Ey ey ülkemin güzel insanları ...

Yeni bir seçimin arifesindeyiz...

Start verildi.

Üç vakte kalmaz kesin adayların hepsi açıklanır..

Açıklama ile birlikte hayal kırıklığı yaşayanlar kısık sesle küfürler savurup evinin yolunu tutar.

Aday olanlar ise " sen çok yaşa padişahım " nidalarıyla sahneye davet edilir.

Halaylar çekilir...

Konfetiler patlatılır...

Seven sevmeyen herkes, kazanıp kazanmayacağı kesin olmayan başkan adayı ile tokalaşmak üzere kuyruğa girer.

Öpüşmeler... sarılmalar...

Evet... evet...

Seremoni aynen böyle icra eder..

Sn. başkan adayının evine tez elden haber salınır.

Sofralar kurulur, çaylar demlenir.

Methiyeler arş-ı ala'yı inletir.

Veeee "kazanırım kazanamam " sorularıyla cebelleşen beyin sabaha dek aday beye uykuyu haram eder.

*********

2.PERDE

Cebini, cüzdanını dolduran sn. başkan adayı, giyindiği gran tuvalet kostümlerle kapıda bekleyen şaşalı araca yönelir ve rotayı yoksul halka çevirir..

Gelir düzeyi sıralamasında ülkenin sonuncusu olan, bir stadı bir çevreyolu dahi olmayan kentimin insanları kadir kıymet görür.

Efendiler, hanımefendiler kentin sokak ve caddelerinde ilerlerken, karlı-çamurlu  sokaklarda yarı çıplak oynayan çocukları, elinde 3-5 somun ekmek olan  yaşlı amcaları gülücükler dağıtarak selamlar..

"Başkanınız geliyor"

"Memleketin umudu başkan "

"Yatırım mimari başkan" anonsları Memleketin beton duvarlarında yankılanır...

Şehir adeta bir karnaval alanına döner.

Başkan sayesinde esnaf da keyf eder...

Lokanta ve restoranlarda sabah öğle akşam yemek davetleri verilir.

Hayatlarında gitmedilikleri, görmedikleri yerlere taziyelere gidilir.

Hastane ziyaretleri yoğunlaşır..

Hasta yatağında yatan, bir deri bir kemik kalan ananın eli defaten öpülür.

Yolda laf atan muzır gençlere yönelik  "haklısınız... sizi ihmal ettik . Bundan böyle size iş bulmak, istihdam yaratmak namus borcumuzdur " vaadleri pazar- mezat yerlerde sürünür...

*********

3.PERDE

 Aday beyler ve bayanlar kamera karşısına geçer binlerce kare fotoğraf çekilir ...

İçlerinde en karizmatik olanları seçilir billboardlara taşınır... caddeler sokaklar afişlerle donatılır...

Gece yarısı aşiret büyüklerinin evlerine nokta operasyonları düzenlenir.

"Biz sizleri her zaman önemsedik her zaman makul gördük sakın bizleri unutmayın..

Oylarınıza talibiz"... Akabinde yüzlerce araçtan oluşan araç konvoyları şehri turlamaya başlarlar. meydanlara kürsüler kurulur.

Meydanların birini "Allah u Ekber " nidalarıyla  muhterem mümin kardeşler diğerini ise "Jin Jiyan Azadi" sesleri ile inleten hevaller doldurur.

Mahşeri kalabalıkların verdiği şaşkınlıkla, zafer kazanan komutan edasıyla kürsüye çıkan aday kardeşler ve bacılar avazları çıktığı kadarıyla mucizeler çağrıştıran malum vaatleri sıralamaya başlarlar.

 " Ey Muhterem Mümin kardeşlerimiz... Ey Analar... ey bacılar..

Gelê Kurd  Gelê Hevala u Miletên bindest

Biz bugün sizlere daha iyi bir hizmet sunmak için bu kürsüdeyiz...

Kendimiz için değil kentimiz ve sizler için bu ateşten gömleği giydik....

Bizleri seçerseniz sizleri daha müreffeh bir hayat bekleyecektir Aksi halde mahkum edildiniz bu kötü yazgıdan kurtulamayacaksınız" ...

Veeee bu seremoni devam ederken aday kardeşlerimizin sesi kısılır.

Fondötenli alınlarda biriken boncuk terler beyaz gömleğin yakasına dökülür.

Mecal tükenip derman iflas edince "Allah'a emanet olun ","Serkeftén gelé mere" cümleleriyle adaylarımız bu azaptan kurtulur.

Veee neticede sandıklar kurulana kadar siz yoksul, mazlum, mağdur ahali evinize, aday kardeşler başka umutlar kovalamak üzere başka limanlara yelken açarlar...

Veeeee sonuç olarak rutin değişmez.

Meydanlarda kalan tonlarca afiş, poster bayrak çöplüğü.

Kaderi belirsiz bir kent ve makus talihi değişmeyen bir ahali...

İşte her seçim gerçekliği bu !!!