Saat sabahın 7'si.. Günlerden 28 haziran 2025.. Gece konakladığım Hakkari Üniversitesi misafirhanesinin penceresinin perdesini araladığımda, karşımda tüm azametiyle sümbül dağı.
Zümrüt yeşili bir doğa.
Ama maalesef kuzey ve Batı yakası, beton yığınları ile adeta doğal soykırıma uğramış bir kent görünümünde.
Yazık etmişler o güzelim şehire..
Daha fazla para, daha fazla rant adına ülkenin en güzel kenti çirkin beton yapılarla adeta istila edilmiş.
Yazık... Hem de ne yazık..
*********
YÜREKLERİ GÜZEL GAZETECİLER
Hakkari'ye gelmeden önce birkaç gün Van'da kaldım.
İlk ziyaretim Vangölü Gazeteciler Cemiyetine oldu.
Yıllarca birlikte mesai yaptığım genç meslektaşlarla
(Başkan Orhan Aşan, Yönetim Kurulu Üyeleri İshak Kara ve Rıdvan Can ) ile hasbihal ettik.
1998'de kurulan Cemiyet son günlerde daha çok gündemde... Genç, dinamik, mesleğini ve kentlerini seven gazeteciler.
30 Temmuz'da 1. yılını dolduracak olan yönetim güzel işlere de imza atıyor. Herşeye rağmen büyük bir fedakarlıkla mesleklerini sürdürüyorlar.
Kendılerini yürekten kutlar başarılarının devamını dilerim...
******
BELEDİYE ZOR DURUMDA
Bir milyonu aşkın nüfusu olan kentte öne çıkan bir diğer başlıkta, Valilik tarafından projelendirilen lakin bütçesi Van Büyükşehir Belediye kasasından karşılanscağı söylenen kimi projeler.
Kayyum Vali Balcı tarafından hayata geçirilmesi düşünülen (Van Stadı, DSİ yerleşkesi, Cami tadilat işleri, Tuşba İpekyolu kaymakamlık ve jandarma binaları, kimi diyanet işleri i vs. vs) projeleri için ciddi bir hoşnutsuzluk var.
Bakanlıklar bütçesi ile yapılması gerekirken bu yükün Büyükşehir belediye kasasına yüklenmesi zaten var olan belediye borcunun daha da katmerleleşeciğine dikkat çekiliyor.
Bu konuda VATBO eski başkanı sn. Feridun Irak'ın ciddi itirazları var.
******
DÜĞÜNLER FREN TUTMUYOR
Üç-beş günlük ziyaretim esnasında dikkatimi çeken bir diğer üst başlıkta VAN DÜĞÜNLERİ
Şaşaalı, bol masraflı düğünler devam ediyor.
Haftada en az 10-15 düğün.
Mahalle aralarında yapılan mütevazı düğün merasimleri dışında düğün salonlarında yer yok.
Üç beş ay sonrasına gün veriyorlar.
Hem de 2-3 bin kapatasitesi olan salonlar.
Kentte herkes tanıdık, el dost akraba olduğu için düğünlere icabet etmek zorunda kalıyor.
Her gittiği düğünde de en 3-5 bin TL takıyor.
Haftada dört düğüne gitse 20 bin ayda 80 bin TL.
Buyur beğim burdan yak!!
Haliyle düğünler tam anlamıyla gövde gösterisine dönüşüyor.
Salonları dolduran binlerce davetli.
Gelin hanıma takılan kilolarca altın
Damat için hediye edilen milyonlarca para.
Aşiret ağalarının, zengin şahsiyetlerin sosyal medyada paylaşılan şaaşalı halayları.
Vs. Vs. Vs...
Yani sözün kısası, Büyüklerimizin dediği gibi "bajar xweş bajare... Belı heso. ...!! "
Kalın sağlıcakla..