Yarın Cumhuriyet ilan ediliyor. Ne güzel...
Barıştan, kardeşlikten yana olanların sahiplenmesi gereken birgün. Cumhuriyet, özünde Ulus içindeki tüm halkların ve azınlıkların barış içinde bir arada yaşayabilme yöntemidir ki tüm bu haklardan yararlanabilmeleri analarının ak sütü gibi helaldir kendilerine...
Lakin Cumhuriyetin kurulması uğrunda Kurtuluş mücadelesinde yer alan Kürtler adına bunu söylemek pek de mümkün değil...
İstiklal Savaşı harbinde vatan uğruna gözünü kırpmadan Anafartalar, Gelibolu Çanakkale, Yemen cephelerine koşup, cephelerde şehadet şerbeti içen Kürt Mehmetler ‘in çocuklarına, Cumhuriyet ilanı sonrası reva görülenler bu eşitsizliğin yegane kanıtıdır.
İşte Dersim
İşte Zilan
İşte Sefo Deresi
Ve diğerleri.
Yani Kürtlere karşı sergilenen tahammülsüzlük hiçbir zaman bitmedi.
CHP'li hükümetlerin iktidarda olduğu elli atmış yıllık süreçte en demokratik dönemlerde bile Kürdün yaşadığı coğrafyada, dağa taşa "Ne mutlu Türküm diyene", "Bir Türk Dünya bedelidir", "Her kişi Türk doğar" yazıları yazıldı.
Dün sergilenen ırkçı zihniyet bugün de sürdürülüyor.
Bahçeli’nin açıklaması sonrası tezahür eden bugünkü tahammülsüzlük de o zihniyetin mayasıdır...
Zerre kadar tahammül yok.
Ne "Cumhuriyetin kurucularıyız " diyen CHP'lilerden ne de Kuvayi Milliyetçilikten dem vuran Türk solundan ..
"yok efendim Bahçeli neden Kürtle-Türk kardeştir" demiş.
La siz değil misiniz "Bahçeli Kürtlerin celladıdır" diyenler.
Siz değil misiniz "Erdoğan iktidarda kaldıkça Kürtler nefes alamaz " diyenler.
Ne oldu da Bahçeli ve Erdoğan’ın insani bir çağrısı sizi bu kadar rahatsız etti!!!
Bu çağrılar onları öylesi rahatsız etti ki adeta ahaliyi galeyana getirdiler
Sayın okurlar ...
Şuan İstanbul sokaklarında gördüğüm bayrak enflasyonu, sosyal medyadaki paylaşımlar adeta bu çağrılara inat gövde gösterisine dönüşmüş.
Bilmeyen de sanacak ki, Birkaç güne kadar Öcalan çıkıp meclise gelecek ve Türkiye sınırları yeniden çizilecek
Ya vallahi de billahi de Kürtlerin ne böyle bir niyeti ne de böyle bir derdi var.
Kürtlerin tek derdi nefret söylemi karşısında direnmek ve demokratik cumhuriyet temelinde halklarla kardeşlik temelinde bir arada yaşayabilmek.
Buna dahi tahammülünüz yok.
Adamlar "Silahlar sussun, Barış iklimi oluşsun " dediler diye elinizde gelse adamları darağacında sallandıracaksınız.
Rabbim Kürtleri sizin merhametinize muhtaç etmesin.
Defaten yazmışımdır.
Eğer ki bu ülkede Kürtler lehine bir şey olacaksa Erdoğan ve Erdoğan gibi düşünenlerin inisiyatifi ile olur.
Gerisi laf-i güzaftır..
Kalın sağlıcakla..