Sabahın erken saatleri,  TV kanalının birinde bir program vardı. Ülkedeki siyasetçilerin, (Milletvekili, Belediye başkanları vs.) üst düzey bürokratların dünü ve bugünü konuşuluyordu.

Nereden nereye ve nasıl geldikleri araştırılmıştı.

Konu edilen şahsiyetlerin %90'ı orta halli bir aileden gelmiş lakin koltuğa oturup makam mevki sahibi olduktan kısa bir süre sonra dudak uçuklatan servet sahibi olmuşlar.

Bunlar arasında servetleri ile öne çıkan yüzlerce isim vardı.

 Meral Akşener, Ümit Özdag, Melih Gökçek, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş vs.vs..

Ayrıca Stratejik noktalardaki bürokratlar. İstanbul, Bursa, İzmir, Antalya gibi önemli kentlerde edindikleri taşınır -taşınmazlar sıralanıyordu.

Servetler dudak uçuklatan cinsten.

Adeta kendi aralarında parsellemişler.

Ve bu tür şahsiyetlerin bir tek özelliği ne biliyor musunuz?

Ne babadan ne de  kendi dönemlerinde bir sakız dahi üretecek bir üretim tesislerinin olmaması..

Yani servetler adeta yoktan var edilmiş.

************************************************************

Gelelim kendimize ...

Bizim siyasetçilerin bürokratların durumu ne?

Hani sürekli yerden yere vurduğumuz, “Yahu bunlar halkı iliğine kadar soydu. Memleketi talan ettiler " dediğimiz siyasetçilerin ve bürokratların ve sermaye çevrelerinin karnesi gerçekten öyle mi!!!

Akp'li, DEM'li, Sağcı ya da Solcu, Kürt, Kuresini, Türkmen, Acem her kim olursa olsun.

Hele gelin biraz irdeleyelim...

Taaa 50'li yıllardan bu güne kadar siyaset koltuğuna oturmuş, siyaset rozeti takmış şahsiyetlerin dününü ve bugününü araştırın.

Hileden, hurdadan  bir karış dahi toprak-rant edinmişler mi!

Öncelikle bu kentin seçilmiş yakın tarih milletvekillerinden başlayalım.

Ferit Melen, Kinyas Kartal, Müslih Gorentaş, Aydın Arvasi, İhsan Bedirhanoglu, Reşit Çelik, Nadir Kartal, Remzi Kartal, Fethullah Erbaş, Ayhan Çevik, Hacı Biner, Cüneyt Karabıyık, Mehmet Kartal, Halil Kaya, Gülşen Orhan, Kayhan Turkmenoğlu, Burhan Kayatürk, Fatih Ciftçi, Kerem Altun, Mustafa Bilici  Özdal Uçer, Lezgin Botan, Fatma Kurtulan, İkram Dinçer ve Hacı Biner….

Not: Tüm seçilmiş milletvekili isimleri zikredilmemiş.

Gelelim Belediye Başkanlarına...

İlçe belediyeleri maaş dahi dağıtacak paraları olmadığı için sadece yakın tarih Van Büyükşehir belediye başkanlarının durumunu irdeledim.

Ama lütfen kimi rahmete gitmiş kimi sürgünde kimi cezaevinde kimi de hala siyaset yapan bu değerli şahsiyetler ne yapmış bi bakalım.

Tayyar Dabağoglu, Burhanettin Türkoğlu, Mustafa Çohaz, Fethullah Erbaş, Mesut Öztürk, Aydın Talay, Burhan Yenigün ve Bekir Kaya...

Elimizi vicdanımıza koyarak, tarafsız ve Adil bir şekilde sorgulayalım.

Bu şahsiyetler arasında "Yahu bu adam, rüşvet, hırsızlık ve makam gücü kullanarak mülk sahibi oldu." Diyebileceğiniz bir şahsiyet var mı!

Hepsi de burnunuzun dibinde, tanıdığınız bildiğiniz kişiler.

Geçmişlerini de bugünlerini de çok iyi biliyorsunuz.

Hangi biri ihalelerle gökdelenler dikti!

Hangi biri kentin en kıymetli arsalarını parselledi!

Hangi birinin metropollerde otelleri katları, yatları var!

Eee, vallahi kendilerinden verdiler bu oturdukları  makamlardan nemalanmadılar.

Ama ne hikmetse  çingene sakızı misali agızlarımızda düşürmedik..

Yıpratmak, itibarsızlaştırmak için demedik laf bırakmadık.

Yatırımcıları, kentte göndermek için envaı türlü kirli söylemleri dillendirdik.

Yazık...günah..

Cidden yazık.

Ya Allah aşkına  hele bi bakın bu kente, inşaat dışında bu kentte istihdam ve üretime dair yatırım yapan kaç insanımız kalmış!!

Zahir Kandaşoglu gibi  birkaç memleket severin çabası ile bu kent nasıl büyür!

Kandaşoğlu, gibileri daha ne kadar dayanabilir!

Bu kent nasıl büyür!

Emin olun ki bu yıpratma mekanizması olduğu sürece onlar da gün gelecek tası toprağı toplayıp gidecekler.

Biz de oturup, bol paralı bol altınlı düğünlerde halay çekmeye devam ederiz!

Kalın sağlıcakla..