Barikatlar kuruldu. Mayınlar döşendi. Namlular sürece tevcih edildi.

Tüm zamanların değişmez bozguncuları taarruz cephesindeki yerlerini aldı.

Masa başında kadeh tokuşturanlar “bexté romé çu nine... işbirlikçi paradigma  devlet kıskacında.
Gazi Muhammed ruhuna ihanet"

Vatan, Millet, Bayrak rantçıları ise  "Ülke parçalanıyor, terörist meclise geliyor. Safları sıklaştırın" naraları atıyorlar.

Bunlar ki barışa düşman.

Bunlar ki barış ihtimaline düşman.

Bunlar ki umuda düşman.

Ama birileri de çıkıp da demez ki bunlara, "ula siz kimsin ki ?

Dağa gönderdiğin çocuğun mu var?

Eline kına yakıp askere gönderdiğin evladın mı var ?

Siz kimsiniz ulan... siz kimsin?

Ömrünüzce Polis gazı yediniz mi?

Kelepçe, mahpusluk nedir bilir misiniz?

Sofranıza zerre kadar gözyaşı aktı mı?

Oysa ki ,

Elinde tuttuğun ekmek gözyaşları ile ıslansaydı eğer, bilirdin barışın kıymetini.

Sen ki bodrum sahillerinde, güvertesinde asılı al bayraklı yatında güneşlenirken, Cudi dağının yamaçlarında donmuş Mehmed’in ayakları kesiliyordu.

Sen ki rakı masalarında bağımsız Kürdistan'ı kurar iken  Amed'in varoşlarına filinta Kürt gençlerin tabutu geliyordu.

Lakin ateş sadece ve sadece düştüğü yeri yakıyordu.

Şimdi de kalkmış 'vatanseverlik!' taslıyorsunuz!

Oturun ulan oturduğunuz yerde.

Bu mazlumların kanına girmeyin.

Bu barışa dair iki laf edecek birileri varsa, o da ayağında yırtık kara lastikle, çocuğunun ay yıldızlı bayrağa sarılı tabutu başında bekleyen babadır.

Bu barışa dair bir çift söz edecek olan varsa o da Cizre hendekleri arasında can veren ananın evladıdır.

Siz kimsiniz ulan... siz kimsiniz.

Erdoğan’a, Bahçeli’ye idam ipi göstermek,

Ahmet Türk'ü ihanet ile yaftalamak sizin haddinize değil.

 Ümit ediyorum ki bu kez hevesleriniz kursağınızda kalır.

Ümit ediyorum ki 40 yıldır büyük acılar yaşamış Türkiye halkları sizin gibi barış düşmanlarına pabuç bırakmaz.

Eyyy " Türkler bizleri (Kürtleri) kandırıyor." Diyenler.

Eyyy, Vatan, Millet, Bayrak söylemleri ile rantına rant katanlar.

Oturun oturduğunuz yerde.

Barış ile ne kimse kimseyi kandırır ne de ülke elden gider.

Sadece ve sadece tabutlarla yürüttüğünüz siyaset iflas eder anaların gözyaşı diner.

Değerli okurlar ...

Yaratılan bu kaos karşısında bizlere de büyük görevler düşmektedir.

Zerre kadar vicdanı olanlar elini vicdanına koymalı ve bu sürecin hayat bulması için destek sunmalı..

Azcık empati yapın.

Eğer ki Kürt coğrafyasına binlerce cenaze gelmiş ise bir o kadarı da Diyarbakır'ın öte yakasına gitmiştir.

Kanı kanla yıkamanın manası yoktur.

Gelin bu barış bozguncularına karşı akl-ı selim davranalım.

Gelin bu sürece sahip çıkalım.

Aksi halde vallahi de billahi de daha da büyük acılar yaşarız.

Saygılarımla...