"Biz siyahiler özgür olacaktık. İçimizdeki zenciler bizi engelledi"  Malcolmx

 

Sosyal medyada, kahve köşelerinde, düğün-taziye meclislerinde  CHP'nin 'Adalet mitingi'ni !!!' Konuşuyorlar.

"Mükemmel olmuş"

"Mahşeri kalabalık"

"Türkiye'nin muhalif güçleri, ezilenleri birleşti"

Konuşulanlardan öte konuşan kişilerin ağırlıklı olarak Kürt! oldukları dikkatimi çekiyor.

CHP'li değiller.

AKP'li  değiller.

MHP'li ya da HÜDA PAR’lı hiç değiller.

Bu sohbeti edenler ağırlıklı olarak   malum yoldaşlar!...

Yani, emekten, özgürlüklerden barıştan dem vuran efendiler

Onların bu hararetli tartışmalarını okurken ve izlerken

Susuyorum…

Susarken, hafızamda kendi ırkından tetikçinin suikastıyla öldürülen büyük siyahî düşünür Malcolmx'in bu sözleri yankılanıyor

Ve bizim şu yoldaşların !... CHP'ye düzdükleri methiyelerle mukayese ediyorum..

Sonrasında kendi kendime soruyorum. ,

"Türkiye'nin siyahileri olan biz Kürtler ne zaman akıllanacağız?...

Biz gibi  zencilerin bellekleri-hafızaları neden böyle zayıf?"

"Ne alaka ?" Diye soranınız oluyor.

 İşte tam da bu sorada, CHP'nin geçmişe dair hatıra defterinde birkaç anekdot derliyorum.

Yani 'Herkese Adalet' şiarıyla yola çıkan CHP'nin, ülkenin siyahileri olan biz Kürtler hakkında  neler dediğine bir göz atıyorum.

Yakın tarih itibarıyla söylediklerini siz okurlarımla paylaşıyorum. Yani  ('dersim, zilan, sefo deresi katliamları' buna dahil değil.)

Bakalım ne demişler.

Ne halt etmişler.

Yıl 2016...

2013’te denen 'çözüm süreci' bozulmuş ve kıyasıya bir iktidar kavgası var.

Adalet Yürüyüşünün kahramanı!...  CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu TBMM kürsüsünde.

Elinde, Dolmabahçe mutabakatı sırasında çekilmiş bir fotoğraf ve aynen şunları söylüyor.

"Bu fotoğraf karesinin hesabını vereceksiniz. Eger ki bunun hesabını sormazsam namerdim"

Başka bir konuşmasında, Habur sürecini ve Oslo görüşmelerini işaret ederek yüksek sesle;

 

"HABUR MAHKEMELERİNİ KİM KURDURTTU?, T.C MAHKEMELERİNİ TERÖRİSTLERİN AYAĞINA KİM GÖTÜRDÜ? BUNUN DA HESABINI SORMAZSAM NAMERDİM"

Hızını alamayan ülkenin siyahileri olan Kürtleri hedef alan Kılıçdaroğlu devam ediyor;

"İMRALI-KANDİL ARASINDA MEKİK DOKUDULAR. BAŞKANLIK İÇİN ANLAŞTILAR"

Vallahi de billahi de aynen böyle.

Arşivler yalan söyleyecek değil ya...

Haaa…

Sonrasında ne oluyor?

Biraz daha kurcaladım.

Hani şu Adaleti kimin için aradıklarına bir göz attım.

Kimlerin serbest bırakılmasını istiyorlarmış ona da bir göz attım.

Baktım ki, dokunulmazlığının kaldırılmasına 'EVET' dedikleri Sayın Demirtaş ve arkadaşları için de güya adalet istiyorlarmışşş. .!

Varlıklarından bi haber oldukları KHK mağdurları için de adalet istiyorlarmışşş!..

Tutuklu gazeteciler, akademisyenler  falan-filan..

(Tutuklu-belediye başkanları zaten umurlarında dahi değil)

Eksiği var fazlası yok, CHP'nin bu meziyetlerine tanık oldum.

Dolayısıyla, tekrar tekrar düşündüm.

Kendi kendime sorular sormaya başladım.

Acaba ihanet içinde miydim!...

Sapma ve bunama mı başlamıştı bende..!

Siyahilerin zencileri olan cenah, CHP'yi yere -göğe sığdıramaz iken bendeki bu ruh hali de neyin nesiydi?

Hatta ve hatta,önceki yazılarımda birileri benim bu anlatımlarımı mevcut AKP iktidarının yaptıklarını aklama gayreti olarak yorumluyordu.

El insaf..

El insaf...

 Sen şimdi  CHP'ye övgüler yağdırırken pozitif düşünüyor oluyorsun da ben CHP'nin gerçek niyetini yazdığımda ihanetçi mi oluyorum.

İşte aklımın almadığı bu.

Zira tüm bu dediklerim, CHP'nin marifetleri ve yoldaşların bu hararetli övgüleri AKP iktidarının da  icraatlarını da haklı kılmıyor.

Elbette ki mevcut AKP iktidarı, ülkenin siyahileri olan Kürtlere fazlasıyla eziyet ediyor.

Fazlasıyla ötekileştiriyor.

Kürtlerin, CHP zihniyetiyle yakınlaşmasına zemin hazırlıyor.

Kürtlerin kendisiyle yakınlaşabilme ihtimalini ortadan kaldırıyor.

Ama tüm bu olumsuzluklar Kürtlerin, CHP'nin bu yaklaşımını görmemezlikten gelmesi için bir neden değil.

Kürtler, kendi perspektifini kendisi geliştirmeli.

Kürtler zeki olmalı.

Şartlar ve koşullar ne kadar ağır olursa olsun, çözüm konusunda ısrarcı olmalılar.

Muhataplarını masaya oturtmaya zorlamalılar.

Bunun olanak ve imkanlarını zorlamalılar.

30-40 yıllık çatışmalı ortam kimseye fayda sağlamadı.

40-50 bin insan hayatını kaybetti.

Restleşme çözüm değil.

Kendisine dün hakaret eden, yok sayan zihniyetten medet ummak çözüm değil.

Ateş düştüğü yeri yakıyor.

Siyahîlerin özgürleşmesine engel olmak için zenci düşüncelerinizden vazgeçin.

 

İğneyi kendimize batırmadığımız sürece biz siyahiler acı çekmeye devam edeceğiz.

Varın gerisini siz düşünün...