Eyt -emeklilikte yaşa takılanlar- olayında ister istemez bazı sorunları tartışmak zorunluluğu hasıl olmuştur. TBMM'sindeki oylamada MHP'nin önce taraf olduğu, sonra çekimser kalarak muhataplarını üzdüğü gelişmede tek sebep HDP gösterilmiştir. HDP'nin takındığı tavır ile 'ayni' olunamayacağını beyan etmiştir.

     Aslında uzun bir süredir MHP kendisini cumhur ittifakçısı olarak değerlendirip çalışma yapmaktadır. Evveliyatına bakıldığında buna çok mecbur oldukları görülecektir. 24 haziran seçimlerinde tek  başına seçime girme cesaretini gösteremediler. İyi partinin çıtasını yükseltmesi onları bir hayli tedirgin etmişti. AKP ile ittifak çalışmalarını reddeden Sadet Partisi ise eski potansiyelini koruyabilecek havası AKP'yi tedirgin ediyordu. MHP'siz bir cumhurbaşkanlığı çok riskli idi. Dolayısı ile MHP'in tedirginliğinden faydalanmak çok kolaylaşmıştı öyle de oldu.

    AKP kendi listelerinde -yani ittifak- MHP millet vekillerini seçtirince onlar için her şey tamamdı. Hiç bir talepte bulunmadılar. Aslında ittifak denilen mekanizmanın da bir raconu var. Hiç bir Cumhurbaşkan yardımcısı onlardan seçilmedi. Bakanlar onlardan seçilmedi. Diğer görevlendirmelerde onların izleri yok. İnsan ister istemez insan soruyor; hakikaten siz neyin ittifakçısısınız?

    Nihayet salı günkü gurup toplantısında MHP lideri ver-veriştir derken, yerel seçimlerde 'ittifak' içinde olmayacaklarını beyan ettiler. AKP den esneme olmayınca, dünkü meclis oylamasında yine dümen kırmaya başladılar. Hataları ile oraya-buraya savrulan yanlarını manipüle ederek, HDP ile aynı oyu kullanmamız mümkün değil diyerek atlatmaya çalıştılar.

    Madem ki MHP'nin böyle bir duruşu var o zaman benim HDP'e bir önerim var. HDP biz ülkede ve dünyada barış isteklerini ayaklar altına alacağız desin, MHP barış sever bir pozisyona girecektir. HDP biz halkların kardeşliğini dinamitleyeceğiz desin, onlar gerçek anlamda dünya halklarının kardeşliğini savunacaklar. HDP biz tüm siyasi partileri istenmeyen olarak değerlendiriyoruz desin, MHP her partiye tahammül etmeyi savunacaktır. HDP biz tüm ırkların üstünlüğünü kendimize şiar edinerek siyaset yapacağız desin, MHP ırk mülahazası üzerinde yapılan siyasetlere karşı duracaktır.  Ve HDP biz artık bundan sonra geceleri de mecliste kalacağız desin, onlar onu terk edecekler.  Olacak mı kesinlikle hayır.

   Amerikan İran da öyle şeytanlaştırılmış bir felsefe ile tanımlanıyor ki, hiç bir zaviye onu ölçemez. 2017 yılında hayat pahalılığından, geçim sorunlarından dolayı İran halkı ayaklandı. Başarılı olacakları da bekleniyordu. Trump "biz muhalefetin yanında yer alacağız" dedi. Baş kaldıran muhalefet tedirgin oldu ve sessiz sedasız eylemlerine son verdiler.

    Bizler yerellerde, yanı halk tabanında yer alan insanlar olarak sorunlara hiç de yukarıdakilerin baktığı gözle bakmıyoruz. Çokça MHP yöneticisi ile sohbetlerimiz devam ediyor. Diğer parti taraftarı ile de aynı ilişkileri sürdürüyoruz. Düğünlerimizde, taziyelerimizde yan yanayız. Bu itici,kasvetli atmosferlerden kurtulalım!...