Sosyal medya'da yazılıyor,

"Elazığ’da kiralar tavan yapmış "

Hani şu depremin vurduğu Elazığ’da...

Hani şu zemheri soğuklarında tir tir titreyen Elazığ’da.

Hani şu ölümün acısını dahi yaşayamadan, barınacak bir yer bulabilmenin telaşesine düşen Elazig'da.

Vay anasına...

Bak sen bu felaket tellallarına!

Gel de yüzüne tükürme bu fırsatçıların.

Elâzığ için ciğeri yanan vatandaş bir fazla battaniye daha bulup Elazığ’a gönderebilmek için uykularını bölerken, Elazığlı fırsatçı vicdansızların yaptığına bak!!!

Gerçi hepsi de tanıdık malum yüzler bunlar.

Böylesi acılar içinde hep ortaya çıkarlar.

Bu vicdan yoksunlarının aynılarını Van depreminde de çok gördük.

Barakaları dahi fahiş fiyatla kiralamadılar mı?

Çocuklar,yaşlılar, hastalar soğukta donarken,yardim çadırlarını çalıp satışa çıkarmadılar mi?

Çocuklar çadır yangınlarında yanıp ölürken, bu vicdansızlar, felaket tacirleri rant pazarları kurmadılar mi???

O günleri çok ama çok iyi hatırlarım.

Zengin bir yerlere kaçıp başının çaresine bakarken yine yoksullar bu enkazın arasında yaşam mücadelesi veriyordu.

Mevsim zemheriydi.

Hava kurşun gibi ağırdı.

Öyle bir kar vardı ki ve

Yaşlılar, çocuklar, hastalar, o kar öbeklerinin üzerine kurulmuş çadırlarda yaşam savaşı veriyordu.

İnsanlar, bir battaniye ya da bir elektrik ocağı için adeta birbirini eziyordu.

O deprem boyunca ben hep Van'da kaldım.

Neler olup bittiğini, ne puştluklar döndüğünü bizatihi tanıklık ettim.

Satılan yardımları.

Yardım malzemelerinin içinde bulunduğu depolara yangın süsü verildiği.

Satılan konteynırları.

Söğüşlenen yardim paralarını.

Tüm bunlara bizatihi tanık oldum.

Yazdım... çizdim.. Konuştum.

Lakin nafile..

Kış kışlığından, puşt puştluğundan geri durmadı.

Kısacası bugün Elazığ’da olup bitenleri garipsememek gerek!!!

Maya bozuksa yapacak fazla bir şey yok.

Lakin acı olan ne biliyor musunuz?

Depremi, çocuk evliliklerinin olmamasına bağlayan, sapkınlıkla yorumlayan, örümcek beyinlilerin hiç biri kalkıp da böylesi bir ahlaksızlık karşısında tek kelam etmiyor.

Yapılan bu vicdansızlıklar aleni bir cinayettir.

Yargı bir an evvel harekete geçmeli.

Savcılar bu fırsat tacirliği karşısında sessiz kalmamalı.

Deprem riski fazla olan bir ülkede yaşıyoruz.

Bugün Elazığlıları vuran yarın aşka şehitlerimizi vuracak.

Eğer ki bu yarasalar bertaraf edilmez ise yarın ki günde başka bir şehirde karşımıza çıkacaklardır.

Bu böyle biline..

Sözlerimi noktalarken bir kez de deprem acısı yaşayan tüm Elazığlılara geçmiş olsun diyor, deprem acıları üzerinde rant devşiren vicdansızları lanet ve nefretle kınıyorum.