"NİYET İN ICRAAT OUT" Serin, gümüş renginde bir İstanbul... Günlerden pazar.

Bugün tanıtım günlerinin dördüncü ve son günü.
Eşim, kızım ve yeğenim Onur'la 'Van Tanıtım Günleri'nin düzenlendiği  yenikapı meydanındayız.
Saglık nedenlerimden dolayı ilk üç gün gidemedim . 

sosyal medyadan takip ettim.
Bol bol fotoğraf paylaşıldığını gördüm. 
(Protokol hazir olun, yer aldığı fotoğraflar)
Kimi ararsan var o fotoğraf karelerinde .
DEM Partili belediye eş başkanları.
Bir zamanların DEM Parti eş başkanı Pervin Buldan.

İyi partiden seçilip Ak parti'ye geçen milletvekili Seyithan İzsiz, Ak Partili milletvekili Burhan Kayatürk. 

DEM parti kontejaninda CHP listesinden Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer. 
İstanbul'daki Van'lı dernek başkanları ve İstanbul belediyelerinin meclis üyeleri.
Vs.vs.

Yan yana çarşaf çarşaf fotoğraflar paylaşmışlar. 
Yan yana, omuz omuza.
Tam da keledoş kıvamında!!!

Ses sanatçıları, dengbejler sahne alıp Kürtçe, Türkçe ezgiler seslendirmişler.
Göründüğü kadarıyla katılım da fena değilmiş.

Buraya kadar herşey iyi  güzel.

Sosyal medyada ki kimi munferit paylaşımlara rağmen güzel bir gayret niyeti var ortada.
Elbette ki, VAN olarak ortaklaşmanın, hep birlikte VAN'a sahip çıkmanın zamanı.
Bu anlamda geç bile kalındı.

Siyasi farkındalıklar ve geçmişte yaşanan bireysel çıkarlara dayalı (eleştiri hakkı baki kalmak üzere) Tüm husumetler bir kenara bırakılmalı.
Çünkü Başka VAN yok.
Husumet ve kutuplaşma Van'a fayda sağlamaz.
Gelelim madalyonun öte yüzüne...

Bugün Yenikapı fuar ve etkinlik alanında  gördüklerim ve duyduklarım beni ziyadesiyle üzdü. 
Öncelikle, Van tarihine, kültürüne, örf adetlerine, mutfağına  dair hiç birşeyin olmaması içler acısıydı...

Büyükşehir ve ilçe belediyeleri standlarında ki amatör dizayn fazlasıyla düşündürücüydü. 
Yahu VAN birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, bir çok kavmi bünyesinde barındırmış, krallar, kraliçelerin yaşadığı bir coğrafya.

Uluslararası şairlerin, yazarların, bilgelerin (Feqiyé Teyran, Yaşar Kemal, Ruhi Su ) vs. vs. yasadığı bir şehir.
Aşiret kültürü merkezi.
Zengin mutfağı, folklorik zenginliği ile adeta devasa bir müze.
Lakin böylesi hayatı bir etkinlikte bu değerlere dair zerre kadar bir emare yoktu.
Muradiye Şelalesi, Hoşap Kalesi, Van Kalesi, Van yaylalarına dair herhangi bir obje ya da görsel yoktu.

Van'a dair endemik bitkiler yoktu. (mendé, siyabo, çiriş, çatre vs.) yoktu.
Van esnafı ve esnaf standı yoktu.

En kral defilelere taş çıkartacak géras-fistan seremonisi yoktu.
VAN'da doğup, ulusal medyada günlerce yer alan Baco'ya Hesen'é Şahin yoktu.

Yok... yok... yok...

Ama koltukta oturan şahsiyetlerin bolca fotoğrafları vardı.
Kürsüde dakikalar boyu süren ve insanları sıkan muktedirlerin konuşmaları vardı.
Başka ne vardı biliyor musunuz???
Protokol hazir olda kulislerde dolaşan dedikodular vardı.

Güya, Esenyurt Belediye başkanı Ahmet Özer'e konuşma hakkı verilmiş de, Van ticaret ve Sanayi odası başkanı Necdet Takva'ya konuşma hakkı verilmemiş.
Van ticaret ve Sanayi odası başkanı olarak, etkinliğin açılışına katıldığı halde maruz kaldığı negatif muamele sonrası alandan ayrılmış.
Duyduklarım bunlar.

Her neyse lafı fazla uzattım bağışlayın.
Ama bir Van'lı olarak ziyadesiyle üzüldüm.

VAN bunu haketmiyor.

Umarım gelecek etkinliklerde daha profesyonel, daha donanımlı  bir sekilde görücüye çıkarız.

Not: Tek keyif aldığım detayı da yazarak noktayı koyayım.

Uzun bir aradan sonra gazeteci meslektaşlarım 'Vangölü Gazeteciler Cemiyeti başkanı Orhan Aşan, Yönetim kurulu üyesi ve VanEkspres Haber Gazetesinden İshak Kara, Haydar Erdinler, Roj Yiğit, Serhat News'ten Sıddık Güler Van Tso basın'dan Önder Altınal'ı gördüğüm için fazlasıyla keyifliyim.