veren yerel mahkemenin hakaret suçunun unsurları olup oluşmadığı gözetilmeden karar verdiğini belirtti.

AVUKAT AVCI: GAZETECİLİK ETİK İLKELERİNE VURGU YAPTI

Yargıtay’ın İdris Yılmaz hakkında almış olduğu değerlendiren Avukat Savaş Avcı gazetecilik etik ve ilkelerine vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı:

"Müvekkil gazetecidir. Gazeteciler, toplumun haber alma hakkı bağlamında kamu yararına haberler yapmaktadırlar. Müvekkilim de bu anlayışla, Erciş ilçesinde belediye başkanlığı yapmış ve belediyenin kaynaklarını Erciş halkının hizmetinde kullanmamakla suçlanan belediye başkanı hakkında, elindeki deliller ve haber kaynakları doğrultusunda kamu yararını gözeterek haber yapmıştır. Haber içeriğinde kullanılan ifadelerin hakaret olmadığı, Anayasa ve AİHS ve AİHM içtihatlarında özel bir önem atfedilen ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gerekmektedir."

Avcı, Yargıtay'ın bu kararının hukuka olan saygınlığı ve yargıya olan güveni artırdığını belirterek, "Nitekim somut davamızda Yargıtay, müvekkilin kullandığı ifadelerin onur kırıcı ve şeref ve saygınlığı rencide edici düzeyde olmadığını ve ağır eleştiri niteliğinde olduğunu belirterek, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığına hükmetmiştir" dedi.

NE OLMUŞTU?

Erciş'te faaliyet gösteren 5 inşaat şirketi 15 Mart 2011’de Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Belediye Başkanı Fatih Çiftçi, belediye personeli ve belediye meclis üyeleri hakkında “Yolsuzluk, görevi kötüye  kullanma, imar mevzuatına ayrılık ve evrakta sahtecilik” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuş. Başsavcılık soruşturma açmak için İçişleri Bakanlığı’na müracaat etmiş. Bakanlık yaptığı incelemeler sonucunda 16 Eylül 2011’de belediye meclis üyeleri ve belediye personeli hakkında soruşturmaya izin verirken, Çiftçi hakkında ise milletvekili olduğu gerekçesiyle izin vermemişti.

Bakanlığın kararına itiraz eden Ercişli firma sahipleri, Danıştay 1. Daire’ye başvurarak karara itiraz etmiş. Danıştay 1. Daire yaptığı inceleme sonucunda AKP’li Çiftçi hakkında soruşturma açılmasına karar vermiş. Danıştay’ın kararı üzerine İçişleri Bakanlığı 8 Şubat’ta ek bir rapor hazırlayarak Çiftçi hakkında açılan 13 soruşturma dosyasından 6’sının soruşturulması için Erciş Kaymakamlığı’na yazı yazmıştı.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI İDDİALARI YALANLAMIŞTI

Gazetelerde çıkan yolsuzluk haberleri üzerine MHP Aydın Millet Vekili Ali Uzunırmak’ın Çiftçi hakkında vermiş olduğu soru önergesini yanıtlayan dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yapmış olduğu açıklamada, bir gazetede yer alan ve Bakan Erdoğan Bayraktar'ın Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak'ın soru önergesine verdiği cevaplara dayandırılan haberin gerçeği yansıtmadığı belirtmiş haberde yer alan ''Erdoğan Bayraktar, Van'da mevzuata aykırı davrandığı iddiasına adı karışan Erciş eski Belediye Başkanı ve AK Parti Van Milletvekili Fatih Çiftçi hakkında inceleme istemiyle Adalet Bakanlığı'na başvurdu'' ibaresinin gerçek dışı olduğu vurgulandı.

Eşbaşkan Şedal ve Zeydan’dan Bahçesaray ziyareti Eşbaşkan Şedal ve Zeydan’dan Bahçesaray ziyareti

O döneme dair Çiftçi'ye yönelik yapılan suçlamaların bazıları şöyleydi:

İmar tadilatları, ruhsat uygulamaları ve kat artırımlarında mevzuata uyulmadan kişiye göre uygulamalar yapıldığı.

Yapı ruhsatlarında alınan harçların mevzuata belirlenen limitlerin üstünde ve adaletsiz olduğu, kişiye göre değiştiği, harçlar silah gibi kullanılarak insanlar üzerinde baskı kurulduğu.

Yapı kullanma izin harçlarında da Belediye Başkanı'nın yakını ve yandaşı olup olmamasına göre farklı tarifeler uygulandığı, bu harçların vergi dairesine yatırılmasına ilişkin kanunda hüküm olmasına rağmen, harçların Bakanlar Kurulu'nun belirlediği limitlerin çok üstünde olarak belediyenin hesabına yatırıldığı.

İmar ve ifraz uygulamalarına ilişkin kararların usulsüz olduğu, kararlara meclis üyelerinin yerine başkalarının imza attığı, bazı başvuruların evrak kabule alınmadığı, birimlerin yetkisini fiilen eski başkanın kullandığı, meclis komisyonlarının çalıştırılmadığı.

İmar planında tarım alanı olan bir kısım alanlarda plan tadilatı ve ifraz izni verilerek, Belediye Başkanı'nın kardeşi ile gayri resmi ortak olan kişilere haksız getirim sağlandığı.

Belediye Meclis kararlarının halka açıklanmadığı.